Arkadaşım Abdullah Öcalan benim için sıradan bir adli suçlu değil.. Sıradan bir adli suçlu, en ağır cezayı da alsa evet hoşunuza gitmese de hangi suçu işlemişse işlemiş kendi açımdan insani görüp isteğini yerine getiriyorum..
"Abdullah Öcalan'a göndermeyecekler bu adama da göndermesin" ne denli çiğ, insafsız bir kışkırtmacılıktır.. Böyle demogojilere gerek var mı? Ben kendi fikrimi müsadenizle açıklarken "istemeyen göndermesin elbette" yazıyorum ki olması gereken budur. Bir arkadaş da "Abdullah Öcalan istediğinde göndermeyecekler bu adama da göndermesin" yazabiliyor..
Burdaki garabet şu: bir bakış açısı her uzun süre ceza alanı Abdullah Öcalan'la özdeşleştirebilen bir kötü niyet karinesi ile hareket ediyor.. Böyle bir olasılıkla dahi olsa sadece elin mahkumunu değil fotoğraf gönderecek şahsı yargılıyor. Diğer bakış açısı bilmediği, tanımadığı 4 duvar arasındaki adama insanlık çerçevesinden bir iyiniyet karinesiyle yaklaşıyor.
Dediğim gibi elbette fotoğraf göndermemek tercih ve son derece haklı sebeplere dayanan kimsenin eleştiremeyeceği bir tercih. Ama "Öcalan'a göndermeyecek bu adama da göndermesin" başka bir ruh hali.. Fotoğraf göndereni de potansiyel terör/insanlık suçlusu işbirlikçisi ilan ediyor.
Bu arada kimse işi başka yere çekmesin bence; Abdullah Öcalan isimli mahkuma fotoğraf gönderen de başka şeyler gönderen de çok oluyor. Burada gayet insani duygularla hareket edenlere değil yakıcı toplumsal konulardaki duyarlılığı umarım başka mecralarda sağlıklı şekilde dile getirir herkes.
Ve bir sürü polemik olacak belki ama belirteyim.. Cezasını hakkaniyetle çekeceğinden ve hakikaten artık insani şeylerle meşgul olacağını düşünsem herkese fotoğraf gönderirim. Elbette devleti ve toplumu iç savaş çıkarmakla tehdit edenlerle, "şiddet zoruyla şahsi özgürlük talep edenlerle", yığınlarla satranç oynar gibi oynayan katillerle ise işim olmaz..


153Likes
LinkBack URL
About LinkBacks




