Bu sensöre tutulan ışık gibi düşün. Beynin verdiği tepki aynı makinedeki gibi diyaframı ani kısamamış. Işık sensöre ulaşmış ve geçici körlük gibi bir şey yaşamışsın.
Yanılmıyorsam beynin arka tarafında kaydeden bölüm mevcut. Buraya direkt ulaşabilen şeyler duyu organlarımızın aldığı tepkiler.
Örneğin en ufacık bir çizikle kanayan yara kanayarak dokunma, görerek görme, koklayarak da koklama duyusuna hitab ettiği için sinyal direkt o bölgeye gider. Sinyal gittiği an(sadece milisaliseler) yakın olan kan akışı zaten akar ama ekstradan oraya kan pompalanması emrini gönderir. Amaç yarayı kapatacak kadar kan pompalarsa ve bir şekilde oraya tampon uygularsan kan pıhtılaşır ve akış bir süre de olsa durur. Ama akış engellenmiyorsa kan kaybından cortlayıverirsin mazallah.
Göz de o şekilde sen direkt bir duyu organına bunu yaptığın için ilk tepkisi görme duyusu olduğu için sana görmeme olarak geri döner. Eğer bunu işitme duyusuna yapsan duyamazsın.
İşin özü duyu organlarına zarar verirsen işin maf.
Sadece sıkıntı yaşarsın ama hala devam ediyorsa ve gözdeki yani gözbebeğindeki kas yapılanmasında sıkıntı olduğunu düşünüyorsan hemen git. Mesela mavi gözlerdeki mavi bölgedeki sararmalar gibi. Bu pek iyiye işaret değildir diye biliyorum. Aşırı yorulmuştur. Doktorun vereceği de bolca dinlenme şeklindedir.
Bu beynin arka tarafı ile ilgili anlatayım yaşadığım bir şeyi. Çok sert bir şekilde darbe aldım ve yere düşerken oldu bu. Kafamı kaldırdım, Türk filmleri yalan tek gram ışık yok. kulaklar duymuyor, sadece dokunduğumu hissedebiliyorum ve sarhoş gibi yürüyebiliyorum. Koku da alıyorum muhtemelen ama panikten onu hissetmiyorum. Yaklaşık 5 dakika sıfır görüş. Paniklemeye başlıyorsunuz. Aklınıza tüm türk filmleri geliyor. Gözümden yaş aksa ne olur diye düşünmeye başlıyorsunuz.
Muhtemelen beyne gönderilen ani şok duyu organlarının savunma mekanizmasını açtı ve kitledi. Yaklaşık bir saat afallayarak gezdim. Sonrasında kafamın arkası haliyle ağrıdı. Kalıcı hasar değil ama kalıcı bir korku beyne yerleşti.