"Eleştiren insanları eleştirmek" özgürlükçü bir yaklaşım. (Gerçekten.. Bu konu hukuk felsefesinde de çok tartışılır).
"Toplumsal baskı" çeşitli alanlarda kötüdür. Fakat bir hırsız, katil vs. unsurlar da toplumca tecrit edilir, kabullenilmez örneğin. (Sakın bu fotoğrafları çektirenleri böyle cürümler işleyenlerle bir tuttuğum anlaşılmasın.Sadece "ortalama değer yargıları her zaman kötüdür" anlayışının doğru olmayabileceğini belirtmek için bu sert örnekleri verdim..)
(Bu arada neden kendimi ince sesli bir İlahiyat Yard. Doç'u gibi hissediyorum şu an ayrı konu)
Estetik anlayışı gelişmemiş, temel sanatsal ve felsefi metinlere uzak, okuma alışkanlığı edinmemiş, üretmeyen, bilim dışılıkla maruf toplumlar kendilerini bir arada tutan değerlerini tümden bir kenara atınca çok kolay çözünüp ne batılı-ne doğulu ücube yapılara dönüşüyorlar..
Kültürün evrensel tanımlarından biri: "bir topluluğu diğerlerinden ayıran nitelikler bütünü". Elin adamı böyle bir kültüre bir şekilde ulaşmış olabilir. Bence benim toplumumda bu tür modalar kültürsüzlük ve yozlaşma.. (Hoş henüz oluşmuş bir moda falan yok da yukarıda dediğim gibi batıda tutarsa kesinlikle bizim memlekette de yayılacaktır).
Taklitçilik, markacılık, başka toplumların grotesk imitasyonları, kuyrukçuluğu, katı bir özenti; pek çok şeyi öğütüp geriye toplumsal bir pasaf bırakıyor. Yarın bir gün evladımın, yeğenimin ya da kardeşimin bu tarz "trendler" peşinden özenti yahut başka kaygılarla gitmesi beni yaralar. Bayramda el öpülen, belirli kurumların nevi şahsına münhasır yazılı olmayan kurallarının bulunduğu ve çatır çatır işlediği bir yapıda kendimi daha güvende ve benliğime uygun hissediyorum..
Teşhircilere kulak verirseniz "özgürlükleriyle ilgili olarak" çıplaklığını sergileyebilir hepsi. Haklılardır. Fakat bunlar benim de irrite olmadan gezme - dolaşma özgürlüğümü ihlal ediyordur, bir yerde pat diye önüme çıkıp pardesülerini açarlarsa..
Bu "ilk sabah" yahut "zifaf" fotoğrafçılığı trendi yayılırsa ne olur? Aslında bir şey olmaz. Hanımdan boşanıp yeniden evlenecek olsak Allah muhafaza, "abi zorunlu uygulama" diye odaya dalacak halleri yoktur zaar..
Biz de bu iş tutarsa elimize değnek alıp dövecek, nümayişlerde bulunacak değiliz.. Fakat söylediğim gibi "ben böyle yozluklarla örülü bir hayatta yaşamak istemiyorum, bu benim kültürüme aykırı" demek gibi de bizlerin bir özgürlüğü mevcut olsa gerek.