CanonTURK Foruma Hoş Geldiniz.
Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan BirinciBirinci 12
Toplam 24 adet sonuctan sayfa basi 21 ile 24 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #21
    mustafanazif
    Guest

    Standart

    arkadaşlar yorumlar için teşekkür ederim...

    evde TV izlemediğim için reklamı da izlememiştim, biraz önce youtube'dan bulup izledim... ben de duygulandım hakikaten, birkaç damla yaş düştü gözümden... sanat erbabı olmak kadar, sanatı yaşatmak da hayli zor. çünkü ideal sahibi oluyorsunuz, dünya ise idealist insanlar için hem güzel hem de yaşaması zor bir yer ne yazık ki... bir ressam dostum vardı, yurtdışında önemli bir ödül almıştı, parası olmadığı için ödülü almaya bile gidememişti... birkaçı da evinden atılmıştı, sanatsal malzemelerini bir depoya geçici olarak bırakmıştı... vesair, çok hikayeler var... sanattan çoğu zaman para kazanamıyorsunuz, sanatın yaşaması için de bazen paraya gereksinim oluyor, burası da aşikar... yaşatmak için de ek işler yapmak durumunda kalıyorsunuz. ben bu anlamda biraz şanslı sayılırım. diğer yaptığım sanat dallarını yaşatmak için esas 1. meslek olarak yaptığım işleri 22 senedir sürdürüyorum, onun da bir sanat dalı olması, güncel olması benim için bir artıydı her zaman için. yine de yeterli değil tabii... çünkü esas sanatçı kimliğiniz her zaman birinci planda olduğunuz için ideallerinizin peşinde koşuyorsunuz, dolayısıyla 1. yaptığınız işten de çok fazla kazanamıyorsunuz, zaman zaman kazansanız da bir yere kadar götürüyor... bir gün her şeyin iyi olacağına dair inancımı da koruyorum...

    sevgili vefa, bu destek konusu sıkıntılı bir durum. en yakınlarınızdan bile destek görmediğiniz zamanlar olabiliyor. yaptığınız şeyerin "çöp" ya da "gereksiz" olduğu imalarıyla bile karşılaştığınız oluyor. lakin bu da önemli değil... ben steve jobs'u severim, biyografik hikayeleri de severim... güzel bir sözü vardı jobs'un, "stay hungry, stay foolish"...

    sanat, birincil anlamda sizin ekmek kapınız değil esasen. sanatı sanat olduğu için yapıyorsunuz. zaten bu reklamda da burada bir vurgu var. bu röportajda da bahsettiğim bir olgu var. rakamsal bazda bahsetmemiştim lakin bu röportajda da kullanılan bir çalışmamı 30 bin liraya satmamıştım, oysa ki çok da ihtiyacım vardı. belki beni iki sene hiç çalışmadan sadece sanatıma odaklanmamı sağlaayacak bir rakam olmasına rağmen, yine de kabul etmemiştim... belki kardeşim de dahil olmak üzere bir çok kişi, be adam niye satmadın diyebilir. ama bunun tam bir açıklaması da yok; "insan ruhunu satamıyor", varsın duvarda asılı dursun, arada bir baksın bana yeter diyorsun... bazı çalışmalar da öyle...

    klasik tarzda "hat" yazmama rağmen, daha çok ruhumun götürdüğü yere gitmeye çalıştım bu anlamda çalışmalarım klasik hat eserleri değil çoğunlukla... klasik hat temellerine bağlı kalarak modern bir hat anlayışı ortaya koymaya çalıştım, zaman zaman ikisini birleştirdim. eleştirilere de çok fazla kulak asmadım açıkçası... bu sene olmaz, beş sene olmaz, on sene sonra olmazsa, bir gün muhakkak hakettiği yeri bulacaktır diye düşündüm...

    ve oldu da, bu röportaj da bunun bir göstergesi sanırım. bir sene önce suriyede büyük bir kongrede canlı performans gösterisi için cok da azımsamayacak bir rakam ile gösteri yapmam teklif edildi, oraya gittim...

    bizler, türkiye cumhuriyeti toplumu olmakla beraber, hala bir çok yerde aslında osmanlı olarak anılıyoruz. Arap dünyasından gelen binlerce insana gösteri yapmış olmama, ana dillerinin ve yazımlarının arapça olmasına rağmen, insanların hayranlıkla izlemesi, "osmanî" demesi, "are you really turkish?" demesi beni açıkçası çok gururlandı... işte bunun parayla ölçülür bir yanı yok.

    mehmet akif, avrupayı dolaştığı zaman zarfında çok önemli bir tespitte bulunuyor ve şunu söylüyor: "dinleri var işimiz gibi, işleri var dinimiz gibi". ne yazık ki sanatsal anlamda (buna fotoğraf da dahil) müşterilerimin büyük kısmı ne yazık ki yabancı oldu... hat eserlerimin de yüzde 80'inden fazlasını yabancılar satın aldı... "ederinden değil, fazlasıyla vererek"... hatta bir kısmı, açık çek babından, "ne yaparsanız yapın, ben seçmiyorum, kaç tane verirseniz verin, fiyatı da siz belirleyin hesap numaranızı verin yeter" diyen müşterilerim oldu... bu, benim için sanat anlamında büyük bir destekti... ülkemizde bunu göremiyorum. bunu görmeyi de bir kenara bırakıyorum, ederinden ya da ederinden daha az rakamlara bile sattığım zaman kendimi zaman zaman şanslı sayıyorum... çünkü bizler millet olarak sanata, edebiyata çok düşkün olamamıza, tarihimizin sanatla örülü olmasına rağmen, bunu desteklemeyi ne yazık ki kendimize çok görüyoruz... bunda sosyal faktörlerin de önemli bir yeri var ama bir insan senede bir tablo alamıyorsa destek anlamında, bunun üzerinde de önemle durmak lazım... yani bir sorun var...

    aynı şey sözel sanatlarda d a var ne yazık ki... en iyi şairler bile kitaplarını "1000 adet" basıyorlar. o da satılırsa tabii... bizler şiiri ve edebiyatı seviyoruz tabii millet olarak.. fakat destek anlamında da bir o kadar zayıfız ne yazık ki... bunları millet olarak özeleştiri anlamında yazıyorum...

    2008 yılında kitap çıkartmıştım. yılların birikimi olan eserlerimi kitaplaştırmak istedim... bu anlamda da şanslıydım, hiç para ödemeden, (zaten tasarımını kendim yapmıştım, kapak çekimlerini vesair zaten kendim yapmıştım) geriye baskısı kalmıştı. yayınevinden de güzel bir te'lif ile kitabımı bastırdım...

    rakamsal boyutlara baktığınız zaman takip eden sayısı hayli fazla... yani takip eden insanların yüzde 1'i satın alsa, bütün baskının bir günde bitmesi lazım normal şartlar altında. fakat işin realite kısmına baktığınız zaman bu hiç de öyle olmuyor... yani "destek ve yaşatma" anlamında yeterli ilgiyi göremiyorsunuz... sonra düşünüyorsunuz, "demek ki her şey sanal". ilgi dediğiniz şey bilgisayarın power-on-off düğmesi ile sınırlıymış diyorsunuz... zaman zaman kitaplarımı bir yerlere satılması için bıraktığım zamanlar oldu. satılsın diyordum çünkü bubenim eserim olmasına rağmen te'lif ile yayınevine bırakılmış bir eserdi sonuçta ve yayınevinin de kazanması lazım ki, mahcup olmayalım diye düşünüyordum...

    birkaç yeri dolaştım, bir sahhaf bana çok ilginç bir şey söyledi... "abi, adamın teki yine böyle bir kitap bıraktı 2 aydır burada sürünüyor tek birtane satılmadı. aman kitap falan bırakma gözünü seveyim"... kitaba baktım, şairini zaten tanıyordum... bilindik hatta ünlü şairlerimizden birisi... o zaman iç geçirdim... demek bu duruma kadar düşmüştük... Ya sadece yazarak, edebi ürünler ortaya sürererek geçimini sağlayanlar ne olacaktı?... sorular ve sorgulamalar çok dostlar...

    bunlar işin biraz da sanatın ve sanatçının yaşaması için rakamsal boyutlar fakat bunlar da sanatçı için çok fazla önemli değil... sanat insanın içinde bir şekilde öyle ya da böyle yaşıyor. mehmet akif parası olmadığı zamanlar sigara kağıdına yazarmış şiirlerini. ne şiirleri kayboldu, ne de kendisi....

    ilginiz için tekrar teşekkürler.
    selamlar.











  2. #22
    andersendenmasallar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    mücahit pamukoğlu
    Makina:
    canon 5Dmk3- 6d
    Üyelik tarihi
    02.March.2011
    Nereden
    istanbul
    Mesajlar
    194

    Standart

    Abi kutluyorum tebrikler.Göğsümüzü kabarttın. ayrıca şu son yazdıklarında o kadar haklısınki geçen hafta Hasan Çelebi ile rapörtaja gittik O'da özellikle son 2 senedir gençlerin "hat" sanatına olan ilgisinden bahsetti ve bizi yetiştirdiği öğrencilerle tanıştırdı.ingiltereden,afrikadan,avusturyadan ve hatta amerikadan sırf hocadan ders alabilmek için gelmiş insanlarla tanıştık göğsümüz kabardı. o'nun zamanında devlet 2 kere yasaklamış yazmayı ama yılmamış devam etmiş bildiği yolda ilerlemiş ve bu günlere ulaşmış.Ben önce kendim için yapıyorum dedi bize.
    O'nun azmi ve ilmi Hepimize ışık olmalıdır..Bu yüzden yılmak yok yola devam..
    Selamlar.











  3. #23
    Halil Ibrahim Duran
    Guest

    Standart

    Alıntı boyabadanaci Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Gurur duydum...
    Heyecanlandım..
    Rahmetli babam da hattat idi.. Süheyl Ünver hoca ve niceleri ile çalışmıştı...
    Bu sanat ecdadımızın bize mirası ancak maalesef çok kısıtlı bir zümre tarafından yada çok farklı amaçlarla kullanılıyor...
    Sevgili Mustafa,
    Eline, diline, gözüne sağlık...
    evet sadece para kazanmak için yapanlar çok bu zanaatı











  4. #24
    AZE_VUQAR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Vuqar Sevdimali
    Makina:
    Canon 50D
    Üyelik tarihi
    28.June.2010
    Nereden
    Bakı
    Mesajlar
    200

    Standart

    Tebrik ederim...Çok güzel olmuş..çalışmalarınız da harika..











    To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •