Fotorğafı inceleyince şunu düşündüm; demek ki bizim yağmur adını verdiğimiz sular, aslında bulutlardan ayrıldığında, gerçekten kovadan boşalırcasına bol miktarda ve bir arada, bildiğin yoğun su kütlesi olarak düşmeye başlıyor.
En azından ben öyle gördüm. Güzel ve şanslı bir an...

Fakat yere yaklaştıkça düşme hızının etkisiyle parçalara ayrılıp yağmur damlalarına dönüşüyorlar.

Arkadaşlar yazmışlar, fotoğraf makinesini sadece kalkış-inişlerde kapatın diyorlar.

Aslında bir fotoğraf makinesi nasıl bir etki eder anlamış değilim, yani bir dijital fotoğraf makinesiyle ve bu makinenin yaydığı elektromanyetik dalgayla uçağın sistemleri arızalanıp tehlikeye girebiliyorsa hatta uçak düşebiliyorsa vay o uçağın haline. Zîra eminim güneşten çok daha fazla elektromanyetik dalga geliyordur uçağa.

Bu bence bir sürü detayla uğraşmak istemediklerinden, pille çalışan her ne makine varsa kalkış inişlerde izin verilmiyor. cep telefonu, navigasyon cihazını anlarım, sonuçta uydularla haberleşiyorlar, parazit yapabilirler.

Uçak 7 bin metredeyken izin verseler ne olur ki ? Asıl manzaralar kalkış ve inişte zaten !

mp3 çaları falan bagaja koydurmak da gerçekten saçma sapan olmuş.