Yuz yildan fazla zamandir cevirdiginiz filimlerle bizden para kazaniyorsunuz. Dunya durdukca da kazanacaksiniz. Dua edin gozumuz kusurlu, yoksa filim endustrisi belki de olmazdi.
Film tarihinin baslangici, hareketi inandirici bir bicimde temsil edecek basit optik aletler ve oyuncaklardan karmasik makinelere dogru gelisim saglayan bir dizi teknolojik bulusun sonucudur.
Fakat hem oyuncaklar hem de makineler insan gozunun bir tur kusuru olan “agtabaka izlenimi”ne bagliydi.
Agtabakadaki kalicilik ya da gorme israri olarak da bilinen bu kusur Antik Misir’dan bu yana bilinen fakat bilimsel olarak 1824’de Ingiliz bilim adami Peter Mark Roget tarafindan tanimlanan karakteristik bir insan algisiydi.
Buna gore bir nesne ya da goruntu goz onunde yok olduktan sonra, agtabakada (retina) cok kisa bir sure, (saniyenin 1/20’si ila 1/50’si arasinda) goruntuyu beyinde tutar.
Bu olguyla ilgili en basit ornek isik sonduruldukten sonra isik duyusunun agtabakada bir sure daha izleniminin surmesidir.
Boylece bir hareketin kucuk anlardan olusan parcalarini gosteren bir dizi resim art arda ve belli bir hizda gosterildiginde hareketli goruntu yuzey uzerinde bir yanilsama olarak olusur.
Bu durumda birinci resmin goruntusu agtabaka uzerine geldiginde beyin algilar ve bir sure tutar, hemen ardindan ikinci resim algilanir ve bu resim beyinde tutulan ilk resmin uzerine gelerek cakisir ve ardindan hareketin diger parcalarini olusturan resimler ayni sekilde pespese beyinde cakisirlar. Boylece duragan resimlerden olusan hareket bir yanilsama sonucu hareketliymis gibi algilanir. Buna fi (phi) olgusu ya da stroboskobik hareket denir.
Bu kusurdan yola cikarak resimlerle hareketli goruntuler olusturma cabalari 18. yuzyilin sonundan baslayarak 19. yuzyilin sonuna dek yani sinematografin kesfine kadar yapilan tum kesiflerin dayanak noktasi olmustur.