Sayın Uçar,
Ben, Ayhan beyin bilerek ayıplı bir malı göndereceğine ihtimal vermiyorum,
buna karşın bence, kimse size ayıplı bir mal teslim almanız sonrası , benim gönderdiğimde sağlamdı, o şekilde sattım, kargoda olduysa bana ne, parasını harcadım ödeyemem diyemez, gelen ürünün sizin tarafınızdan kabul edilmesi gerekir, hakkınızı yasal olarak arayabilirsiniz.
28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un getirdiği düzenlemeleri inceleyerek yasal süre içinde ürünün iadesini yapabileceğinizi hatta ayıplı mal olduğunu kabul ettirirseniz tazminat talebinde bulunabileceğinizi düşünüyorum, tüketici haklarının arandığı heyet -mahkemelerde veya tüketici haklarını savunan avukatlardan detaylı bilgi alabilirsiniz,
MESAFEL SÖZLEMELERE DAR YÖNETMELK
fikir vermesi açısından 4077 sayılı yasa hakkında aşağıdaki yazı incelemenizi tavsiye ederim.
AŞAĞIDAKİ METİN ALINTIDIR
4077 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN’DAKİ “AYIPLI MAL” KAVRAMI VE AYIPLI MALDAN SORUMLULUK
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (“4077 sayılı Kanun”) “Ayıplı Mal” başlıklı 4. maddesi; ayıplı malın tanımını, ayıba karşı sorumlu olanları, tüketicinin kullanabileceği seçimlik hakları ve bu hakların kullanılabileceği süreleri düzenlemiştir.
“Ayıplı Mal” Kavramı
Öncelikle 4077 sayılı Kanun uyarınca “mal”; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade etmektedir.
4077 sayılı Kanun’un 4. maddesinde; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren malların, ayıplı mal olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
Tüketicinin Seçimlik Hakları
Anılan madde tüketiciye, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirme yükümlülüğü getirmiştir. Tüketici bu durumda, (i) bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, (ii) malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, (iii) ayıp oranında bedel indirimi veya (iv) ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketicinin tercih ettiği talebi yerine getirmek satıcının yükümlülüğüdür. Tüketici bu sayılan seçimlik haklarından biri ile birlikte ayrıca ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.
Ayıba Karşı Sorumlular
İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. İmalatçı/üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 4077 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 5. fıkrasına veya 10/B maddesinin 9. fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu tutulmuştur. 10/B maddesinin 9. fıkrasına göre kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu teslim tarihinden itibaren 1 yıl süre ve kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlıdır. Konut finansmanı kuruluşları tarafından 10/B maddesinin 9. fıkrasına göre verilen kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğunun devam edeceği, diğer yandan krediyi devralan kuruluşun ise söz konusu madde kapsamında sorumlu olmayacağı hüküm altına alınmıştır. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimsenin sorumlu olması halinde kanun gereği müteselsil sorumluluk söz konusu olacaktır. Anılan madde uyarınca satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmayacaktır.
Zamanaşımı
Ayıba karşı sorumlu tutulanlar şayet ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıl olarak kabul edilmiştir. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu taleplerin her halükarda zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkacağı belirtilmiş olup, satılan maldaki ayıbın, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmiş olması durumunda ise zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Ayıplı Olduğu Bilinerek Satın Alınan Mallar
Ayıplı olduğu bilinerek satın alınan mallar hakkında 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesindeki ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışındaki diğer hükümlerin uygulanmayacağı ifade edilmiştir.
Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, imalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde “özürlüdür” ibaresini içeren bir etiket konulması zorunlu tutulmuştur. Yalnızca ayıplı mal satılan veya bir kat ya da reyon gibi bir bölümü sürekli olarak ayıplı mal satışına, tüketicinin bilebileceği şekilde tahsis edilmiş yerlerde bu etiketin konulması zorunlu değildir. Malın ayıplı olduğu hususunun, tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde de gösterileceği ifade edilmiştir. Güvenli olmayan mallar, piyasaya özürlüdür etiketiyle dahi arz edilemeyecektir.
Mal satışına ilişkin her türlü tüketici işleminde 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesindeki hükümlerin uygulanacağı kabul edilmiştir.
Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik” (“Yönetmelik”) 2003 yılından itibaren yürürlüktedir.
Yönetmeliğin amacı, ayıplı malın neden olduğu zararlardan o malın imalatçı/üreticisinin sorumluluğunun usul ve esaslarını düzenlemektir.
Yönetmelik’teki mal tanımı ile 4077 sayılı Kanun’daki mal tanımı aynı olup, Yönetmelikte “ayıp” kavramı ise Kanundan daha farklı bir şekilde ele alınmıştır. Yönetmeliğin 5. maddesine göre; malın piyasaya sunum tarzı, makul kullanım şekli ve piyasaya sürüldüğü an ve benzeri diğer hususlar göz önüne alınarak, bir kimsenin o maldan haklı olarak bekleyebileceği güvenliği sağlamayan mal ayıplı sayılır. Diğer yandan bir malın, sırf sonradan piyasaya daha iyi bir malın sürülmesi sebebiyle ayıplı sayılmayacağı açık hükme bağlanmıştır.
Yönetmeliğin “Sorumluluk” başlığını taşıyan 6. maddesi gereği; ayıplı bir malın, bir kişinin ölümüne veya yaralanmasına veya bir malın zarar görmesine sebep olması halinde imalatçı/üretici doğan zararı, kusuru aranmaksızın tazmin etmekle yükümlüdür.
Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca ayıplı malın neden olduğu zararlardan dolayı birden fazla kimsenin sorumlu olması halinde Kanun’da da belirtildiği gibi müteselsil sorumluluk söz konusu olacaktır. Ancak zararın, tüketicinin veya tüketicinin sorumlu olduğu üçüncü bir kişinin kusurundan kaynaklanması halinde tüm hal ve şartlar göz önüne alınarak, imalatçının/üreticinin sorumluluğunun azaltılabileceği veya kaldırılabileceği ayrıca hüküm altına alınmıştır.
“Sorumsuzluk Kaydı” başlıklı 8. maddede; sözleşme metninde veya müstakil herhangi bir belgede tüketicinin Yönetmelikte yer alan haklarını kullanmaktan feragat ettiğine dair veya imalatçı/üreticinin Yönetmelikten kaynaklanan yükümlülüklerini sınırlayan veya ortadan kaldıran kayıtların geçersiz sayılacağı belirtilmiştir.
Sonuç
4077 sayılı Kanun’un 4. maddesi ve ilgili Yönetmelikte ayıplı mal tanımı yapılmıştır. Tüketicinin ayıplı malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirme yükümlülüğü vardır. Kanun Tüketici’nin bu durumda kullanabileceği seçimlik hakları saymıştır. Bu hakların yanı sıra tüketicinin ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde tazminat isteme hakkı da mevcuttur. Ayıplı mala karşı sorumlu olanlar kanunla belirlenmiş olup müteselsil sorumluluk söz konusudur.