Özşir Bey, birçoğumuz kompakt ve sonrasında SLR Like gibi kendi çaplarında "aynasız" sayılabilecek makinelerden SLR'ye geçiş yapmış olduğu için öncesinde yeterince tatmış oluyoruz diye düşünüyorum aynasız sistemleri
Vizör konusunda ise size katılmıyorum; bence vizörler (optik ya da elektronik) anı göstermeli, zaten istesek bile sonucu gösteremez (ya da göstermesini gerçekten ister miyiz?). Sonuçta, (gerçekten ihtiyaç duyulan özel koşulları istisna kabul ederek) sadece RAW kullandığımızı varsayarsak zaten fotoğrafın nihai hali elektronik vizörde değil, RAW düzenleme yazılımınızdaki işlemler sonrasında bilgisayar monitöründe karşımıza geliyor diye düşünüyorum. Sırf bu nedenle bile elektronik vizörler, optik vizörleri simüle ya da taklit eden bir konumda bence. Hatta üzerinde tartışmakta olduğumuz A7'ye baktığınızda elektronik vizörün şekli, konumu hatta işlevinin direkt olarak DSLR'lerdeki optik vizörlerin son derece gelişmiş bir taklidi olduğunu göreceksiniz.
Tabi olayın teknolojik koşullar dışında bir de kültürel yönü bulunmakta. Fotoğrafla amatör ya da daha ileri seviye olarak ilgilenenler için fotoğraf çekerken sanki gez-göz-arpacıkmışçasına aldığımız şekil bellidir. Ancak gün geçtikçe bazı alışkanlıklarımız değişmiyor da değil tabii. Örneğin fotoğrafımızı çeksin diye rica ettiğimiz ve daha önce hiç DSLR kullanmamış kişilerin arka LCD ekrandan görüntü gelmemesinden şikayetçi olması artık sıklıkla karşılaştığım bir durum. Hele vizörü gösterip "şuradan bakacaksınız" diye gösterdiğimde yaşadıkları şaşkınlıklar oldukça hoş oluyor
O nedenle optik vizörün kullanımdan kalkması ve aynasızların hobi ve profesyonel kullanımda da daha fazla kendine yer bulması teknolojik gelişmelerin yanında belli bir donanım alışkanlığıyla büyümüş bir neslin yepyeni donanım koşullarında büyümekte olan nesillere bayrağı devretmesiyle de alakalı olacaktır.