Aydın Bey 2 lensi de hiç kullanmadım. Hatta TRde 17-35 var mı diye araştırma yaparken bulduğum ilk karşılaştırma linkini inceledim ve yapıştırdım.tunapala Nickli Üyeden Alıntı
Hatta altına özellikle yazdım ki netlemeyi yanlış yere yapmadılarsa diye. Ağaç olan örnekte bir yanlışlık var gibi.
Sanıyorum en doğrusu verdiğiniz linkteki gibi kontrol etmek. Tabi ben bu tabloyu okumayı bilmek lazım(Ben bilmeyenlerdenim).
17-35 üretimi devam eden bir model mi?
"VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...."
Yüksek sesle bir daha söyle
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..."
Yok devam etmiyor
Ondan sonra 16-35 cıktı
Ondan sonra da 16-35 II
Tapatalktan gonderdim Turkce karakter varsa "tepetaklak" olmus olabilir
Ne varsa eskilerde var
"VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...."
Yüksek sesle bir daha söyle
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..."
Rahmetli Akif'in guzel bi sozu var:Ne varsa eskilerde var
"Eski eski oldugu icin degil kotu oldugu icin atılır
Yeni yeni oldugu icin degil iyi oldugu icin alınır"
Tapatalktan gonderdim Turkce karakter varsa "tepetaklak" olmus olabilir
mehmet akif bir düşün adamı olmasına rağmen en değişken ruh haline sahip insandır. (bunda yaşadığı dönemin çalkantılı olmasının da büyük etkisi vardır)
bu yüzden hayatı git gellerle ve pişmanlıklarla doludur.
ihtimal bu söylediğinin üstüne başka bir söz söyleyip, eskisini iptal etmiştir.
ölen insan mıdır ondan kalacak şey eseri
bir eşek göçtü mü ondan da nihayet semeri
o ne çok bilmiş adamdır ki gider sessizce
ne esermiş ne semer kimsenin olmaz haberi
örneğin bu şiiri sultan abdülhamid için yazmıştır ve resmen eşek demiştir
ama sultan abdülhamid öldükten sonra büyük pişmanlık duymuştur
''giden semerciyi, derler, bulur muyuz şimdi?
ya böyle kalfa değil, basbayağı muallimdi.
nasıl da kadrini vaktiyle bilemedik, tuhaf iş:
semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!''
ve bu satırları yazmıştır... pişmanlık satırları yani...
fakat bütün bunlara rağmen, akif dirayetli adamdı, sağlam adamdı, âlim adamdı, şâir adamdı, aynı zamanda arap diline tam anlamıyla hakim bir insandı; bu yüzden kur'an meâl görevi ona verilmişti; fakat ardında yatan niyetleri anladığı için meali tamamlamış olmasına rağmen teslim etmedi ve öldükten sonra imha edilmesini istedi... şahsen âkif'in bu hareketini çok olumlu karşılamıyorum; en azından elimizde doğru dürüst bir meal olurdu!
11 yıllık mısır hayatı da âkif'in sağlam kişiliğinin, bu dirayet'inin bir göstergesidir...
konu akif olunca biraz durup düşünmek lazım,
akif sadece devrin karanlık bir noktası değil, aynı zamanda noktasıdır, virgülüdür, ünlemidir.
ne yazık ki istiklal şairi, çanakkale şiiri satırlarının müellifi olan bu zât, bu önemli şahsiyet;
uzun zaman tıpkı kazım karabekir gibi peşinde polislerle dolaşmıştı...
attığı her adım takip ediliyordu...
ah şu memleketin toprağı olsa da konuşsa...
Yetkileriniz
28Likes
LinkBack URL
About LinkBacks
Alıntı ile Cevapla