Bu konuda aslında Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması kanununu (30Kasım 1925) okumak gerekir. Her ne kadar 1950-1982-1990 yıllarında değişikliğe uğrasa da ana hatları itibariyle tarikat olgusunu yasaklamış, böylelikle mevlevilik sadece kültürel bir miras olarak kalmıştır...
Esas sıkıntı bunun hala bu şekildeymiş gibi yaşatılmaya çalışılmasıdır.. Hayır, Mevlevilik bir kültürel olgu değil büsbütün "dini" bir kavramdır. Din değildir; ancak, tüm yapısı itibariyle iyi bir kul olabilmek adına arınmayı hedefleyen, dini uygulamalar bütünüdür.
Başka türlü yaklaşımın da saygısızlık olduğunu düşünüyorum..
Orada icra edilen musiki eserler de lâ-dini değil dini ilahilerdir. Ve Allah korkusu ve sevgisi ile yazılmıştır ve icra edilmelidir..