dünyada şerefsiz mi yok? aramaya bile gerek yok. allah iyilerle karşılaştırsın. ticaretten anlatsam dolandırlıcıkları kitap olur. 25 senedir tanıdığım en az 1 milyon dolarlık ticaret yaptığım birinden 200 bin dolar kazık yiyip tüm dünyam yıkıldı. adamı vurmakla, hapse girmek yada dışarda kalmak arasında uzun zaman tereddüt ettim. insanın kanı bozuksa bunu eninde sonunda gösterir. gelelim daha tuhaf olaylara.
geçen sene bir makine seti almıştım.istanbuldan. grafiker bir kardeşimin.tutar 500 tl gibiydi. kişi ile konuştum. fotoğraf istedim. gönderdi. ürünü gönderdi. ailesi kızmış. nasıl parasız gönderdin diye.
bende kargodan aldım. oracıkta kontrol ettim. hemen ilk atm den havalesini yaptım. sonra faceden arkadaş olduk.
bir de prime lens vardı. bu da antlayadan bir dişçide. 250 tl gibi bir şey. göndereyim beğenmezseniz geri gönderisiniz dedi. ok dedim. kargoda kontrol ettim. onuda eve ulaşmadan ilk atm den havalesini yaptım.
bir keresinde evimi kiraya verdim. içi boya badana istiyordu. acıdım kış günü. boya parasını ben verdim 500 tl gibi. işçilik onlardandı. 500 ü aldı gitti. bir daha dönmedi. kontratta vardı. telefonla aradım bir güzel küfür ettim o kadar. bulsam güzel bir dövsem o beşyüzün 50 katına mal olacak. sineye çektik.
günün birinde yüklü bir makine satışı yaptık. gençlere. evrakla. ama teslimatta eski ortağımın saftirkliği ne kimlik ne tc kontrolü. isim yanlış. soyad yanlış. kimlik sahte. 10 bin dolarlık senetle başbaşa kaldık. emniyete bildirdik. çözümsüz. 6 ay iz sürdüm. sonra tesadüfen bir bilgisyarcı arkdaşıma aynısını yaparken uyanmışlar. adamların adresini buldum. isimlerinide. çıktım balıkesire gittim. sabah 4 kapılarını çaldım. dilleri tutuldu. ben uyuyacam dedim. sabah işyerinize gider malları yükler artanınıda alırım dedim. kafa salladılar. ve ben uyudum. 9 da işyerlerine gidip dediklerimi yaptım. davacı olmadım. ama kamu davası oldu. iki üniveriste öğrnecisi idi. bir kere ifade vermeye gittim mahkemeye. sabıkalı oldular.
deprem zamanı. işyeri duvarları kırık. jandarma koruyor işyerlerini. stajer elemanlar işyerini soymuşlar. ardında işe başladılar bende. 1 aylık psikolojik baskı taktik. birini öttürdüm. özşir abi sana bir şey diyecem dedi. biri sorguda bayıldı.
daha onlarca örnek anlatırım. ama ben insanlara güvenimi kaybetmek istemedikçe, her fırsatta şerefsizlik yaptılar. ha iyi düzgün sözünün eri insan yok mu var. var. ama az...
orduda bir laf vardır " güven kontrole mani değildir " diye...
ez cümle Allah helal süt emmişlerle karşılaştırsın. ortalık erkeğim diye gezen bir hizmet sektörü mensubu olan fahişelerdeki iş ahlakına bile sahip olmayan pezolarla dolu....
sürçü lisan ettiyesem affola....