Bazı şeyleri dikkatle yapmak gerek. Hepimiz nefsimize yenik düşüp içimizden geleni söylüyoruz. O konuda sıkıntı yok. Ama bu adamların karşısına geldiğimizde öyle bir şey söylenmeli ki o zaman yaptıkları hatayı anlasınlar. Yazılı ve görsel medyayı nasıl harekete geçirileceği konusunda bir şey yapmak lazım. Taksim meydanında yürümek yetmez, bağırmak çağırmak yetmez, küfür etmek yetmez, faecbook ya da twitter da yaymak yetmez. Bu adamların kaşısına geçmek lazım. Oraya da bireysel olarak güç yetmez. Bir organizasyon kurmak gerek ama ona da yasalar el vermez.
Bir sesimiz çıkmasın diye medyayı ele geçirirler, yürüyüş yaparsın polisleri ele geçirirler, Organizasyon yapmak istersin yasayı kendileri düzenlerler.
Bu adamlara tek ses, eski nesil tahta yeni nesil şeffaf kutuda, çıkar. Onda da çoğunluğa yenik düşeriz.
Kısaca anlayacağınız gece rüyalara giren karabasan gibidir. Ne kadar bağırmaya çalışsanız da sesiniz çıkmaz.
O sebeple fotoşopa devam biz fotoğrafseverler olarak.