Merhaba değerli CanonTurk üyeleri,
Malum kış şartlarının boy göstermesi, hele ki benim Kars’ta görev yapmam sebebi ile bir-iki aydır gece -20 derecelere varan sıcaklıklarda çekim yapma zorunluluğunda olmam sebebi ile sağda solda çok aradım kış şartlarında DSLR kullanımı ile ilgili yazı, bilgi , forum, video vb bilimum kaynakları.Kendimce yazılı olarak toparlamaya çalıştım bulduklarımı ancak eksikler ve yanlışlıklarım var ise sizden ricam belirtin, düzeltme yapalım.
FF makinelerde ve bazı ileri-orta seviye DSL’lerde su geçirmezlik özelliği olduğu için kullanıcıları daha rahat olabiliyor ancak giriş seviyesi DSLR kullanıcıları bazı noktalara dikkat etmek zorunda , aksi halde çok üzücü sonuçlar ortaya çıkabilir.
*Elimizdeki makinenin su geçirme özelliği olmayan bir makine olduğunu varsayarak devam edeceğim yazıma.
1-Yağmurda kullanım:
Makinemizin su geçirmeme özelliği olmadığı için mümkün mertebe birebir yağmur suyuna maruz bırakmamak gerekiyor. Şemsiye altından veya koruma yağmurluğu edinip onunla kullanmak gerekir. Ancak yağmurlukla muhafaza ederken unutmamamız gereken bir nokta var. Su ve kar makinemize direk etki edebileceği gibi dolaylı olarak da ( nem-buhar ) zarar verebilir . Her iki durumda da uzun süreli kullanmamaya dikkat etmemiz gerekir. Özellikle elimizin makine ile beraber yağmurluğun içinde sürekli durması, vücut sıcaklığımız sebebi ile elimizden ter-nem kalkmasına ve makineye sızmasına sebep olur ve tıpkı makinenin üzerine yağıp içeri sızan kar-yağmur nemi gibi zarar verebilir.
Her ne kadar çok çetin yağmur şartlarında kullandığı halde makinede en ufak arıza olmayan birçok yorum okumuş olsam da bence tedbiri elden bırakmamak gerekir.
2-Karda-soğuk havada kullanım:
Kar ilk etapta yağmura göre masum dursa da aslında daha tehlikeli oluyor. Makinenin gövdesinin, lensinin üzerinde biriken karda sıkıntı yok, ancak makine karlıyken, nemliyken soğuk ortamdan aniden sıcak ortama girince o kar, o nem lens-gövde bileşke yerinden içeri sızıp makineye ciddi sıkıntılar verebiliyor. İlk etapta makine tıkır tıkır çalışsa da söz konusu duruma bağlı arızalar ilerleyen aylarda ortaya çıkabiliyor. Bunu engellemek için ben makinemin çantasına nemi emsin diye gazlı bez içerisine paketlediğim pirinç tanelerini yerleştirdim. (Pirinç tanelerinden kasıt yaklaşık 1-2 avuç dolusu pirinç)
Bu pirinç sarıp koymanın dışında hazır olarak bulunabilen silika jellerde aynı görevi yapabiliyor. Ama dikkat etmemiz gereken nokta silika jel fazla nem toplarsa bir yerden sonra kendiside nem yaymaya başlar çantaya. Bu durumda özel yöntemlerle kurutmak gerekir, ancak onunla uğraşmaktansa yenisini edinmek daha mantıklıdır bence. Silika jel demişken iki tip silika jel var, renkli ve renksiz. Renksiz olanda nemlendiğini anlamak zor , renklide ise mavi tonlarında olan jel nemlendikçe rengi açılıyor.
Sıcaklık farkı olan ortamlara geçerken dikkat edilecek başka bir husus, makineyi hemen çalıştırmamak. Kısa devre problemi ile karşı karşıya kalabiliriz.
Makinemizi soğuk ortamda korumak için ayrıca çantamızın içinde bir naylon poşet içerisinde muhafaza edebiliriz. Böylece dışarıdaki soğuğu fazla almamış olur. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta yine sıcak ortama girince poşeti hemen çıkarmak. Yoksa yine nem-buhar olayı canımızı sıkabilir.
Ben şahsen çekim bittikten sonra eve doğru yürümeye başladığımda poşete koyup çantaya koyuyorum makineyi, eve gelince de derhal poşeti çıkarıp, çantanın ağzını açıp makineyi çantanın içinde olacak şekilde balkon kapısının yanına (kapıyı hafif aralayarak) koyuyorum bir 10-15 dakika… (dışarısı -20 içerisi +25 derece olunca biraz daha titiz olmak zorunda hissediyor kendini insan.)
Yağmurluklara gelince, evdeki çöp poşetinden 150 liralık sağlam ürünlere kadar farklı şekillerde yağmurluklar var. 1000’lerce TL verip aldığınız ekipmanlarınızı hangisi ile korumaya laik gördüğünüz ise size kalmış.
Kalite isterseniz : “Kata - E-702 PL”
Daha da kalitelisi : “Think Tank Hydrophobia 300-600 V2.0 Fotoğraf Makinası Yağmurluğu” gibi ürünler mevcut.
Daha ekonomik olan modelleri ise internette ufak bir arama ile zaten bulabilirsiniz.
Çekim yapmadığımız sırada makineyi taşımanın en güzel yolu bu korumalardan biriyle açık havada, boynumuza asılı olarak taşımaktır. ( Montun içinde, çantanın içinde vs olmayacak mümkün mertebe) Boynumuzda asılı olmasından kasıt ise elimiz koruma kılıfının içerisinde makine ile beraber bulunmamalı. Yine nem muhabbetinden dolayı.
LCD EKRAN:
Soğuk havada ayrıca duruma göre LCD ekranda kararmalar vs olabiliyor, ama normal sıcaklıklara gelince açılıyor kendiliğinden zamanla , endişe edecek bir durum yok. Teknik detaylarına girmek istemiyorum uzar gider yazı iyice…
Başka bir nokta ise, sıcak hava soğuk havaya göre daha tehlike arz ediyor makineye, ayrıntısına girmeyeceğim şimdilik. Hele bir yaz sıcaklarını görmeye başlayalım da :)
BATARYA:
Bataryalar soğuğa karşı hassas olup soğuk hava pilin ömrünü kısaltabiliyor. Bu sebeple çekim yapmadığımız zamanlarda pili cebimizde vs taşıyıp soğuktan korursak ömrünü korumuş oluruz.
Şu an için aklıma gelenler ve toparladıklarım bu şekilde. Eksik- hatalı bilgi varsa lütfen belirtin ve düzeltelim.
Sevgiler….
Aykut Çelme
Bilgilerinden istifade etmiş olduğum Vefa ARIKAN beye (boyabadanacı) teşekkürlerimle...