Elinize sağlık öncelikle, ilk adımlar her zaman sıkıntılı olmuştur, bizler de fotoğraf adına attığımız ilk adımlara şimdi dönüp baktığımızda farkedebiliyoruz sıkıntıları; her ne kadar henüz belli bir seviyeye ulaşamamış olsak daEn azından kendi adıma söylüyorum bunu.
Kısa filmler beni hep heyecanlandırır. Daha doğrusu amatör yapımlar diyelim. İzlerken hep kendime sorarım ben olsam nasıl yapardım diye. Gerek oyunculuk konusunda gerek çekim ve teknik konularda. O nedenle açtığım hiç bir amatör çalışmayı eğer çok çok kötü değilse yarıda kapatamamİyi midir kötü müdür bilmiyorum ama öyleyim. Eleştiriye gelince ben de diğer arkadaşların yazdıklarına katılıyorum. Ek olarak kafamı meşgul eden hususlardan birisi şu oldu; hani tamircilik yapan bir çok insan var okuma yazma bilmeyen ama artık uğraşa uğraşa, yapa boza tamir etmeyi öğrenmiş onlarca insan.. Ama filmde okumayı söker sökmez, elektronik kitabını okuyup bitiriyor ve radyoyu tamir etmeye koyuluyor oyuncu. Mesela düşündüm; neden konu okuma yazma bazında değil de tamamen o radyoyu tamir etmek üzerine seyretmedi diye. Neden tamircinin yanında işi öğrenip de öyle tamir etmedi diye. Yada mesela illa konu okuma yazmayla ilintili olacaksa tamirciye çıraklık yaptığı sırada tamirci ona öğretseydi mesela.. Bu kesin böyle olmalı demiyorum sadece zihnimi meşgul etti onu belirtmek istedim...
Çalışmalarınızın devamında başarılar...