evet arkadaslar ben bugün Möllndeydim. Mölln katliaminda hayatini kaybeden vatandaslarimizi anmaya gittik.
Mölln'de ne olmustu?
Mölln Katliamı’nın 20. yıl dönümünde Mölln’deyiz "Hatırlayacaksınız 20 yıl önce, 22 Kasımı 23 Kasıma bağlayan gece Schleswig-Holstein Eyaleti'nin Mölln kentinde iki neonazinin düzenlediği ırkçı saldırıda Arslan ailesinin üç ferdi hayatını kaybetti. Gece saat 00.01'de önce 40 kadar Türkiye’linin yaşadığı Ratzeburger Strasse'deki evi, bir kaç dakika sonra da Mühlenstrasse'de Samsunlu Arslan ailesinin evini kundaklayan, o zaman 19 yaşında olan Lars Christiansen ve 25 yaşındaki Michael Peters daha sonra itfaiyeyi arayarak “Heil Hitler, pis yabancıları yaktık” dediler.
O dönem bugünkü teknik olanaklar olmadığı için neonaziler ilk etapta tespit edilemedi. Ya da bilerek tespit edilmek istenilmedi. Alman siyasetçiler ve bazı basın çirkin iftiralarla olayın ırkçılık değil, Türkler arasında hesaplaşma olduğunu öne sürerek olayın mağdurlarını (somut olarak Faruk Arslan’ı) suçlu ilan ettiler. Ratzeburger Strasse'de onlarca Türkiye’li yaralanırken, Mühlenstrasse'de Bahide Arslan (51), torunları Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14) yanarak can verdiler. Türkiye'de yaşayan ve okul tatili nedeniyle akrabalarını Mölln'e ziyarete gelen Ayşe Yılmaz’ın cenazesi hiç görmediği ve çok merak ettiği Almanya'dan Türkiye'ye döndü. Bahide Arslan'ın pencereden atlayarak kurtulan gelinleri Hava Arslan ve Ayten Arslan ağır yaralanarak sakat kaldılar. Bahide Arslan'ın eşi Namık Arslan itfaiye tarafından kurtarıldı. Yaşlı adam şahit olarak dilendiği mahkeme bittikten sonra temelli Türkiye'ye döndü ve vefat etti. İbrahim Arslan (7) ve olay esnasında bebek olan Faruk Arslan’ın küçük oğlu Namık Arslan, evde bulunan aile büyüklerinin kendi canlarını ortaya koyarak çabalarından dolayı kurtuldular.
Aradan 20 yıl geçmesine rağmen Arslan ailesinin olanlarla bağlantılı travmaları var. Katliamda annesi, kızı ve yeğenini kaybeden ve vahşet sonrası halen devam eden ağır depresyona giren Faruk Arslan, eşi Hava ve çocukları İbrahim, Namık ve vahşetten sonra doğan ve ölen ablasının ismi verilen Yeliz ile Mölln'ü terk ederek Hamburg'a yerleşti. Arslan ailesinden sadece Ayten Arslan ve oğlu Emrah Arslan Mölln'de kaldı.
Arslan ailesinden üç canı alan Naziler, Christiansen 7,5 yıl sonra, Peters ise 15 yıl sonra artık “toplum için tehlike teşkil etmedikleri ve iyi hallerinden” dolayı tahliye edildiler. Devlet ikisine de yeni kimlik verdi. İki Nazi’de hiç bir zaman pişman olmadı. Bugün nerede nasıl yaşadıkları bilinmiyor. Şimdi hayatlarını anonim bir şekilde sürdürüyorlar. Belki de onlardan birine bir yerlerde rastladık...