Yazdırılabilir Görünüm
Hemen her seçimde doğru tahminler yürüten, bağımsız bir araştırma, analiz firması KONDA taksim gezi parkında bir anket yaptı. Bu ankette katılımcılara yüzden fazla soru soruldu. Sonuçlar da gayet teferruatlı ve bazıları gerçekten ilginç.
Toplam 2 gün, 30 saat süren 4400 küsür katılımlı analiz raporunun videosunu yorumsuz bir şekilde ekliyorum:
https://www.youtube.com/watch?v=5zP6...&feature=share
İnşallah bu tür çalışmaları 550 kişilik +%&/((/&%&%& ordusu da görür. Çok başarılı , kutlarım paylaşanı da çalışanı da..
Ulan, böyle bir çalışmada tek renk ve tonları ile çubuk diyagram kullanan zihniyeti...............
Daha ne diyeyim...
Ancak benim gördüğüm, hanımların merakı bir kez daha ispatlanmış...
İlk gelenlerde ağırlık (belki de doğal olarak) erkeklerde iken, sonradan bayanlar çoğunluğu ele geçirmişler...
Bir de seçimler konusunda, sadece bu istatistiklere bakar, yorum yapılır ise AKP yine iktidar..
Çünkü zaten orada AKP'ye oy veren yada verecek bir grup yok..
Gelenler çoğunlukla AKP'nin zaten oy alamadığı bölgelerden..
Yani istatistiksel bir yorum ile AKP için bir kayıp yok...
AKP'ye oy vermeyen bu grup yine gidip CHP'ye ve BDP'ye oy verecek...
Anlamlı bir kısmı yine oy kullanmayacak ve neticede oranlar çok da değişmeyecek..
Bu yorumlarım tamamen hızlı bir grafik tablo okuma sonucundaki çıkarımlarımdır..
Keşke bu çalışma ülke genelinde de yapılsa..
Bu hamur çok su götürür..
Ancak naçizane görüşüm, olayların iç yüzünü görmemek için kör olmak lazım gerektiğini düşünüyorum.
Vefa abi gelenler içerisinde geçen seçimlerde oy sandığına gitmeyecek kadar üşengeç ve apolitik olan kitle ile son 4 yılda oy verecek yaşa gelmiş yaklaşık 4 milyon yeni seçmen var.Alıntı:
boyabadanaci Nickli Üyeden Alıntı
AKP açısından durumun içaçıcı olduğunu düşünmüyorum.
Ben bundan sonraki süreçte kendi adıma bütün seçimlere mümkün olduğu kadar çok katılım sağlanması yönünde mücadele edeceğim.
Türkiye'de seçimlere katılım oranını %85-90 seviyesine çıkartabilirsek gerçek temsiliyet oranı ortaya çıkacak gibi gözüküyor.
Gezi parkına il dışından katılım sayısının çok fazla olduğunu da unutmayalım Çağın. Bu İstanbul genel oranlarını çok değiştirmeyebilir.Alıntı:
caginanil Nickli Üyeden Alıntı
Halil bey eğer analizi sadece park içerisinde kalan kitle için sınırlarsak söylediklerinize katılabilirim.
Ama olayların ilk günü sokağa çıkan ve dalga dalga diğer illere yayılan kitle için durum farklı.
Bu güne kadar televizyon, futbol, magazin ekseninde yaşayan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, ben hep 50 liralık benzin alıyorum, oy versem neolacak, bunların hepsi aynı tadında yaşayan insanların tadı kaçtı.
Kayıp nesil olarak tabir edilen 90'lı nesil bir anda tuaf bir şekilde politize oldu.
Şu an yaptıkları müzikle, oynadıkları diziyle gençliğin takip ettiği sanatçılar eylemcilerden yana tavır aldı.
Hükümetin yanında olanlar ise saçmasapan açıklamalarla hiçbir derde derman olamadı.
Taraftar grupları eylemcilerin yanında tavır aldı.
Kesin olarak gördüğüm bir şey var hükümet dış basın desteğinin tamamına yakınını kaybetti.
Bunun nedeni ise pislik, çapulcu terorist diye aşşağılanan çocuklar yabancı kanallara çatır çatır ingilizce fransızca almanca olayları anlatırken. Meclis künyelerinde ileri derecede ingilizce bilir denilen adamların 2 kelimeyi bir araya getirip doğru düzgün tek bir demeç verememesi olabilir. Yabancı basın mesuplarının tutklanması, şiddete mağruz kalması da olabilir. Dünya literatürüne soktuğumuz "interest" kelimesinin yanlış çevrilmesinden dolayı "çıkar çevresi" olması gerekirken tuaf bir şekilde "faiz lobisi" muhabbeti bile olabilir.
Ana akım medya yüksek trajlı gazeteler halkın önemli bir kısımının gözünde çok ciddi prestij kaybetti.
Çok ciddi mevkideki bürokratlar, siyasetçiler, belediye başkanları ciddi şekilde halkın önemli bir kısmının gözünde prestijlerini ve inandırıcılıklarını kaybettiler.
Yukarıda saydığım olan biten bu güne kadar AKP'ye oy verenlerin fikrini değiştirmemiş olsa bile hiç oy vermemiş insanların kime oy vermeyeceklerini belirleyebilir.
Sevgili Çağın,
Zaten anket üzerinden konuşuyorum. Çünkü şu an elimizde olan tek rasyonel belge bu! Geri kalan senin benim kişisel yorumlarımız, onlar da subjektif.
Benim için muteber olan resmi kanallarca verilen rakamlar (ki tüm rakamlar hiçbir zaman resmiyete dahil olmaz), diğeri de tarafsız ve bağımsız araştırma raporlarıdır.
Resmi rakamların eksik olmasına bir örnek vereyim: caller id manüplasyonu (arayan ekranında farklı numara göstererek arama) ile yapılan dolandırıcılıklarda bir yıl içinde bankalara müracaat sayısı 500den fazla iken, emniyete başvuran ve hakkını arayanların sayısı 10'u geçmemiştir.
hergün orada olan ve anketede katılmış biri olarak anketin oradakilerin görüşlerini yansıttığını söyleyebilirim.
GEzi parkı örneklemi için hazırlanmış ve ideal diyebileceğimiz bir anket.
Sorular ideal.
Vefa abi yazdığını okudum da ben de genel yapılmasından yanayım fakat bunu yapabilecekler zaten yapıyor ama onlar da gezi parkının zıttı bir şekline büründürüyorlar. Olaya farklı bir açıdan bakmak değil farklı bir olaya bakmak oluyor o yapılan da. Belki sonuçlar bu gibi bir anket ile karşılaştırılsa yine fifty fifty çıkar. :)
Bizim demokrasi sistemi biraz değil çok gevşek. Nasıl referandum konularında sıkıntılıysak anket yapılması konusu da o kadar sıkıntılı. Birisinde halkın oyu belirlenir diğer tarafta da fikirleri alınır. Ama anket yönteminde halkın fikri alınıp bu yönde hareket edileceğine halkın düşünceleri belirlenip halkın anketi yapana uyması beklenmekte.
Cümlelerle tam olarak anlatamadım muhtemelen. :) Araya telefon görüşmesi girince olaydan koptum.
Sonuca bağlayayım. Bu anket sadece gezi parkındakilerin durumunu belirttiği için başarılı ve sayı da oldukça fazla. İstatistiksel hata oranı düşecektir.
Yanılıyorsunuz. Ak parti bu olaylar sonucu %2-3 aralığında oy kaybetti bu doğru.Alıntı:
caginanil Nickli Üyeden Alıntı
Ancak bir parti için çok daha önemli bir şeyi gerçekleştirdi. O da oyunu kristalize etmektir. Kemikleştirdi.
Halkı kutuplaştırdı. Pek çok insan hala sokaklardaki insanları "anarşist" olarak görüyor. Bunun anlamı onları "anaşist" olarak gören insanların çok ama çok büyük bir kısmının oyunun ak partiye kayacağını gösterir.
Ayrıca seçmen psikolojisi meydanların nabzı ile ölçülemez sadece. Gezi parkı olaylarında medyanın nasıl kullanılabileceğinin demosunu gördük sadece. Bunun seçim dönemi daha efektif bir şekilde kullanıldığını düşünün :)
Birde şartlar ne olursa olsun istikrara oy veren kitlede var. Ve bu da az değil.
Meydanlar seçmenin çok ama çok küçük ve asla homojen olmayan gerçeği yansıtmayan bir kesimi sadece.
"gezi parkını kamuoyuna açacağız" diyerek de aynı zamanda "ben halkımı dinliyorum" imajı verdi. bu da oyu etkileyebilir.
Çok gelişmeler oldu, bunların bir kısmı oyları aşağı, bir kısmı yukarı doğru etkileyecektir. Ben kesin yargıya varmak için erken diyorum.
Ulkemizde cok ani degisikliker olabiliyor. Bir gunde hersey altust olabilir. Anketi secim anketi olarak degerlendiremeyiz.
Her ne kadar direnisi desteklesem ve hukumet karsiti olsam da yurtdisi yansimalarini korkutucu buluyorum.
Bir onceki hukumetin dusme sebebi gibi bir ekonomik kriz olmasindan korkuyorum.
Acikcasi sevmesem de gercekci dusundugumde hukumetin devam etmesini ancak basbakanin da artik su inat ve kotu uslubundan vazgecmesini diliyorum.
Tek adamliktan vazgecip artik bakanlarini ve diger gorevlileri kullanmasi iyi olacak.
Türk insanı, menfaatine bakar. Bugun kızar küfür eder, yarın işine yarayan bir durum olduğunda söylediklerini unutabilir.
Hakkımızda herşeyin hayırlısı.
Her şerde bir hayır, Her hayırda bir şer vardır.
Bütün olanlar bir sebep'e, sebepler'de Allaha bağlıdır.
Kul'dan değil, Allah'tan istenmeli.
Ben bu şekilde düşünerek, iç huzurumu sağlayabiliyorum, tavsiye ederim.
Son söylemek istediğim'de, hepimizin kendini hesaba çekmesi gerekiyor. Ben ne yaptında, böyle yönetilmeyi hak ettim.
Saygılarımla
Sevgili Enes, kızım 15 gündür Gezi de olduğu için ne uyuyabiliyorum ne de huzur bulabiliyorum. Öte yandan, her gün O'nun direnişine artan bir gururla bakıp, olup biteni olabildiğince yakından izlemeye, anlamaya çalışıyorum.
Bir demografi çalışmasından, profil analizinden günümüz siyaseti geleceğine öngörüler getirmeyi de anlamsız, gereksiz buluyorum.
Olay, polise uygulatılan şiddetten ve vatandaşın buna gösterdiği tepkiden ibaret (anket; y).
Doğrudan provokatif sonuçlar doğuran demeçlerin , Allah adına yönetme yetkisini kendinde görmek isteyen ve insanları kendi Kulları olarak görmek isteyen yöneticilerden kaynaklandığını görüyorum.
Bu durumu yaşıyor olmamız bilinmez bir muamma değil. Askeri darbeler ve asker-derin devlet vesayet döneminde yıldırılmış nesiller olarak başaramadıklarımızı, huzuru arıyoruz.
Yeni nesillerin yeni, politik tarzları yeni bir fırsat olacaktır diye umuyorum.
Oradaki insanların bir kısmının profillerinin herhangi bir STK ya da Partiye kayıtlı olmuş olmaları (yeni ve henüz anlaşılamamış duran) tepkiye anlam vermeye yetmez. Artık kim ülkeyi yönetirse yönetsin, adam gibi yönetmeye mecbur. Eminim bu da Allah nezdinde Kul a itibar kazandıracak bir gelişmedir.
Sevgili Atalay Abim
Açık olmam gerekirse, bana ne mesaj vermek istediğini pek anlayamadım, belki kafamın doluluğundan, belki bozuk türkçemden. Hakkını helal et.
Allah bacıma, direnç ve kuvvet versin.
Ben sahsen, kendi dertlerimden , sıkıntılarımdan hiçbirşey hissedemiyorum. Hissederek birşeyler yapanlarada çok gıpta ediyorum.
Kendimide çok sorguluyorum neden böyleyim diye ama boğuştuğum okadar çok meslem varkı. Kendi çukurumdan kafamı dışarı çıkartmaya ne halim nede vaktim var.
Gönül isterdi, sukunet ile, piyanolar eşliğinde bu direnik layık olduğu muameleyi görseydi. Ama olmadı, "kontrolsuz güç, güç değildir" diye bir Shell sloganı vardır herkes hatırlar.
Allah derdine derman, derman yetişene kadar sabır, derman geldikten sonra afiyet versin @enesoz
Allah razı olsun, dostum. Cumlemizin insallah.Alıntı:
Halil Ibrahim Duran Nickli Üyeden Alıntı
Sorun da zaten bu hissizliği oluşturan zincirlerin kırılmasıdır Enes bey(umarım doğru söylemişimdir isminizi)Alıntı:
enesoz Nickli Üyeden Alıntı
Sizin kafanızı kaldıramadığınız geçim derdidir ki bu da özgürlük alanınızın sadece iş çevresinde genişlemesi demektir. Belki fotoğraf bile bir hobiyse sizin için tek sosyal alanınız tahminen bu kadardır. Bunda yadırganacak ya da itilecek bir durum yoktur. Ama insanların daha rahat çalışabileceği, daha rahat kendilerini ifade edip geçmişe yönelik evlatlarına daha iyi şeyler sunabileceği ortam kısıtlandığı için geceli gündüzlü çalışırsınız. Amaç oradaki sıkıntıyı gidermek, amaç beynimize vurulmuş zinciri kırıp düşüncelerimizin özgürleştirilmesi.
Shell değil düzelteyim sitedim. Pirelli.Alıntı:
enesoz Nickli Üyeden Alıntı
Bunu da düzeltmeseydin demekte haklısınız, simetri yada bazı takıntılarımın arasındadır. Yoksa önemsiz bir şey. Dikkate almayabilirsiniz. :)
Bu arada amacım siyaset yapmak değil durumu özetlemekten ya da oradakilerin neler üdüşündüklerini söylemekten ibarettir. Ayrıca Siyaset düşünceleri aktarmaktan geçer ve en iyi aktarma yolu konuşmak en kötüsü ise yazışmak bana göre. Yani yazının anlatamadığı şeyler var.
Taner BeyAlıntı:
tanerunlu Nickli Üyeden Alıntı
Bendede o takintilardan mevcut sorun yok :rofl:
Gecim derdim olsa, belki biraz daha hircin ve azimli istekli olabilirim. Benim derdim o olsa, eyvallah der cabalardim.
sosyal hayat, yerindede afiyet keyif yok. Insanin agzinin tadi bir kere kactimi, her aklina geldiginde, o aci tadi hissediyor.
Forumla alakalı olmadıgı ıcın, detaylara gırmıyorum sayet merak edersen öm atabilirsin.:rofl: