Alıntı naturalminer Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şimdi bu konu başka konuyu açıyor ve açıkcası bu noktada benden çok daha fazla şey söyleyebilecek üyeler mevcut bu forumda ancak ben naçizane birkaç şeyi söylemeden edemeyeceğim. Sokak fotoğrafının mekanı doğal ve kaçınılmaz olarak sokak oluyor. Ama sokakta çekilen her foto sokak fotoğrafı olmaz. Hatta bazen alakası bile yoktur sokak fotoğrafıyla.. Herşeyden önce biraz klişe gibi gelse de sokak fotoğrafının bi kere rengi bile siyah beyazdır. Bunun da bir anlamı ve gerekçesi var. (hatta bu konuda bilgi çok daha detaylı olarak forumda yazılmış konulmuş durumda).. Bunun dışında verdiğiniz örneğe bakacak olursak belli bir yüklenebilir anlamı (kompozisyon bu noktada devrede), estetik bir kaygıyı ve doğru bir kadrajı tutturabilirseniz ve hatta en önemlisi izleyene bir mesaj verebilirseniz bu bir sokak fotoğrafı oluyor. Ama elbette alalade ele ele tutuşan iki insan benim nezdimde bir sokak fotoğrafı mıdır? Tartışılır. Bence değildir. Eğer bir anlamı veya mesajı taşımıyorsa değildir. Ama öte yandan belgedir fotoğraftır. Açıkcası her fotoğraf jpg olarak saklandığında bir fotoğraf olmuyor... Onu özgün yapabilen bişeyler olmalı. Sokak fotoğrafı özeline inerseniz de şunu görüyorsunuz. Sokakta geçebilecek bir hadiseyi iyi bir gözlem gücüyle doğru kadrajla ve o ritmi de bu mesaja aktarabilecek şekilde bir kare yakalamak... Yoksa sokağın fotoğrafını çekmek benim anlayışımda sokak fotosu değil. Orada bir şey olmalı ve o anlatılmalı. Ha ama o şeyin anlatmaya değer olup olmadığı subjektiftir. Size göre değer bana göre değmez bir obje yada olay olabilir o.

Gerçi şimdi hades, diyeceksin ki benim sorum bu değil. Evet sizin sorunuz bu değildi ama izin almak işin sadece bir parçası. Birilerinin iyi bir fotosunda mahrem bir haliniz haricinde fotoğraflanmanız ve bunu 500px de görmeniz sizi üzer miydi? Şahsen eğer iyi bir fotoğraf elde edilmişse bu beni kızdırmazdı. Her an tonlarca güvenlik kamerasının iznim olmadan beni çektiği bir dünya da varsın olsun da (hele de iyi bir fotoğrafcıysa) bi fotoğrafcının bir karesinde bir figür olayım. Çok dert değil diyenlerdenim. Yeter ki bu kare benim özel bir halim olmasın.. Çünkü şu söz önemli:

"Çektiğiniz insanların mahremiyetinden de siz sorumlusunuz".. Doğru! ama ne derecede mahremiyet? O da artık kültürel bir durum. Almanya'da Amerika'da iki insanın ele ele tutuşup gezdiği harika bir doğa fotosu yakalarsınız koyarsınız belki sorun olmaz ama dünya üzerinde öyle yerler vardır ki bunu internete koymamanız gerekir. Çünkü zarar görmelerinden endişe edersiniz. Burada ayarı yine bizler yada fotoğrafcılar yapmamız gerekiyor. Gerekirse arkadan çek.. bokehle.. vs. vs.. izin almak değil belki ama sonrasında onay almak sosyal bir davranış. Sizi riskli bir alana soksa da sonunda bu işi daha profosyonelce yapmanızı sağlıyor. Özgüvene de katkısı var. Bu arada izin diyoruz ama bu izin bu fotoğrafı satmaya varacak kadar değildir sanırım. Özel portfolyonuzda yayınlayabilirsiniz belki ama yarın bir gün satmak isteseniz ne o insanları bulabilirsiniz ne de telif belgesini doldurabilirsiniz.. Ha ama derseniz ki "ben satmaya varacak kadar sağlam telif belgesi cebimde sokaklarda tur atıyorum" o zaman "baba büyüksün" derim işte :-D Çünkü aslında gerçek izin o.. Resmi nihayetinde.
Çok güzel bir yazı Selman Bey,

Mahremiyet konusuna gelince bir belgeselde bir fotoğraf sanatçısının yaptıklarından bahsediyordu. İsmini hatırlamıyorum ancak olay şöyle;

Bu sanatçı Türkiye'de bilinen bir doğa dergisi için fotoğraflar çekiyor ve İzmir yakınlarında bir köye zeytin ağaçlarının hasadına gidiyor ve 1 hafta orada konaklıyor ve fotoğraf çekiyor. Bir gün bir köydeki bir kızın fotoğrafını çekiyor çok beğeniliyor editörler tarafından ve yayınlanıyor derginin ilgili bölümünde. Daha sonra yine başka bir dergiden bir arkadaşı bu fotoğrafları kullanmak için izin istiyor o da veriyor. Yalnız arkadaşı o kızın fotoğrafını kendi dergisinin kapağına basıyor. Sonra bizin sanatçımız öğreniyor ki o fotoğraf yüzünden kız günlerce dayak yemiş ve hırpalanmış.

Sonra dedi ki "Ben fotoğraf çekerken izin almanın dışında her zaman birinin hayatını değiştirip değiştirmeyeceğine bakarım. Çekilen fotoğraf birinin hayatını kökten etkiliyorsa veya etkileyecekse o fotoğraf olmaktan çıkıyor"

Velhasıl kelam sokak fotoğrafçılığında dediğiniz gibi ortam sokak ve Marshall McLuhan'ın ünlü bir sözü var "Ortam mesajın kendisidir" siz o duyguyu yansıtabiliyorsanız insanların aklına bundan güzeli yoktur.