1917 Ekim devrimi ile birlikte; Beyaz Ruslar diye anılan Çar yanlıları, Kızıl Ruslar diye anılan Lenin yanlılarının baskılarıyla ülkelerini terk etmek zorunda kaldılar.
Bunların büyük kısmı da İstanbul'a yerleşti.
Çoğu da beş parasızdı.
Ama, şikayetçi değillerdi, İstanbul'un esaret ve işgal yaşadığı Kurtuluş Savaşı yıllarında onlar özgürlüğü yaşıyordu.
Ne iş bulurlarsa yapıyorlardı.
Koskoca amiral, şehir hatları vapurunda kaptanlık yapıyordu.
Hizmetçilik yapan prensesler vardı.
Rus kızlarının bazıları da, Beyoğlu'nda kollarına taktıkları sepetlerde çiçek satarlardı.
O sıra, muhafazakar İstanbul'da, Rus kızlarının mayoyla denize girmeleri de olay olmuştu.
İlgi odağıydılar.
Beyoğlu'nda çiçek satarlarken sık sık tacize uğruyorlardı.
Her taciz edildiklerinde de bir pasaja sığınıyorlardı.
O günlerden bu yana, o pasajın adı Çiçek Pasajı olarak anılıyor.
(Yılmaz Özdil'in Son Cüret adlı kitabından özet alıntı)