Haber içeriğinden alıntıyla
Nazilli E tipinde yatması olayı doğruluyor mu ? Yoksa o bölgede sayısız Ümit Çelik isimli şahıs mı var?15.02.2004 tarihinde Almanya'dan Türkiye'ye giriş yapan Gerhorst Simon Rolfhorst'ın (47), 1 yıl önce Antalya'da kaldığı otelde tanıştığı Ümit Çelik isimli garsonla bir otomobil kiralayarak Aydın'a geldi. Ümit Çelik, Aydın'ın Söke İlçesi'nde bilinmeyen bir nedenden dolayı, şu anda firarda bulunan bir arkadaşıyla beraber otomobil içerisinde Gerhorst Simon Rolfhorst'i boğarak öldürdü.
neyse siz burada O şahsın müvekkilliğini yapıyorsunuz, sizin "yaradılanı sev yaradandan ötürü" felsefenize ne yazık ki gerek aldığım eğitim, gerekse şahsi fikirlerim olarak katılamıyorum bunun için üzgünüm, zira hukuk kurallarında böyle bir durum söz konusu değildir de..
savunduğunuz durum "ahlak kuralları" nı ilgilendirir, ben konuya maktül ve mağduriyet kısmından bakıyorum, baktığımız pencereler farklı bu sebeple fazla uzatmaya gerek olmadığı kanaatindeyim...
Konu açıldığında bu şekilde değildi ama sağolun konuya üslupların hoşluğundan tutun, türlü sebeplerle konu özünden uzaklaştırıp tartışma arenasına çevirildi.
Bu her zaman da böyle olmuyor mu zaten?
Burada herkes karşıdakinden fazla biliyorum, ben herkesi döverim edasında almış başını gidiyor, nasıl ki kendi fikirlerinize saygı gösterilmesini istiyorsanız, diğer insanların fikirlerine de aynı şekilde karşılık vermelisiniz...
tunapala'nın dediği gibi yorum yapmadan göndermek isteyen gönderir, istemeyen göndermez bu onun kişisel durumudur....
ama kimseyi de fikrinden ötürü bombalamaya gerek yoktur.
Saygı ve selamlarımla konunuzdan ayrılıyorum... (Kalp kırdıysak affola..)
Estağfurullah. Kırgınlığım da af etme haddim de yok.. Zira af konusu bir şey yok. Yalnız;
1) Avukatlar müvekkillik değil vekillik yapar. Müvekkil ise vekaletname veren şahıstır.
2) Nazilli Cezaevi'nde yatan aynı isimli başka Ümit Çelik olabilir. Sayısız değil bir adet başka Ümit Çelik (ki Çelik, Şahin, Yılmaz, Kaya gibi yaygın soyisimlerinden biri) olabilir.
3) Aynı Ümit ÇELİK'ten bahsedilse bile geçmişte yaşadığı fiille ilgili eski tarihli haber üzerinden mahkumiyet kaydını ifşada kamusal fayda bence yoktur. Zira o haberde kesinleşen mahkumiyetle ilgili bir hüküm yok. Belki gasp unsur suçu ve şedit sebebi sayıldı sadece kasden öldürmeden hüküm verildi. Belki makdulün müterafik kusru, tahrik gibi suça etki eden harici etmenler var idi.. Belki Yargıtay hükmü kısmen ya da tamamen bozdu yeni yargılama yapıldı.
Belki şahıs o haberdeki suçtan beraat etti sonradan başka suç işledi. Elaleme dair böyle ihtimaller az ya da çok ise kimseyi nişangaha "bunu yapmış" diyerek oturtmamamalıyız sanırım. Hukuken bir gazete haberiyle "şu şahıs bunu yaptı, etti" denemez değerli meslektaşım. Bunu da gerekirse özel olarak ve teorik düzeyde tartışabiliriz.
Üyelerimizin boş yere zamanını aldığım için üzgünüm. Saygılar..
Konu bohemiantirad tarafından (26.July.2013 Saat 15:36 ) değiştirilmiştir.
"Öğrenmek Benim Mutluluğumdur.." (Orhan Hançerlioğlu)
Benim aldığım eğitimde de derki;Allahın verdiği canı Allahtan başka kimse alamaz,ve birde derki Kul hakkı yiğen cennet yüzü göremez.
Ben buna istinaden ne ben affederim nede allah affeder dedim.Allah bilir tabikide
Onur abi ben sana okuduğunu anlamıyorsun demedim abi,sanırım kendimi ifade edemedim.
Şimdi ben burada bu şahışı yargılamıyorum,sadece olasılıklardan yola çıkıyorum,buda benim en doğal hakkım.
Halil kardeşim ve sen yargılıyorsunuz diyorsunuz.Fakat sizde adamın ne olduğunu bilmeden hakkalarını savunuyorsunuz.Yanlış anlamayın neden savunuyorsunuz demiyorum.
Siz kişinin hangi suçtan yattığı önemli değil,belli hakları var ve kendini ıslah etmeye çalışıyor diyorsunuz,Bunları yazarkende fazla eminsiniz.
Ben herzaman en kötüsünü düşünürüm,bu benim yapımda var,fotoğraf istemesinde belki başka çıkarları söz konusu olabilir,dedim ya en kötüsünü düşünürüm diye
Uzun lafın kısası ben düşüncelerinize saygı duyuyorum,ben sizden farklı düşünüyorum,Bu yüzden de bu kişiye herhangi bir yardımda bulunmak istemiyorum.
Umarım kendisini ıslah eder ve çıktığında topluma yararı olur.
Not:Yazarak kendimi tam olarak ifade edemediğim için,bu konuya benimde son mesajımdır.İstemeden birinizi kırdım ise özür dilerim.
iyi de sevgili Selçuk kul hakkında affedecek olan hakkı yenen kişidir, sana bana affetme veya affetmeme hakkı doğmuyor ki. benim de anlatmaya çalıştığım bu.
allahın verdiği canı elbette ki allah alır. ama velev ki birisi cinayet işleyerek buna sebep olursa, islam hukukuna göre kısas, türk hukukuna göre de (meşru / nefsi müdafa yoksa, indirim unsurları da hesaplandıktan sonra) baya uzun süreli hapis cezası alır. bu adam da zaten almış cezayı.
söylemeye çalıştığımız bu.
ben de kırdıysam affola....
Eğlence merkezi gibi bir forum olduk.
Define adası var, Atari salonu var, var Allah var.
THY New York TK001 uçağında bile kavga edip, çikişta görüşücez diyebilen, muhteşem bir milletiz. Idrak yolları enfeksiyonu salgın hastalık bu topraklarda.
Kendi düşüncem olarak, "Bu adama fotoğraf göndermek bu adamı affetmek değil aksine bu adamın rehabilitesine katkıda bulunup dışarı çıktığında başka suçlar işlemesine masum insalara benzer şeyler yaşatmasına mani olmaktır. Sonuçta dışarı çıkacak 7 yıl sonra."
Bu başlığa uygun olduğunu duşunuyorum
21 Pictures That Will Restore Your Faith In Humanity |
https://eksisozluk.com/fotograf-iste...custo=35506853 ekşisözlüğü pek beğenmiyorum ama burayada konu olmuş fotoğraf isteyen vatandaş oradada aynı burada olduğu gibi normal karşılayanlarla tam zıttı olanlar var.Hatta bir arkadaşımızın da yorumu var orada da.
CAN EMANET KUL MİSAFİR...
Canontürk'ün efsane münazaralarından biri oluyor gene ama demokrasi zaten bu değil mi?
Birbirine tahammül etmek,saygı duymak,fikrini empoze etmeye çalışmamak, yoksa diktatörlerden ne farkımız kalırdı.
Benim konu hakkında net bir fikrim yok ama ailemde 80 öncesi olaylara karışmış, idama mahkum olan büyüklerim var. Özal'ın yaptığı genel afla çıkmıştı ve çıktıktan sonra bana hep dünya ne kadar güzel bir yermiş, biz ne çok hata yapmışız demiştir,yani insan pişman olabilir,ıslah olabilir daha da ötesi tövbe edebilir yaptığı bir anlık zaafın ardından kaybettiği şeylerin değerini anlayabilir, bu konudan bağımsız olarak yazdım ama talep bana biraz ajite geldi mahkumun kaldığı yerde televizyon vardır diye düşünüyorum ya da gazete okuma şansı, biraz ilgi çekme amaçlı bir talep de olabilirmiş gibi geldi bana... Her iki görüşten arkadaşlarıma saygılar selamlar...
fotoğraf çekmek resim yapmak gibidir yetenek yoksa 5dmarkIII olsa elinde beyhudedir.
Benim yazım ve bunu yazmanızda mahsur yok. "İşte bu adam katil, netleştireyim" yazmadım sizin gibi. Nişangaha koymadım. Kanaatimce bu suçu işlemiş olabileceğini ve bu durumu önemsemediğimi yazdım. Yani bir ihtimale değindim.
Aradaki fark gece ile gündüz gibi. Kendi yazdıklarınızı ve benim yazdıklarımı dilediğiniz kadar peşpeşe okuyunuz..
"Öğrenmek Benim Mutluluğumdur.." (Orhan Hançerlioğlu)
PENGUENLER
Penguen, Spheniscidae familyasını oluşturan, uçamayan, dimdik durabilen, perde ayaklı deniz kuşlarıdır. Güney Kutbu,Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika ve hatta Galapagos kıyılarında yaşarlar. Kuzey Kutbunda bulunmazlar. Büyüklük bakımından 30 - 105 cm. arasında değişik 17 kadar türü bilinmektedir. En irileri olan İmparator penguen 45 kg. ağırlığa ulaşır. Sıcak bölgelere doğru gidildikçe boyları küçülür. Denizlerdeki kabuklular, balık ve mürekkepbalıkları ile beslenirler. Tüyleri kuş tüylerine hiç benzemez. Sırtları siyah veya gri, karın kısımları beyaz ince ve pulsu tüylerle örtülüdür. Türler birbirinden, başlarındaki renkli tüyleriyle ayrılır. Kuyrukları kısa ve ayakları vücutlarının gerisinde olduğundan rahatlıkla dimdik ayakta durabilirler. Denizde, saatte 10 deniz mili hızla yüzebilirler. Hatta gerektiğinde bu hızlarını iki katına çıkarabilirler.
Kanatları uzun telek tüylerinden yoksun olup, kırılmadığı için uçmaya yaramaz. Buna karşılık yüzerken çok kuvvetli yüzgeç vazifesi görür. Penguenler, buz üzerinde sıçrar ve çok iyi kayarlar. Göğüslerinin üzerinde yatarak yüzgeç kanatlarının yardımıyla kızak gibi kayarak, karada birkaç yüz kilometre içeriye kadar girebilirler. Yalnız üreme mevsimlerinde yumurtlamak için karaya çıkarlar. Vücutlarını örten sık tüyler ve deri altlarındaki kalın yağ tabakaları ile Antarktika 'nın sıfırın altındaki dondurucu soğuklarından korunurlar. Vücut ısılarını ayarlayan otomatik bir mekanizmaya sahiptirler. Gerektiğinde kan damarlarıyla deriye giden kanı azaltarak, yükselterek ve tüylerini dikleştirerek vücut sıcaklıklarını kontrol ederler.
Kaynak: Wikipedi
Terbiyeye davet ediyorum.
"Öğrenmek Benim Mutluluğumdur.." (Orhan Hançerlioğlu)
Arkadaslar konu amacini asti... Bu forumda oncelikle saygi kuralalri cerecevesinde konusmak durumundasiniz. Kimseye hayvan yakistirmasi yapamazsiniz.
Su an forumdan atilmama sebebiniz sadece bir yoneticiye karsi bunu yapmis olmanizdandir. Yonetimin haklarini kotuye kullaniyor gibi bir yanilgiya dusulmemesi icindir.
Mesajiniz bir sure sonra tarafimdan silinecektir.
Bu konuda sozumu soyledim ve karismadim. Tartisma saygi cercevesinde kalsaydi karismayada niyetim yoktu. Daha evvelde dedim herkes gonderme veya gondermem kararinda ozgurdur.
Saygilar Konu kapanmistir.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Yazdiklarim tecrubelerime dayanir. Siz ayni tecrubeyi paylasmak zorunda degilsiniz.