Arkadaşlar, yazacaklarım sakın eleştiri yada olumsuz başka bir gözle nitelendirilmesin. Bu yazıyı yazmadaki tek amacım böylesine başarılı çekimleri olan bir arkadaşımın idealleri peşinde bir de ürünü piyasaya çıkarma arzusuna destek vermek amaçlıdır... Geçmiş tecrübelerimden, yanlış hesaplar ile yola çıkan pek çok kişinin başarılı olabilecek bir çok projeyi yetim bırakarak gittiklerini gördüğüm için, Alp arkası sağlam çıksın istiyorum..
Arzu ederse her türlü desteğe de hepimizin açık olduğu kesin.. Neticede göğüsümüzü kabartan bir kişilik kendisi..

Şimdi kullanılan en ekstrem lenslerden birisi olan CANON MP-E 65mm f/2.8 Macro lensin DOF (Net alan Derinliği) tablosuna bakarsak; lensin en keskin sonuçları verdiği f/8 değerinde 1:1 ölçeklemede net alan derinliği yani çektiğiniz objenin net görünen diliminin kalınlığı 1,12mm iken, 5:1 ölçeklemede bu değer 0,134mm değerine kadar düşüyor..

Bu ne anlama gelir: MP-e 65mm ile yapılan çekimlerde bir slider düzeneğinin 0,01mm lik adımlar ile ilerlemesi bile fazlasıyla yeterli bir özelliktir..
Şu an piyasanın en gelişmiş ürünlerinden birisi olan StackShot 1/500mm hassasiyete iniyorsa da tavsiye edilmiyor... Bu setin fiyatı aksesuarlar hariç 600$ gibi.. Üstelik seri üretimi olan bir ürün..

Üretimde kalite maliyeti adı altında bir konu vardır... Kalitesizlik maliyeti ne kadar kötü ise yanlış yapılmış kalite hesabının maliyeti de ona yakın kötüdür..
Kastettiğim nedir? Pırlanta kesme taşı ile granit yontmaya çalışmak gibi bir şeyden bahsediyorum.. Gereksiz hassasiyet yüksek maliyet ve zarar getirir..
Dolayısıyla 1/2000mm gibi değerleri hedeflemek kulağa hoş gelse de gereksiz üretim ve yatırım maliyeti ürünün satılabilirliliğini ve karlılığını azaltır..
Bence bir hedef kitle ve sınırları belirlenmeli ve o şekilde hesaplamalar yapılmalıdır...

Örneğin 1:1 makro ana hedef kitlesi, en ekstrem kullanıcı olarak da MP-e 65 kullanıcıları gibi...

İkinci bir konu tolerans ve hassasiyetler noktasında karşımıza çıkar: cihazın güvenilirliği... Burada güvenilirlilikten kastedilen şey cihaza biçilen görevin istenilen spesifikasyonlar içerisinde başarı oranıdır... Bu da pek çok konuya bağlıdır.... Ömür, toleranslar, yedek parça imkanı, kullanım standartları (taşıyacağı ekipman kütlesi, ebatları, maksimum kullanım açısı, vs vs gibi) hep bu konu ile ilgilidir ve parça sayısı arttıkça bu değer hızla düşer...

Bir de söz verilen değerler var....
Bu da 1/2000mm gibi...
Bence böyle bir sözü daha montajını bile yapmadığın, henüz prototipi dahi olmayan bir ürün için dile getirme..
Montaj enteresan bir konudur...
Prototipin kararlı bir hale gelmesi süre ister...
Teknik çizim ve kopyalar çok yanıltır insanı...
Ve unutma, sapma değerleri vermeden asla konuşma...
İmalatın da kısmen içinde olan birisi olarak bunlar işin namusunu gösterir..

Hayal önemlidir...
Ancak hayaller ekip ile paylaşılır...
Dış dünya ise sadece tutarlı ve kararlı gerçekler ile ilgilenir...

Çok daha başarılı projelerinin de, önce bu, gerçekleşmesine tanıklık etmek dileklerim ile...