Yapmayın etmeyin arkadaşlar...
80'ler deyince ben bir garip olurum...
Doldurma kaset için kuyruğa girdiğim...
TRT de "Pop Saati" ya da Sezen Cumhur ÖNAL'ın "Müzik Yelpazesi" programlarını iple çekerdim...
Mesela, bakar mısınız sunuma:
Aslında 80'ler bir patlama dönemi idi...
Taşınabilir müzik aletlerinin yaygınlaşması "My First SONY" walkmanlerin çıkışı hep müzik dünyasının işini kolaylaştırdı...
Çünkü kaset satışı LP satışından çok daha kolay ve yoğun idi...
Sonraları Video Clip kültürünün de oluşması ile iyice coştular..
Özellikle ABD merkezli bu dönem gerçekten incelenmeye değer..
Hoş ben oldum olası 50-60 dönemi jazz & swing sevsem de 80'ler de çok özeldir benim için..
Elektronik müzikten Rock müziğe, Pop müzikten New Age tarzına kadar müthiş zengin bir içeriğe sahiptir...
Benim bu dönem ile ilgili en renkli hatıram, müzik tarihinin en büyük sahtekarlığı ve balonu olan Milli Vanilli grubudur...
Alman kökenli bu arkadaşlar, Robert Pilatus ve Fabrice Morvan, bir barda keşfedilen iki yakışıklı model..
Bu yakışıklıların keşfi ile yapılan albümler 6 platinyum plak ve 1 Grammy ödülü kazanmış idi...
Ancak daha sonra bir konserde bunların gerçek seslerinin bu olmadığı, yani playback yaptıkları, anlaşılınca büyük rezalet kopmuş idi...
Ödüller ellerinden alındı ve cümle aleme rezil olmuşlardı...
Ama çok başarılı bir proje idi..
Ta ki gerçek ortaya çıkana kadar...