Bir daha ki buluşmada bende yer almak isterim.
Bir daha ki buluşmada bende yer almak isterim.
5d Mark II - 7d - 70-200 mm f2.8LIS II USM - 16-35mm f2.8L II USM - 50mm f1.4 - 580 EX II - Ring O Flash - Dslr Rig - Rode Videomic - Slider - Flycam Nano - Manfrotto 561B HDV - Slik PRO 400 dx - Slik Pro Pod 600 - Lowepro Pro Runner 450 AW - Lowepro Slingshot 200 AW
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Haber veririz Erdem.
Allah beni duydu ve bir grup Pavli Panayırı'na İstanbul'dan gezi düzenliyor 19 unda kısmetse geleceğim orada görüşmek üzere ..
Konu sahra tarafından (04.September.2010 Saat 13:48 ) değiştirilmiştir.
Nikon D 90 | 18-200mm VR II & 50 mm 1.8|
Evet Çorlulu sayısı artıyor site dışında olanlarada ulaşıp şu dernekleşme işini halledelim.Etrafınızdaki fotoğraf severlere ulaşın
Erdem yakın zamanda tekrar toplanırız
Bende Tekirdağ Merkezdeyim burayada bekleriz arkadaşlar...
TEFSAD Tekirdağ Fotoğraf Sanatı Derneğimiz var.duyanlar vardır belki,
Sahilde Balık ekmek yer sohbet eder çay içeriz...
(Tabiki şimdilik balık ve çay iftar sonrası olabilir)
Konu Turhan081 tarafından (04.September.2010 Saat 20:51 ) değiştirilmiştir.
Canon EOS 50 D - Canon EF-S 55-250mm - Sigma 10-20mm
Tefsad'ı biliyorum ben. En son Yaşasın abi ve Fakir Ozan ile Uçmakdere'ye gitmiştik. Yönetim kurulunuzdan Serdar abiyi'de çok severim ayrıca.. Görüşürüz kısmet olursa. Belki Çorlu tayfası ile bir akşam toplanıp sahile doğru açılırız..
Tabiki memnun oluruz...
Canon EOS 50 D - Canon EF-S 55-250mm - Sigma 10-20mm
Bu akşam Tekirdağ sahilindeydim Geliriz tabiki Turhan,seni zirve dağcılıktanda hatırlıyor gibiyim..
Alıntıdır...
Trakya,Ergene,Pavli-1- - Bir Pomak Sevdası,Edna Pomashka Obich - Blogcu
GÜNEŞ bu toprakları çok sever, yazın sonuna gelindiğinde bile kendini gösterir ve o uçsuz bucaksız ovayı ısıtmaya devam eder. Ustaca bir kıvraklıkla ilerleyerek Trakya’yı baştanbaşa dolaş an Ergene Nehri, güneşin ısıttığı bu ovayı sevgiyle sarar. Güneş ve Ergene verimlilik demektir Trakya Ovası için...ERGENE’nin sularını, güneşin kendini cömertçe sunduğu bu verimli ovaya, Türkiye’nin en küçük dört ilçesinden biri olan Pehlivanköy ayrı bir sıcaklık katar. İstanbul’dan Edirne’ye, Trakya’yı tam ortadan biçen E-5 karayolundan 20km. içeride oluşu bile bu sıcaklığı bozamaz.İSTANBUL’dan çıkıp, Lüleburgaz ve Babaeski ilçelerini geçtikten sonra, günebakan tarlalarının arasından Pehlivanköy’e sapıyoruz. Doğanca, Hıdırca ve Kuştepe köylerini ardımızda bıraktıktan sonra ilçedeyiz. Bir bez-afiş karşılıyor bizi ilk: “Pehlivanköy Panayırına Hoşgeldiniz”. İlçe merkezine çok uzak olmayan panayır alanı hemen seçiliyor. “Bir başka çadır kent”.
İNSANLAR, yaşamın acımasızlığına karşın, geçmişten kalan duygularını yaşatmak adına, yüzyıllık geleneklerini bir kez daha yaşatmak için, bu sımsıcak Pehlivanköy ovasında toplanmışlar. Bu; yüzyıldır süregelen ‘Pavli panayırı’dır.
BİR kaynağa göre, Bizans Dönemin’de bölgeye Pavlikarlar yerleşir ve Osmanlı Dönemi’nde de yaşamlarını devam ettirirler. Panayırın adı da; Pehlivanköy’e de yerleşmiş olan bu Pavlikarlar’dan geliyor. Panayır, yöre halkının Pomak asıllı olması sebebiyle, “Pomak Bayramı” olarak da anılıyor. Pehlivanköy’ün bir başka kaynaktan öğrendiğimiz bilinen tarihi ise Osmanlıların Rumeli’ye geçişleri ile başlıyor. Osmanlı sülalesinin ileri gelen aileleri Ergene Nehri’nin suladığı verimli topraklara yerleşir. 1361 yılında kurulan ilk köy Çenge Köyü olur. Bu köy bugünkü Çengerli köyüdür.
Diğer köylerin kurulması 1877 Osmanlı-Rus savaşından sonraya rastlar. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında, Gazi Osman Paşa komutasında yapılan Plevne savunmasına rağmen, Çatalca önlerine kadar ilerleyen Rusların önünden kaçarak bölgeyi terk eden halkın yerine, savaş sonrası imzalanan Ayastefanos antlaşması ile Bulgaristan’ın İzver ve Lofça bölgesinden göç eden Türkler gelip yerleşirler. Göçler nedeniyle bölgeden ayrılan Çerkez kabileleri, bu bölgeyi “Pavli” ya da “Pavlu” olarak adlandırmışlar.
ADI Pehlivanköy Panayırı olarak geçse de, yöre halkı ‘Pavli Panayırı’ ismini benimsemiştir. Bazı kaynaklar 110 yıllık geçmişi olduğunu söyler Pavli Panayırı’nın. Panayır, büyük bir kararlılıkla ve hiç değişmeyen tarihiyle, hangi şartlar altında olursa olsun, her yıl Eylül ayının 18’inde başlar ve 5 gün sürer...
Alıntıdır...
Konu babaluga tarafından (18.September.2010 Saat 11:59 ) değiştirilmiştir.
Kemal abim dün Pavli'de idim.. Yarın yine oradayım kısmetse.. Hatta buradan bir arkadaş gelip "CanonTURK" dedi Tanıştık, sevindim..
Pavli'ye yarın gelecek olanlar için 5388364380 numaram, ulaşınız lütfen
Ben gelirsem takarım "EOS Digital" şapkamı aga... Arkasında da CanonTurk.com yazar...
Evet dün tuhaf bir tesadüf oldu ama fotoğraftan çıkardım seni Murat
Kemal aga.. Benim kafa kel zati, önüme arkama birşey yazdırmama gerek yok :P gel "aga sen Murat mısın" dedin mi olay biter :P
Yarın bizde TEFSAD olarak pavlideyiz... Tabi CanonTurk Şapkamla bende oradayım.Fuji kullansakta Şapkamızı takarız
Konu Turhan081 tarafından (18.September.2010 Saat 22:29 ) değiştirilmiştir.
Canon EOS 50 D - Canon EF-S 55-250mm - Sigma 10-20mm
Geldik pavliye ama o ne! toz toprak pislik... Tek kare fotoğraf çekmedim, makineyi bile çıkartmadım çekenler de o dönen zincirden başka birşey çekmiyordu... Yarım saat sonra da ayrıldık oradan... Kırcasalih ve Uzunköprü şeklinde...
Günden aklımda kalan..."Bayana penaltı atana malbora"... Neden bayanaysa???
Selamlar...
Kemal abim, biz de sabah gittik, 2 ye kadar sabredebildik.. Sanırım 12.00'den sonra ortalıkta mevzu bitti. Çünkü yukarıda yemek yemenin arefesinde aşağıya bir daha inmedik gelmişsin görüşmek isterdim ama kısmet değilmiş, bir daha sefere..
Forumdan "sahra" arkadaşımızı gördüm orada, çok mutlu oldum ^-^
Kırklareli'den selamlar.
Gerçekten 10 dakika durabildim bende panayırda.Makinamı bile çıkartmadım.Belki zamansız gittim diye de olabilir.Ben 4 gibi oradaydım.
Merhaba Bahadır.
Nedret abi, Taner abi ve Kadir abi oradaydı. Bulgaristan'dan misafirlerde vardı.. Benim görebildiklerim bu kadardı. Erhan'ı bile göremedim. Artık görüşemediğimiz arkadaşlar ile 25 Eylül'de ki sergide görüşeceğiz. (Tabi katılanlar ile)
Mustafa Nihat abiden ayrıca özür dilerim. Kendisi Çorlu'dan bizlerle birlikte katıldı. Fakat pek ilgilenemedim, kusura bakma abi, en kısa zamanda telafi edeceğiz