evet istanbul sizin için neyi ifade ediyor??
Yazdırılabilir Görünüm
evet istanbul sizin için neyi ifade ediyor??
Guzellik, modernlik, ask...
Cevaplar sözlü mü fotograflarla mi?? ;)
Trafik.
Ankara'dan giden ve gezmeye çalışan birisinin hatırladığı tek şey >>> TRAFİK :crazy:
Trafik, kalabalık...
Karmaşa, keder dolu insanlarla dertsiz tasasız yaşayan insanların birarada olduğu, hoşgörünün çok uzun zaman önce terkettiği, aşırı kalabalık ve ne yazık ki benim de yaşamak zorunda olduğum şehir.
Gittiginde unutamayacagin ve hep donmeyi dusleyecegin yer...
Kız Kulesi, vapur, kalabalık meydanlar, muhteşem camiiler, boğaz ve köprüleri, Haliç, Pier Loti, Yedi Tepe, Taksim, Beyoğlu, tramvay, Haydarpaşa, Eminönü, Sirkeci, tren, martılar, deniz, turistler, Dikilitaş, Galata Kulesi, içinden vızır vızır geçen gemiler, ağaçlar, konaklar, laleler, çarşılar, Galata Köprüsü'nde balık tutan insanlar, Ortaköy sahili, Beşiktaş sahili, Beykoz'un sakinliği, Ağva'nın asaleti, Balık ekmek, çay keyfi, Saraylar, Haydarpaşa'nın görkemi, vapurların saçtığı köpükler, yüzünüze vuran serin rüzgar, martıların size yarenlik etmesi, çeşmeler, türbeler, keşfedilmemiş sokaklar, manzaralar, Yerebatan'da Medusa'nın gözüne bakmak taş olmadan, üzerinize su damlaması, Kapalı Çarşı'da baharat kokusu... Taksim'de kızılderili bile görebilirsiniz daha ne olsun ki? Herkes herşey var bu şehirde. Gecesi ayrı gündüzü ayrı, mevsimi ayrı...
Dream City by gokhanbarlas on deviantART
incredible istanbul by gokhanbarlas on deviantART
istanbul by gokhanbarlas on deviantART
Medeniyetler beşiği, tarih ve tutku...
hayatımda bir kere gidip akşam saatinde boğaz köprüsünden sivil araçla girme aptallığını yaptığım "ogs ne olm" deyip flaşların gözüme çaktığı ilginç biyer:yarıl
başka bir yerde yaşayamayacağımızı bildiğimiz halde, nefretle andığımız dünyanın en büyük köyü....
hakkında kitaplarca olumsuzluk sayılabilir ama bunlar güzelliklerinin yan etkileri, her yerden her türlü insanı bir şekilde çekiyor.
her ayrıldığımda , akvaryumundan çıkmış balık gibi olurum, başka yerde doğru dürüst nefes bile alamam, dönüş için saatleri dakikaları sayarım.
İstanbul benim için ağzı açık bırakılmış kola gibi her yıl gittikçe tadı kaçan bir yer.
Ben 88 liyim ve çoçukluğumda sokaklarda oynar ,mahalle içi bi komşuluk vardı.Kimse bi gördüğünün sorunu varsa yardımsız bırakmazdı.İnsanlar birbirini arar sorar en azından bi mektup yada kart postal atardı.Ancak son 10 yılda bunları çok hızlı bi şekilde kaybetti İstanbul.Kentleşme denilen güzelim şehrin bozulmasıyla güzellik gitti.
İstanbul kısaca motor sesi,beton mağaralar ve insan kalabalıklıgından başka bişi değil!
Çok ciddi alıp başımı müstakil evde yaşayasım var :diablo:
Bence İstanbul,
Her yaş için farklı duygular hissettiren bir şehir,
Çocukken hiç birşey umrunuzda değil, herşey çok güzel;
Mahhelle arası maçlar , çamlı tepesine gitmek , vapura - trene binmek , annenin elinde eminönü tahtakale de kalabalıkta bunalmak veya Kadıköy deki zamanlarında salı pazarında sıkıla sıkıla dolaşmak,
Gençken daha deli dolu başına buyruk zamanlar;
Lisede okulu kırıp bilardo oynamak , kadıköy sahiline gitmek ,
Taksim de İstiklal de dolaşmak,
Biraz daha sonraları araba ile meşhur caddeleri gezmek gün batımında arabada bira içmek , veya Galata ya balık tutmaya gitmek,
Evlendikten sonra ki :) ;
Trafikten bunalmak,
Ailemle sakince sesiz ve az kalabalık yerler aramak,
Binbir çeşit insan ile beraber giden tempodan uzaklaşmak ,
Yeşil ile mavinin buluştuğu yere göç etme hayalleri kurmak ,
Daha sonrası için bilemiyorum :)
Hasta olunmaması gereken yer ! :D:yarıl tecrübeyle sabittir
Özgürlük!