BlackSilver Nickli Üyeden Alıntı
en ucuzu gidip yurtdışından almaktır ama çoğu ürünün uluslararası garantisi yoktur ve çoğu ülkede 1 yıl verilir garanti. yılda bir kaç defa gidiliyorsa o ülkeye en mantıklısı yurtdışıdır.
sonraki tabiki hayyam pasajı gibi yerlerden almaktır. dükkan garantisi ile nispeten biraz daha pahalı oluyor. hayyamdakilerin garantisi anladığım kadarıyla yasalarla korunmaktan çok satıcı müşteri karşılıklı güveniyle oluyor. fotoğrafçılık ufak bir camia biri birine yamuk yaparsa kolay kolay iflah olmayacağı için kolay kolay insanlar birbirini üzmüyor (bu yüzden ilk defa gittiğin bir dükkanda adamın sana 2000 dolarlık lensi verip al dene demesi doğaldır. alıp gidersen ne yapar ne eder seni bulur zaten ve hayyama bir daha giremezsin yakalatırlar sonuçta =))
bundan sonraki olay grey market ki benim en az güvendiğim tarz bu. daha pahalı ve laf üzerinde ülke çapı servisi olan ama yetkili distribütör olmayan satıcıların sattığı ürünler yani. yarın bir gün kaparlarsa nolur bilinmez verdiğin parayla kalırsın (bkz: mavi bilgisayarın pılı pırtıyı toplayıp piyasadan çekilmesi ve servislerde kalan onlarca ürün)
geriye de en pahalı çözüm olan yetkili distribütör kalıyor. geniş servis ağı en az 2 yıl garanti (yasal minimum zorunluluktur iki yıl) gibi avantajları var. ama mühendislikten anlayan (hatta mühendis olan) biri olarak söyleyeyim ki bir ürünün garanti dönemi boyunca bozulması çok nadirdir. bozulur mu bozulur o ayrı. firmalar fiyatları aşağı çekmek için ve tüketimi teşvik etmek için ürünlerin ömürlerini garanti ömürlerine denk yaparlar aşağı yukarı. garantisi bitti iki gün sonra bozuldu olayı murphy kanunu değil matematiksel hesaplardır yani =) türkiye gibi içtiğimiz sudan vergi verdiğimiz bir ülkede firmaların kendi masraflarını da binince fiyatlar ister istemez uçuyor. benim tavsiyem 1. ve 2. şıklarda takılmandır imkanın oldukça. param var harcayacak yer bulamıyorum gidip yalçınlara para bayılacağım hem onları hem devleti zengin edeceğim diyorsan onu bilemeyeceğim tabi ki=)