Konu: 13 Mayıs 2014 Soma Faciası

1907 demeseydi bari...

Allah rahmet eylesin, yakınlarına sabır versin. Allahdan dileğim artık son olsun....

En son 274 oldu.Bu son olsun ve başka canlar kaybedilmesin.

Benim dinimde benim dinimde...
Benim dinimde adalet yerini bulur ama imkan ve şerait çok namüsait malesef!
Fatiha okumak için birinin uyarısına kimsenin ihtiyacı yok,
Hayatını kaybeden ve kaybetme korkusu ile yine madende çalışacak insanlara en büyük hizmet sorumluların cezalandırılması ve koruyucu yasaların çıkmasıdır.

tarikolmez Nickli Üyeden Alıntı

Benim dinimde benim dinimde...
Benim dinimde adalet yerini bulur ama imkan ve şerait çok namüsait malesef!
Fatiha okumak için birinin uyarısına kimsenin ihtiyacı yok,
Hayatını kaybeden ve kaybetme korkusu ile yine madende çalışacak insanlara en büyük hizmet sorumluların cezalandırılması ve koruyucu yasaların çıkmasıdır.

Bu duruma kimsenin bir şey dediği yok. Ama burada yine saldırmak yerine yorumlar tekrar okumanizda fayda var. Fatiha okuyani küçümser şekilde yazan arkadaslar için saygim kesinlikle yok ve samimi olduklarına inanmıyorum. Tabiki bu olayin sorumluları bulunmali yargilanmali ama birakin da önce fatihamizi okuyup yasimizi tutalim. Siyasi bir durumsa da siyaseti yargilayalim. Ama anarşi cikaranla ekmek parawi kazanirken hayatini kaybetmiş (şehitlik mertebesinde yerdir inşallah) kişileri ayni kerede tutup bunun üzerinden siyaset de yapmayalim. Önce onlara elestirinizi yapan sonrasında fatiha okumak isteyene yaparsiniz.. Bu AKP de ne n parti yüzünden ne ara fatiha ve dua düşmani oldunuz.. Su gariban güzel insanlar üzerinden fakir edebiyatini birakin artik gerçekten yorulduk.(sözüm meclisten disari)

Arkadaşlar ister dua edin ister başka şey. Ama bu olayın arkasından dini konularda gönlünüz ferah olsun. Çünkü dikkat ettiyseniz hem bakan hem de başbakan sanki bakan değil de belediyenin cenaze işlerden sorumlu birimleri gibi gereklerini yaptılar ve sadece bunun üzerine konuştular. Biri çıktı şu kadar tabut, bu kadar soğuk hava deposu, öbürü çıktı sela verildi, cenazelerin teşhisi için şu sistemi yaptık, yakınlarını alanlar köyüne götürdü, kuran okundu vs... Bakın bunlar imam ya da din görevlisi değil, cenaze işleri görevlisi ise işleri değil. Kazanın kendisi hakkında bir yorum yok, üzüntü emaresi yok, hala kendisi üste çıkarma, olanları olağan karşılama, 1900 'lerden örneklerle yatıştırma çabası. Bunlar bu işlerle uğraşsın, biz de Crocs 'un dediği gibi dua edelim tamamdır. İşimize gücümüze dönebiliriz. Fazla lakırdamayalım rahatsız olanlar var.

Herkesin bu vahim kaza yüzünden sinirleri gergin.
Fakat burada siyasi tartışmaya LÜTFEN girmeyelim.Ne olursa olsun sonucu değiştiremiyeceğiz.
Başlığı kapatmak istemiyorum,sizden ricam birbirimizi kırmadan uslübumuza dikkat ederek yorum yazalım.

Hepimizin başı sağolsun.

mathematiche Nickli Üyeden Alıntı

Bu duruma kimsenin bir şey dediği yok. Ama burada yine saldırmak yerine yorumlar tekrar okumanizda fayda var. Fatiha okuyani küçümser şekilde yazan arkadaslar için saygim kesinlikle yok ve samimi olduklarına inanmıyorum. Tabiki bu olayin sorumluları bulunmali yargilanmali ama birakin da önce fatihamizi okuyup yasimizi tutalim. Siyasi bir durumsa da siyaseti yargilayalim. Ama anarşi cikaranla ekmek parawi kazanirken hayatini kaybetmiş (şehitlik mertebesinde yerdir inşallah) kişileri ayni kerede tutup bunun üzerinden siyaset de yapmayalim. Önce onlara elestirinizi yapan sonrasında fatiha okumak isteyene yaparsiniz.. Bu AKP de ne n parti yüzünden ne ara fatiha ve dua düşmani oldunuz.. Su gariban güzel insanlar üzerinden fakir edebiyatini birakin artik gerçekten yorulduk.(sözüm meclisten disari)

IQ seviyem! sebebi ile bunları üzerime almadım.
Ancak uslüp, mantık ve hitap hiç hoş değil. Tekrar okuyup değerlendirip düzenlersiniz umarım.

Şu dakika itibari ile 282 can'ı kaybettik ki bu sayının daha da artacağı konuşuluyor. İnşallah artmaz demekten başka şuanda elimizden hiçbir şey gelmiyor maalesef. Fakat bu kadar hassas bir konuda bile bu kadar "CAN"ımız yanmışken bile siyaseti karıştırmayalım. Siyaset kirlidir ama kurtarılan abimiz/kardeşimiz'in sedye batmasın diye çizmelerini çıkartmayı teklif etmesi tertemizdir. O yüzden böylesine temiz canların anıldığı bir konuya siyaset gibi kirli bir konuyu dahil etmeyin. Tepkimizi siyasetçileri seçmeye gelince sandıkta göstermemiz gerekir.

" Ülke olarak ......'ta niye gelişemiyoruz? " Şeklinde sorular sorarız hep farklı konularda. Bu sitenin amacı çerçevesinde de o noktalara "fotoğraf" veya "sanat" gibi kelimeler koyar ve başlıklar açarız. Değil mi? Farklı alanlarda farklı konular için de başka kelimeler yazılabilir oraya. Teknoloji, bilim, spor vb aklınıza ne gelirse.

Toplum olarak birbirimizi yiyip bitirmeyi bir bırakabilsek ah. Alttan almayı, sakin kalabilmeyi ve saygı duymayı bir becerebilsek. Lütfen biraz daha sakin değerli arkadaşlarım, abilerim.

Yanlışım varsa düzeltin lütfen, bu siteden eskiden beri çok değerli kişiler, değerli fotoğraf meraklıları, bilgi ve tecrübe depoları, buna benzer gereksiz tartışmalar yüzünden ayrılmadı mı? Kimi küserek, kimi tepki amaçlı, kimi sessiz sedasız, kimi tartışarak. Şimdi fazlasıyla arıyorum o ismen bildiğim ama hiç tanımadığım, huyunu suyunu, inancını, siyasi görüşünü bilmediğim ve inancı - görüşü zerre kadar da umrumda olmayan o kişilerin fotoğraf adına yorumlarını bir çok başlıkta.

Neyse, forumun ve başlığın amacı doğrultusunda asıl söylemek istediklerim ise;
Kaybettiğimiz yüzlerce insanın, onların binlerce yakınlarının acısını yaşıyorum, paylaşıyorum. Elim fotoğraf makinesine gitmiyor. Gitse bile herşeyi simsiyah çekiyor. Ya da ben öyle görüyorum. Hepsinin mekanı cennet olsun inşallah, Rabbim yakınlarına sabır versin. Duaya ihtiyacı var hepsinin, hepimizin. Olayda vefat eden emekçi kardeşlerimizin de, yakınlarının da, ülkenin huzuru adına toplumumuzun da.

( Olayın sorumluları, ilgili siyasileri, atılan yumruklar, tekmeler, yapılan protestolar, maden ocakları, iş güvenliği yasası ve uygulamaları, nükleer enerji vb unsurlarla ilgili düşüncelerim, yaptıklarım, yapmak istediklerim var elbet. Ama paylaşmamın gerektiği yer burası mı? Bence değil. )

700 küsür kişi vardiya değişimi sırasına oradaymış. sendikanın açıklaması bu yönde gazetelere bakarsnız. nerede peki geri kalanlar diyorlar. Umarım bu bilgi yanlıştır.

kimse kimseyi sevmek yada düşüncelerini onaylamak zorunda değil. toplum olduğumuz için mecburen saygı duyar ses etmeyiz. sonuçta tartışmak boş. ancak hakikat gizlenemez. ortada herzamanki gibi, her faciada olduğu gibi ihmaller var, önemsemeyiş, boşvermişlik var, rant kaygısı var, özel sektör stratejileri ile aşağı çekilmiş ton başına kömür maliyeti var ve bunca insan hayatını kaybettiği kapkara bir hakikat var. medeni bir ülkede olsa sorumlular sırayla istifa ediyordu çoktan.

öte yandan kömüre olan bağımlılık ise nedense hiç değişmiyor. bugün bir haberde okudum yabancı bir haber kaynağında. Almanya, enerjisinin yüzde 74 ünü, İngiltere ise yüzde 10unu yenilenebilir kaynaklardan karşılıyorlarmış ki İngiltere zaten eleştiriliyor neden hala az diye. Ben bu sistemsizlik ve disiplinsizlik ile işletilen, hatta dışarıdan satın alınan nükleer santral de istemiyorum ülkemde. Kömür nükleer benzin dizel vs bunlar 1960 larda kaldı. Aklımız beynimiz bilgilerimizle oturup iyi değelendirmemiz, herşeyin ekonomi ve rant olmadığını görmemiz gerek diye düşünüyorum.

Bu gün bir arkadaş facebookta "Siyaset yapmayalım da ganyan kuponu mu yapalım, TJK mı sorumlu işçi ölümlerinden yazmış".

Sahiden kim sorumlu bu işçi ölümlerinden.
Tonu 140 dolara çıkartılan kömür nasıl 23.5 dolara çıkartılmaya başlanmış.
İnsanlar yerin yedi kat dibinde can güvenliği olmadan neden 1200TL maaşla çalışır.
Bir hükümet neden vatandaşının canı pahasına ucuz kömür çıkartmak ister.
Bu çıkartılan kömürler nerelerde kullanılır kimlere dağıtılır.

Eğer bu soruların cevabını veremiyorsanız bana siyaset yapma arkadaş demeyin.
Mühendisim C sınıfı iş güvenliği uzmanlığı eğitimi alıyorum isteyen olursa nasıl insanları öldürmeden kömür çıkartılacağını da anlatırım buradan.
Ama benim anlattığım şekilde çıkarılan kömür 23.5 dolara çıkmaz, kamyon kamyon bedava dağıtılamayacak kadar maliyetlidir. Kendi santralinizde elektriğe dönüştürüp karınızı kat kat katlayamazsınız.
Benim anlattığım şekilde çıkarılan kömürden kazandığınız parayla istanbulun ortasına göktelen dikemezsiniz.

Soma'da kaza olmadı cinayet işlendi.
Ölenlerden dualarınızı öldürenlerden beddualarınızı esirgemeyin.

Bazen düşünüyorum.. Kallavi küfürler ediyorum ,poposu ceylan derisinden ayrılmayanlara.. Sonra bu küfürler yüzünden Tanrı'nın beni cezalandıracağı aklıma geliyor.. Küfrüm de hiddetim de çoğalıyor. Ne kaza , nede kader! Bu bir cinayet ve sorumlusu 55.000 madeni 800 denetçisi ve sadece 200'ü maden mühendisi olan devlet! Net! Eğer duyarsan Yusuf Yerkel O tekmeyi bana atmanı rica edeceğim. Eğer onurun varsa.

Bu AKP de ne n parti yüzünden ne ara fatiha ve dua düşmani oldunuz..

Dini siyasi emellerine alet eden , Patagonya Halk Kurtuluş partisi mi de onun yüzünden illallah edelim.

Arkadaslar bu ulkede nükleer santral kurulacak olmasi beni nedense korkutuyor.

GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Arkadaslar Siyaset'e alet etmek bir konu uzerinden siyasi propaganda yapmaktir. Ancak bu yasadigimiz vahim olayda sorumlular arasinda, taseron firmalar, firma sahipleri, o madeni kontrol etmekle yukumlu burokrat ve memurlar nasi sorumluysa, Isci yasami ile ilgili ve bu enerji kaynagi ile ilgili bakanlar ve bunlarin basindaki insanda o kadar sorumludur. Bu sebeple bir cok ulkede buna benzer olaylar yasandiginda bu kisiler istifa eder. Sorumluluk alir. Bu kisiler sorumsuzca, kendilerini ve bir ozel sirketi aklamak icin daha bir arastirma yapilmadan aciklamalar basliyorlarsa elestirilir. Elestirilen kisilerin siyasetci olmasi siyasi bir tartsima degildir. Eger bir bakkal birinin gordugu zarardan sorumluysa ve bakkal elestiriyorsa buda bakkaliyetci bir tartisma olmaz.

12 yildir basta olan bir hukumet birakin her sey normalara uygun olsun, her sey kuralalra uygun olsun, boyle bir kazada bu kadar can bu yuz yilda kaybedilirse normlara uygun ancak biz bu normlari dogru kuramamisiz, standartlari dusuk tutmusuz diye sorumluluk almalidir, istifa etmelidir. Bu siyaset degil hangi ideolojiden olursa olsun yonetici sorumlulugudur. Ulkede yapilan yatirimlarin yanlis yapildigini, ve sorumlularin sorumluluk almadigini dile getiren dostlar hic de haksiz degiller. Ve bu siyaset yapmak degildir.

Ote yandan once fatiha okuyalim diyen dostlarda haksiz degildir, yasamlari, inanclari bunu gerektirir. Ve oradaki her isci icin hangi dinden olursa olunsun Dua edilmelidir. Bugun Papa bile dua ederken onlarin isimlerini aniyorsa, Musluman olan birinin muslumanlari fatiha okumaya cagirmasi cok dogaldir. Bu hic bir zaman sadece dua edelim anlaminda algilanmamlidir.

Herkes elinden geleni yapabilecegini soyler. Ve her soyleyen iyi amaclarla bunlari soylemektedir. Ben sanmiyorum ki bu forumda yazan veya kalbinde biraz insanlik barindiran kimse kotu amaclarla, orada mahsur kalan, olen iscileri dusunmeden bir soz soylesin.

Dolayisi ile birbirimizi dinlerken. yazdiklarimizi okurken bu gibi olaylara herkesin kendi yasamina gore ama iyi niyetle tepki verdigini unutmamak gerekir. Tepkiler bize yetersiz, anlamsiz az gelsede. Dolayisi ile kimseyi verdigi tepki bicimi yuzunden elestirmeyin. Ne suclularin resmi olarak tespit edilip acilen cezalandirilmasini isteyene, ne de dua okulayim diyene ters gozle bakmayin. Hepsi yapilmasi gerekenlerdir.

Bu baslik Soma'da yasanan olay la ilgili olarak acik kalacaktir. Ancak uyelerin birbirini elestirmesi, isi siyasetci boyutundan Siyasi boyuta tasimasi veya kisiel inanc boyuundan dincilik propagandasi boyutuna tasimasina musade edilmeyecektir. YAzilarinizda bu baglamda en ufak bir yanlis anlasilma olmamasina dikkat ediniz.

Bu konuda azami ozeni gostermenizi rica eder, Bir kez daha Soma da hayatini kaybadenlere rahmet, Yaralananlara sifa, kalanlara sabir diler, siyasetci olsun, is yeri sahibi olsun, mudur olsun, memur olsun bu canlar pahasina nemalanarak, bu canlar uzerinden kazanc saglayarak suc isleyenlerin acilen cezalandirilmasini umarim.

Saygiyla

Şehit olanlara Allah rahmet eylesin

Allah hepsine gani gani rahmet eylesin, yakınlarına sabır versin. Tekrardan hepimizin başı sağolsun.

Ülkede olan biten her şeyden siyaset sorumludur sevgili dostlar.
İşçinin can güvenliği için belirli yasalar çıkmıyor ya da çıkan yasaların uygulanırlığı denetlenmiyorsa bu da siyaset ve kurumlarının eksikliğidir.
Tabi bu vahim olay sonucu AKP'yi aklamak kadar aynı şekilde AKP'yi alaşağı etmek için de bahane olarak kullanmak üzücüdür. Çünkü hiç bir ideoloji yüzlerce insanın canından önemli değildir.
Sorunu da yine AKP'ye atarak tek başına çözmek mümkün değil.
AKP öncesinde de insanlar yine siyasilerin emekçinin hayatından yana tavır almaması sebebiyle iş kazalarında ölüyordu.
Demek ki sorun Türkiye'nin genel siyasi aymazlığının, beceriksizliğinin ve emekçi düşmanlığının bir birikimi.
Üretimi ve karı artırmanın yegane ve en kolay yolu emekçinin güvenliğine harcanacak yartırımda kısıtlamaya gitmektir.
Üç gündür hepimiz bir şeyler öğrendik.
Meğerse prefabrik odalar olabiliyormuş; 40 işçinin sığınabileceği ve 30 gün gıda ve su ihtiyacını giderebileceği bu odaların maliyeti 250 bin tl.
Yanlış hatırlamıyorsam Şili'deki maden faciasında bu odalara sığınan onlarca işçi 16. günün sonunda o odalara sondajlamayla yapılan girişlerle 67 gün boyunca beslenebilmiş ve sonuçta kurtarılabilmiş. Bu gün radyoda dinledim...
Eğer böylesi madene bu odalardan bir kaç tane yapılsaydı bu gün yüzlerce işçi için umutlanabilirdik.
Demek ki her şey maliyette bitiyor.
Sorun sistem sorunu; yer altında üç kuruşa ölümüne çalıştırdığın işçilerin nafakasıyla trilyonluk gökdelenler yapıp satıyorsan bu büyük bir ahlaki çöküntüdür.
Sistem ahlaksızdır!

Bu vesileyle tüm ölen emekçi kardeşlerimin ışığı bol olsun diyorum. Ailelerine ve kederli tüm dostlara sabırlar diliyorum.
Bu ahlaksız sistemin rantını yiyen tüm şerefsizlerin de bir gün adalet karşısında cezalandırılmasını diliyorum.

Ahmet Yeşil Nickli Üyeden Alıntı

Ülkede olan biten her şeyden siyaset sorumludur sevgili dostlar.
İşçinin can güvenliği için belirli yasalar çıkmıyor ya da çıkan yasaların uygulanırlığı denetlenmiyorsa bu da siyaset ve kurumlarının eksikliğidir.
Tabi bu vahim olay sonucu AKP'yi aklamak kadar aynı şekilde AKP'yi alaşağı etmek için de bahane olarak kullanmak üzücüdür. Çünkü hiç bir ideoloji yüzlerce insanın canından önemli değildir.
Sorunu da yine AKP'ye atarak tek başına çözmek mümkün değil.
AKP öncesinde de insanlar yine siyasilerin emekçinin hayatından yana tavır almaması sebebiyle iş kazalarında ölüyordu.
Demek ki sorun Türkiye'nin genel siyasi aymazlığının, beceriksizliğinin ve emekçi düşmanlığının bir birikimi.
Üretimi ve karı artırmanın yegane ve en kolay yolu emekçinin güvenliğine harcanacak yartırımda kısıtlamaya gitmektir.
Üç gündür hepimiz bir şeyler öğrendik.
Meğerse prefabrik odalar olabiliyormuş; 40 işçinin sığınabileceği ve 30 gün gıda ve su ihtiyacını giderebileceği bu odaların maliyeti 250 bin tl.
Yanlış hatırlamıyorsam Şili'deki maden faciasında bu odalara sığınan onlarca işçi 16. günün sonunda o odalara sondajlamayla yapılan girişlerle 67 gün boyunca beslenebilmiş ve sonuçta kurtarılabilmiş. Bu gün radyoda dinledim...
Eğer böylesi madene bu odalardan bir kaç tane yapılsaydı bu gün yüzlerce işçi için umutlanabilirdik.
Demek ki her şey maliyette bitiyor.
Sorun sistem sorunu; yer altında üç kuruşa ölümüne çalıştırdığın işçilerin nafakasıyla trilyonluk gökdelenler yapıp satıyorsan bu büyük bir ahlaki çöküntüdür.
Sistem ahlaksızdır!

Bu vesileyle tüm ölen emekçi kardeşlerimin ışığı bol olsun diyorum. Ailelerine ve kederli tüm dostlara sabırlar diliyorum.
Bu ahlaksız sistemin rantını yiyen tüm şerefsizlerin de bir gün adalet karşısında cezalandırılmasını diliyorum.

Nokta !