Konu: bazı konularda canım sıkıldı

Kit lens zaten ticari bi olay. Ama kit lens dışında da seçenek çok. kompaktlar için seçenek zaten yok. Merak etme 100 tllik makinalardan çok iyi resimler gördüm. 3bin tllik makinalarda da kötü resimler. biraz da çekene bağlı.

Şu yazıyı okuyun, sonra bu açtığınız konuyu tekrar okuyun:

Fotoğraf Makinanızın Önemi Yok! | UTKU KAYNAR

Brownie marka bir fotoğraf makinesiyle fotoğrafçılığa adım atan Henri Cartier-Bresson fotoğraflarını herkesin sahip olabileceği bir makine ile (bir Leica) çekmiştir...

Bütün fotoğrafları siyah beyaz olan ve 35mm, 50mm mercekler kullanan Bresson'un ekipman olarak içimizdeki birçok kişiden geride olduğu ortadadır... Fakat hangimiz onun kompozisyon ustalığına, karar ânını yakalamasına ulaşabiliyoruz? Hangimiz karelerinde onun gibi özgün fikirler ortaya koyabiliyor?..

Keramet kavukta mı acaba?

bakın şimdi benim profil resmimizi görüyorsunuz değilmi 450d ile çektim az çok burdan belli oluyor bu çektiğim resmi evimde odamda çektim fakat aynı resmi çekmek en az 20 poz çektim yinede aynı şekilde çekemedim bir daha.

Ne güzel yazmış;

Andreas Feininger (1905 – 1999) şöyle demiştir : “Fotoğrafçılar sürekli şunu söylüyorlar, ah bir Nikon’um olsaydı, ah bir Canon’um olsaydı, şu olsaydı, bu olsaydı.. Bu hayatımda duyduğum en aptalca şey. Fotoğraf görmek, ilgi ve düşünmekten ibarettir. Hepsi bu. Sonrasında, herhangi bir şeyi reddebilmek olgusu gelir. Kötü ışığı, kötü arka planı, kötü zamanlamayı, vs. Sadece çekmemeniz gerekir, konunuz ne kadar güzel olursa olsun.”

Kaynak: Fotoğraf Makinanızın Önemi Yok! | UTKU KAYNAR

Maksat anı yakalamak ve o kompsizyonu seyirciye aktarmaksa cep telefonu bile yeterlidir. k790 ile ne fotoğraflar çekmiştim önceden

Ama işin içine biraz daha fazla manuel ayar, heves, teknik detay girecince DSLR almak için hevesleniyor insan. Mesela ben makineyi bilerek yüksek çözünürlüklü diye almıştım 18mp'de çok az bozulma oluyor kaliteli lens ile çekilirse son çözünürlükte ve bunu işlemek daha güzel ve rahat oluyor

onlymyrose4 Nickli Üyeden Alıntı

arkadaşlar yıllardır picasa adlı resim sitesine bakıyorum orda her türlü marka ile çekilmiş milyonlarca insanın resimleri var.özellikle bikaç marka canımı sıktı sony dsc-w110 ve dsc-s750 ya resmin özelliklerine bakmasaydın kesin canonla çekilmiş derdim resimlere bunlar kompakt makinalar.bize bu makinaları satanlar kıs kıs gülüyorlarmıdır acaba.şimdide git lens al makina fiyatına diye .Verdikleri kit lensler carll zeis ten bile kalitesiz galiba...saygılar yanlış bişeyler söylediysem

Fotoğrafta kompozisyon, vermek istenen duygu bir kenara, teknik de çok önemlidir.. Yani bu noktada; 'ekipmanı salla, önemli olan senin neyi nasıl çektiğin, insanlara nasıl aktardığın' da tam olarak doğru değil..

Örnek olarak gösterdiğiniz fotoğraflar nasıl? Arka plan soyutlanmış mı, fotoğraflarda 3d algısı var mı? Dinamik aralık ne durumda? Yani sonuçta herşey netlik ve kontrast üzerine kurulu değil.. DSLR bir kameranın f/16'da verdiği dof'u, kompakt bir kamera f/2.8'de veremiyor.. Mesela portre fotoğraflarında asıl amaç fonu modelden ayırmak.. Bu da açık bir diyafram değeriyle, büyük algılayıcılarla mümkün.. Kompakt kameralarda sensör çok küçük olduğundan, diyaframı, DR'ı, ISO'yu, odağı vs. istediğimiz gibi esnek kullanamıyoruz, bunlar insanı sınırlayan şeyler..

Carl Zeiss'ten bile dediğiniz Carl Zeiss'in optikleri tartışmasız dünyanın en kaliteli optiklerinden olup bir gözlük camı (evet tek tarafı) 250-300€ tutuyor...

Bugün 800'e yakın fotoğraf çektim. Eve geldim, bilgisayara attım. Baktım, 700 tanesi işe yaramaz, renkleri ve keskinliği facia... Ama işe yarayan 100 tanesi moralimi düzeltti.

Bu renkler beni deli edecek. Lensten mi kaynaklanıyor anlamadım gitti.

Bazı arkadaşlar buraya fotoğraf koyuyor. Renkler mükemmel, ilk önce herhalde 5d mark2 ile çekilmiştir diyorum, görüyorum ki 450d ile çekilmiş. Lensin L serisi olduğunu görünce anlıyor insan.

Mesele lens demek ki...

Ama makinamı da çok seviyorum o ayrı. Sarılıp yatasım var. Bugün bir dilenci hayatımda ilk defa, "abi bir ekmek parası" demedi, kadın "benim de fotoğrafımı çek" dedi, çektim, teşekkür etti, güldü.

hocam ben fotoğrafçılığı avcılığa benzetiyorum.

kimisi elinde ithal tüfek akşama kadar yüz fişek yakar, ya bir tane düşürür ya hiç düşüremez, kimisi de ortalama bi tüfekle attığını vurur..

demek istediğim sadece ekipman, veya sadece yetenek değil, ikisinin kesişimi önemli olan..

Cold Fear, picture style kullan. cyrus style'ı seni renk konusunda tatmin edecektir. Bununla beraber ışığı yakalamaya bak, gerisi zamanla olacaktır. L'de zamanla olur, 700 fotoğraftan 10 tane çıkartabilmekte, fotoğraf çek boşver gerisini

Hepinize iyi-kötü bir tane analog makine almanızı tavsiye ediyorum.


36 tane fotoğraf çekme şansınız var. Alacağınız ekipmana göre değişse de, muhtemelen alacağınız analog makine, elinizdeki dijitalden çok daha kötü seviyede sayılacak.

1000 tane düşünmeden fotoğraf çekmek yerine, 36 tane fotoğrafın her birini düşünerek çekince fotoğrafçılığın ne olduğunu anlarsınız. Fotoğraf ekipman işi değil, fotoğraf okuma işi, fotoğraf düşünme işidir. Kitap okumayan, film izlemeyen, müzik zevki olmayan, gezmeyen-görmeyen, düşünmeyen insan fotoğraf çekemez. Ekipmana değil, kendinize güvenin. Ama Allah için bu sefer martı/yaşlı amca/sümüklü çocuk çekerken değil, kurgu fotoğrafı çalışırken kendinize güvenin.

Bu iş lens işi, ekipman işi değil. Bu iş düşünme işi, düşünerek cesaret etme işi. (Bazı fotoğraf türleri için de şans.) Ayrıca herhangi birinin yazma ihtimaline karşılık: Evet, sizin iyi ekipmana ihtiyacınız var. Eğer iyi ekipman kullanmak zorunda olduğunuz bir fotoğraf dalıyla uğraşıyorsanız.

Konuyu bastan sona okudum biraz sapla sapan karisiyor gibi.

Fotografi fotgorafci ceker ekipman degil sozu, eger siz isigi bilmiyorsaniz, ritm, kontrast, renk vb... konularda bilginiz yoksa harala gurele calisiyorsaniz elinizde en profesyonel sistem olsa bir sey cekemezssiniz demektir.

Bu su demek degildir;
Iyi fotografci kotu ekipmanla da iyi fotogrf ceker. Bu yanlis bir varsayimdir. Eskiden kullanilan ve adam filmle sunu cekmis demek yanlistir. Filmli makineler doneminde lenslerin yapisi farkli oldugu gibi, goruntu kalitesini belirleyen temel faktor filminizdi. Ayni filmi Canon AE-1 de de kullansaniz F-1 de de kullansaniz, EOS-1n dede kullansaniz ayni banyoda ayni ayarlarda yikayip bastiginizda lacaginiz sonuc ayniydi. Makine teknolojileri o donemde saglamlik, seri cekim, pozometre yapisi ve kulaniciya kolaylik, saglama ve lensler arasindaki ufak tefek keskinlik farki ile sinirliydi. Dolayisiyla usata bir fotografci elindeki makinenin marka ve modelinden bagimsiz cekim yapabiliyordu. Sonuclarida uc asagi bes youkari ayni oluyordu. O zaman bile usta fotografcilar zamanlarinin en iyi ekipmanlarini kullanmaya gayret ediyordu. Ancak bodyler hemen hemen ayni isi gordugu icin lense yatirim daha cok oluyordu. Bugun hem body hemde lens sensor teknolojisi, goruntu olusturma algoritmalari ve saire ile oldukca farklilik gosteren bir hal aldi. Eskiden bir sahne fotgorafcisi Bale gosterisini cekerken 800 ASA film alip f/1.8 lensi ile sirasinda 20 yillik zenith ile sirasinda 1 yillik canon ile calisabiliyordu. Usta bir fotogracinin elinde aradaki fark keskinlikten kaynaklanan ufak bir fark oluyordu, ancak bugun 10D ile gunumuzde son cikan 50D arasindaki fark ayni ekipman kullanilsa bile sensor farki nedeni ile ayni kalitede fotograf cikmasina izin vermemektedir.

Dolayisiyla gunumuzde en basta kurulmus olan Fotografi fotografci ceker ekipman degil sozunu kullanirken biraz daha dikkatli olmak gerekiyor.

Uzun lafin kisasi iyi fotograf iyi ekipman ister (genelde) ancak siz fotografi bilmiyorsaniz ekipman sizin icin o fotografi cekmez.

Saygilar.

@onlymyrose

Actiginiz konularin aciklayici olmasi gerektigi, basliklarinizin konunun icerigini aciklamasi gerektigi, faraza fotograflar yerine orneklerle konununsunulmasi gerektigi gibi konulardaki uyarilari inatla dikkate almiyorsunuz. Bu uyari bu konlardaki son uyaridir. Makinenizi daha yeni aldiniz, fotografin henuz f'sini yeni ogreniyorsunuz. Panik yapmayin akliniza her geldiginde konu acmayin once makinenizi, fotografin temel kuralarini ve degiskenlerini (Daha evvelki uyarilarimdan birinde yazmistim) ogrenin ve bir karsilastirma yaparken yada bilgi sorarken bilincli bir sekilde sorun.

Saygilarimla

@tunapala, burada "iyi fotoğraf"ın ne olduğuna sizin yaklaşımınız teknik boyutta. (Üretilen imajın kalitesi.) AE-1 ile çekilen fotoğrafın imaj kalitesi ile dijital bir fotoğrafın imaj kalitesi kolay biçimde kıyaslanabilir, üstünlüğü test edilebilir.
Benim yaklaşımım ise sanatsal. Yani, fotoğrafı fotoğrafçı çeker, iyi ekipmana gerek yoktur sözünün tek anlamı değil, birkaç anlamı vardır ve bunlardan biri de ne kadar keskin ve net (üretilen fotoğrafın şartına göre) fotoğraf çektiğin önemli değil; ne kadar sanatsal fotoğraf ürettiğindir. Bu yüzden söylediğiniz gibi iyi fotoğraf için, iyi ekipman sözünün teknik tek anlamı yoktur. Çok basit bir lomo ile dahi, D3x'ten daha sanatsal, yani daha iyi fotoğraflar çekilebilir. Ancak, lomo ile daha üstün bir fotoğraf kalitesine ulaşılamaz.

Ne fotoğraflar gördüm, çıktıkları makine makine değildi.
Ne makineler gördüm, çektikleri fotoğraflar fotoğraf değildi.



şimdi yazdım.

@Delban
Yazdiklarim size degildi aslinda. Yazdiklarinizin cok buyuk bir kismina katiliyorum. Ancak Lomo, Pinhole vb fotograf turleri deneysel fotograf icerisinde yer aliyor. Kaldiki pinhole cekebilmeniz icin dahi dogru duzgun bir pinhole kameraya ihtiyaciniz oluyor. (Dogru duzgun derken deligi duzgun ve uygun boyutta acilmis demek istiyorum) Yani amaciniza hizmet eden en iyi ekipmana, amaciniza basriyla ulasmak icin ihtiyaciniz var. Kullandiginiz urunun yapisi imajlariniza ve yaratim surecinize direk etki eden faktorlerdir.
Dolayiiyla ekipman onemlidir. Sanirim siz ben ekipman onemli derken kastettigimi yanlis anladiniz. Ekipmanin onemi teknolojik ustunluk ile alakali degildir. Ekipmanin uygun olmasi Her zaman teknolojik olarak en iyisi olmasi anlamina gelmez. Yani pinhole kotu ekipman degildir. Ancak 10D ile 50D kiyaslaninca cekim amacina gore 10D'nin yetersiz kalma ihtimali vardir. Kisaca elma ile armut kiyaslamasi yerine elme ile elmayi kiyaslamak gerekir.

Bu durum fotografcinin onemini zerre azaltmiyor o ayri konu. Fotografcida is yoksa elinizdeki malzeme amaciniza ne kadar uygun olursa olsun bosunadir.

Dolayisiyla benim bukonu hakindaki cikarimlarim sunlardir:
-Iyi bir fotografci elindeki sistemden maksimum faydayi saglayabilir ve yaratici bicimde kullanabilir. Bir cok noktada elindeki sistemin dez avantajini avantaja cevirebilir.
-Iyi fotografcinin amacini gerceklestirebilmesi icin amacina uygun en iyi ekipmana ihtiyaci vardir.
-Kotu,bilgisiz fotografci en iyi ekipmanla bile duzgun is cikartmaz.

Dolayisiyla cikariminiz bence dogru ama eksik.

Saygilar

Delban Nickli Üyeden Alıntı

1000 tane düşünmeden fotoğraf çekmek yerine, 36 tane fotoğrafın her birini düşünerek çekince fotoğrafçılığın ne olduğunu anlarsınız.[/I]

Yıllardır çevremdeki insanlara bunu anlatmaya çalışıyorum,ne kadar başarılı oldugum tartışılır.Hala elımde analog gorenler ne makinalar icinde nelerle ugraşıyorsun hocam tarzı yaklasımlarda bulunuyorlar.
Oysaki analog makina günümüzde fotografçının bileyi taşı aslında.
Biraz düşünmek , biraz daha farklı görmek ve karar anını dogru vermek için illaki kullanmalısınız.
Butun yazdıklarınıza katılıyorum Delban,duygularıma tercüme olmuşsunuz.

İlginç bir konu....

Bende bu konu üzerinde baya bir düşünmüşümdür...
5 yıldızlı bir otelde yapılan bir düğün düşünün...
Prof. Bir Fotoğrafçı...En iyi ekipmanlarla çekim yapıyor...
Hemen yanı başında düğün sahibinin 11 yaşında ki bir çocuk elindeki like dslr makine ile çekim yapıyor... Yüzlerce kez deklanşöre basılıyor... Ve nasıl oluyorsa oluyor o düğünden eve asılmak için tek bir poz seçiliyor o kompak makine ile 11 yaşında ki bir çocuğun çektiği kare... En büyük ustaya bile baş kaldıracak bir baş yapıt...

Delban'ın "1000 tane düşünmeden fotoğraf çekmek yerine, 36 tane fotoğrafın her birini düşünerek çekince fotoğrafçılığın ne olduğunu anlarsınız." şeklindeki sözlerine tamamen katılıyorum.

Şimdi elimizdeki dijital makinelerle sınır tanımadan çekim yapabiliyoruz. Dolayısıyla fotoğraflarımızı kompozisyonu oturtmadan, fotoğrafta dengeyi, ritmi, uyumu gözetmeden ve "aman canım şu manzaranın 50 tane fotoğrafını çekeyim, nasıl olsa biri hoş olur" mantığıyla çekiyoruz. Bu düşünce biraz da içinde yaşadığımız kapitalist düzenin fotoğrafımıza yansıması gibi: Bol bol tüket, bol bol harca, elbet birinde denk getirirsin mantığı...

Eskiden filmi makineye taktık mı, makinede 36 poz olduğunu bilir, bunları idareli harcamaya bakar, her bir pozun baskı-banyo-film maliyeti olduğunu bilirdik... Her karenin hakkını vermeye çalışırdık... Ama şimdi bunları düşünmeye gerek yok... İstediğin kadar çek...

Fakat... Kimseye de analog makine önermem; tam tersine dijital öneririm. Çünkü analog çektik mi filmi banyo eden ve baskıyı yapan kişinin/kurumun tekniğine bağlı kalırız ki bu da fotoğraf çekmeyi zevk haline getirmiş, fotoğrafına bir şeyler katmaya başlamış bir kişinin istemeyeceği bir şeydir. Oysa dijitalde fotoğrafın herşeyine siz müdahale ediyorsunuz, her kare tamamen sizin emeğinizle oluşuyor... Ayrıca film-banyo-baskı maliyetinden kurtulmanın getirdiği rahatlık da karelerinizi daha serbest oluşturmanızı sağlıyor...

Bu durumda ne yapmak lazım? Dijital makine ile her kareyi düşünerek ve hakkını vererek çekersek maksimum faydayı sağlamış oluruz...

Ama fotoğrafı çekenin makine değil de insan (sanatçı ya da zanaatçı) olduğunu asla unutmayalım. Mesela benim elimde 5D M2 olsun, Sabit Kalfagil'in elinde ise kompakt bir analog makine olsun. Ve ikimizde aynı manzaranın fotoğrafını çekelim... Benim çektiğim fotoğrafın görüntü kalitesi Kalfagil'in görüntü kalitesinden elbette daha iyi olacaktır. Ama onun kurduğu kompozisyon benim kompoziyonuma 5 değil, 105 çekecektir... Çünkü Kalfagil'in gözü ve bakma yeteneği benden çok çok üstündür... Tecrübesi ve bilgi birikimi de...

Meseleye sadece görüntü kalitesi açısından bakarsak fotoğrafın özüne tam varamamışız demektir... Fotoğrafın içeriğini ve iç dinamiğini oluşturan kuralları asla unutmamalıyız...