-
Azim - Kısa Film
Çekimlerini Canon EOS 600D ile gerçekleştirdiğim ilk kısa filmimi sizlere sunarım.
https://www.youtube.com/watch?v=V3I_5kHjTkI
Teknik olarak bazı sorunlar yaşadık bilhassa ışık ve ses. Kahvehane sahnesinin ses kayıtları Ipod ile yaptık bir nebze olsun daha iyi sonuç verdi. Zaten masada görürsünüz atladığımız birkaç kısımdan birisi sanat yönetmenin eksikliğini yaşadık :) Film biraz oldu bittiye geldiği için kurguda da bir takım eksiklikler var farkındayız.
-
Elinize sağlık güzel olmuş, konu vs seçerek insan içeren kısa film çekme gayretine girmek riskli bir iş. Sonucu hoş olmuş.
"Şu kadar zaman sonra, bir süre sonra" diye araya bir vakit içeren kesit koysa idiniz, bence iyi olurdu. Adam çat diye okur yazar oldu :)
Dolabın camındaki yansımada, çeken arkadaş fazlaca çıkmış, bir ara kendisi de farketmiş.
Yadigar denilen ürün çok eski değil, inandırıcılık demeyelim de, tat adına başka bir obje seçilebilirdi sanırım. Tamir ettim oldu kısmı için de yine araya biraz zaman serpiştirilebilinir, tornavida ile bi vida sıktım oldu gibi olmasaymış ( ayrıntı göstermeye gerek yok ) daha iyi olurmuş.
Tavsiye verebilecek olursam, masa sahnelerini, hatta özellikle seçilmiyorsa çoğu kişiyi, 35mm altında bir lens kullanıyorsanız aşağıdan çekmemeniz yönünde olacaktır. Objenin gereksiz formlarda görünmesine neden oluyor.
Eleştri olarak görmeyin, tekrar elinize sağlık sıkılmadan izledim, güzel olmuş.
-
Kısa film hakkında çok fazla bilgi sahibi olmasam da, bir izleyici olarak şunu söylemek isterim.
Bu kısa film bence 5-6 dakikaya sığdırılıp yine aynı şeyleri verebilirdi. 12 dakikaya yayılmış fakat pek de fazla detay yok, yüzeysel.
"Ben senin cahilliğinim" diyen kişi kahvehane deyken arkada ki amca tarafından farkedilmesi, tamirci amcanın gözünün sık sık kameraya ve aynı şekilde yanında ki karaktere gitmesi (sanırım tamirci kişi aslında ekipten değil, rica etmenizle birlikte kabul etmiş bu yüzden de kamerayı görmezden gelememiş) birazcık bozmuş. Kütüphanede ki bayan ise gayet iyi oynamış fakat 7:27 de ki bakış olmamış :)
Replikler bence ilk kısa filme göre gayet iyi. Bazı anlarda sanırım doğaçlama veya ezberin anlık olarak devreye girememesiyle diyaloglarda (özellikle biterken tamirci amcada olmuş) cümleyi kurarken ki kararsızlık vs. var fakat genelde insanlar ilk kısa filminin genelinde bunu yaşıyor, sizde çok az olmuş bu.
İzleyip, araştırdıkça daha da ilerleyeceğinizi düşünüyorum. Başlangıç olarak bile bi kaç adım öndesiniz diyebilirim, fakat dediğim gibi çok da bilgi sahibi değilim, sadece izleyiciyim :)
-
Elinize sağlık öncelikle, ilk adımlar her zaman sıkıntılı olmuştur, bizler de fotoğraf adına attığımız ilk adımlara şimdi dönüp baktığımızda farkedebiliyoruz sıkıntıları; her ne kadar henüz belli bir seviyeye ulaşamamış olsak da :) En azından kendi adıma söylüyorum bunu.
Kısa filmler beni hep heyecanlandırır. Daha doğrusu amatör yapımlar diyelim. İzlerken hep kendime sorarım ben olsam nasıl yapardım diye. Gerek oyunculuk konusunda gerek çekim ve teknik konularda. O nedenle açtığım hiç bir amatör çalışmayı eğer çok çok kötü değilse yarıda kapatamam :) İyi midir kötü müdür bilmiyorum ama öyleyim. Eleştiriye gelince ben de diğer arkadaşların yazdıklarına katılıyorum. Ek olarak kafamı meşgul eden hususlardan birisi şu oldu; hani tamircilik yapan bir çok insan var okuma yazma bilmeyen ama artık uğraşa uğraşa, yapa boza tamir etmeyi öğrenmiş onlarca insan.. Ama filmde okumayı söker sökmez, elektronik kitabını okuyup bitiriyor ve radyoyu tamir etmeye koyuluyor oyuncu. Mesela düşündüm; neden konu okuma yazma bazında değil de tamamen o radyoyu tamir etmek üzerine seyretmedi diye. Neden tamircinin yanında işi öğrenip de öyle tamir etmedi diye. Yada mesela illa konu okuma yazmayla ilintili olacaksa tamirciye çıraklık yaptığı sırada tamirci ona öğretseydi mesela.. Bu kesin böyle olmalı demiyorum sadece zihnimi meşgul etti onu belirtmek istedim...
Çalışmalarınızın devamında başarılar...
-
Filmi yarışma için çektik aslında. O yüzden aceleye getirdik ve ekip halinde çalışamadık sonucunda sizin de yakaladığınız hatalar çıktı ortaya. Görüntüleri büyük ekranda izlediğimde tamircinin kameraya attığı bakışı görünce canım sıkılmadı değil :)
Senaryoyu ben oluşturmadığım için pek müdahalede bulunmadım, öylesi de hoşuma gitmişti. Kağıt üzerinde okuyup kafamda canlandırdığım film tam sanatsal havadaydı. Cahil bir karakter ve sürekli onu kışkırtan olur olmaz yerde ortaya çıkan bir bilinçaltı. Kütüphane sahnesinde koptuk diyebiliriz bilinçaltı kayboldu ve doğaçlama yaptık ağırlıklı olarak. Zaman ve benim hatalarım yüzümden dilediğim gibi olmadı ama yine de memnunum :)
İkinci filmimde "Azim"i göz ardı etmeyip daha iyi bir planlamayla ve ekiple güzel iş çıkarmayı umuyorum inşallah.
Yorumlarınız için de ayrı ayrı teşekkür ediyorum
-
Merhaba daha önce bende kısa film çeken amatör biri olarak gözüme batan bir kaç şeyi size söylemek isterim :) Sanırım 7:30'da kütüphane sahnesinde bayan kameraya çok ufak bir bakış atmış biraz kötü olmuş, ayrıca kütüphane sahnesi tripodsuz olunca orası biraz sıktı açıkçası. Sizde belirtmişsiniz zaten seste biraz sıkıntı vardı belli olduğu üzere. Replikler biraz yapmacık gibi geldi bende daha önce 7-8 film senaryosu yazıp yalnızca 1 tanesini çekmeyi başarınca anladığım tek şey yapıyor, oluyor gibi kullanmak yerine günlük hayatımızda kullandığımız üzere yapıyo, ediyo gibi kullanılması daha mantıklı kaçarmış sanki hele hele başrolümüz cahil bir karakter olunca zaten böyle olması gerekirdi bence. Ses ve video geçişleri biraz sıkıntılı gibime geldi ayrıca. Eğer kırdığım bir cümlem varsa özür dilerim yalnız gördüğüm bir kaç şeyi size söylemek istedim. Filmi sabahın 5inde izleyip kapatmadığıma göre senaryosunda zaten bi izletilebilirlik var. Tekrar tebrik ederim, umarım bundan sonra daha iyilerini çekersiniz.. :)