Hdr Nedir?
Bir fotoğrafta karanlık yüzey ile aydınlık yüzey arasındaki ışık farkı o fotoğrafın Dinamik Kademesini belirler. SLR veya DSLR makinaların algılayabileceği ışık şiddeti, belirli sınırlar içersindedir ve bu değerdeki fotoğraflar LDR ( Low Dynamic Range ) olarak adlandırılır.
Son yıllarda yapılan araştırmalar ve geliştirmeler sonucunda fotoğrafın dinamik kademesi programsal yoldan artırılmıştır.
Fotoğraf makinesi ile kadrajımız içinde kalan ve farklı ışık değerlerine sahip bir karede hiçbir zaman dengeleme sağlayamayız. En parlak veya en karanlık bölge ne kadar optimize edilse de LDR sınırları içinde kalacağı için istenen neticeyi vermeyecekdir. İşte bu noktada farklı ışık değerlerinin optimize edilmesi ve kadrajımız içinde kalan her noktanın (ister gölgede, ister ışıkta kalan yüzey ) patlama veya kararma yapmadan en iy şekilde algılanması için dinamik kadememizin yardımcı bir programla yükseltilerek işlenmesine HDR denir.
Her Fotoğraf Hdr Olurmu?
Her fotoğrafı HDR olarak düşünemeyiz. En önemli unsur HDR fotoğrafda mutlak hareketsizliktir. Yani HDR yapacağımız fotoğrafda hareket eden objeler olmamalıdır.
Bir martı, bir vapur veya hareket eden insan HDR fotoğraf içine dahil edilmemelidir. Eğer illa dahil edilecekse fotoğrafdaki boyutu oldukça küçük olmalı ki hareket unsuru algılanamasın.
Rüzgarlı bir havada bir manzarayı HDR yapmak istersek, kadrajımızda rüzgarın etkisiyle sallanan bir ağaç dalları/yaprakları olmamalıdır. Buna karşılık gökyüzünde hareket eden bulutlar ile denizdeki dalgalar HDR ye ayrı bir güzellik katmaktadır. Buradaki hareketlenme farklı bir etki bırakmaktadır.
Tarihi yapıların özellikle iç mekan çekimlerinde HDR çok büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Bu tür mekanlarda aydınlatma ya zayıf yada yoktur. Normal şartlarda iç dokuyu yansıtamayız. HDR ile her ayrıntı tek tek görünebilir hale getirilebilir. Tarihi bir kalıntıyı fotoğraflamak için binlerce kilometre gittiniz ve o kalıntı üzerine düşen ışık ters, işte bu noktadada imdadımıza HDR yetişmekte. Ters ışığa rağmen HDR ile tüm detayları alabiliriz.
Tripod Olmadan Hdr Çekim Yapılamaz mı?
Tüm profesyonel fotoğrafçılar ister gece ister gündüz çekim yapsın her şartta Tripod kullanırlar. Gün ışığında diyelim 4000 enstantane de Tripod’suz bit fotoğraf çektiniz.Eğer bu fotoğrafı internet ortamına boyutunu küçültüp atacaksanız sorun yok, ama büyütüp herhangi bir dergi veya afişte kullanacaksanız bu kadar yüksek bir enstantanede dahi fotoğrafın nasıl titremiş olduğuna tanık olacaksınız. Aynı bu fotoğrafı tripod’la ve tripod olmadan çekin ve her ikisini %100 büyüterek netliğe bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Kaldıki HDR için peşpeşe 3 veya daha fazla kare çekilmesi gerektiği için, tripoduz bu kareleri eşlememiz çok çok zor hatta imkansızdır. Tripod’un olmasıda yeterli olmayıp kesinlikle deklanşör kablosu veya kumanda ile çekimi gerçekleştirmeliyiz ki makina üzerindeki deklanşöre basma esnasındaki titremeyi yansıtmayalım. DSLR kullanıcıları için bir tavsiyede pozlamayı Bracket ile yapmalarıdır.
Hdr Çekime Başlamak
HDR 3 veya daha fazla karenin özel bir programla birleştirilmesi sonucu oluşturulmaktadır.Tek kareden de RAW olmak şartıyla HDR yapılabilir. Standard olan 3 kare ile HDR yapmaktır. 3 kare -2 , 0 , +2 pozlama değerine göre alınır. Işığın şiddetine ve karanlık yüzeylerin algılanabilmesine göre birer stop – veya + pozlama ilaveleriyle çekim devam ettirilir. Aşağıda takip edilecek sıra belirtilmiştir.
* Tripod kurulur ve makina üzerine sabitlenir.
* Kablo deklanşör veya kumanda hazır hale getirilir.
* Ortamın ışığına göre enstantane ve duruma göre diyafram ayarı yapılır. ( Diyafram her ayrıntıyı net almak istersek rakamsal olarak yüksek değere alınır, belirli bir noktayı net diğerlerini flu yapmak için ise rakamsal olarak düşük bir değer alınır.)
* Otomatik netleme yapılır ve makina Manuel netlemeye alınır. ( Manuel netleme yapmayan makinalar ototomatik ayarı kullanmaya devam etsin.)
* HDR nin baş derdi noise olduğu için ISO mümkün olan endüşük değere alınır.( ISO 100 gibi)
* Bracket kontol olan makinalarda “-2 , 0 , +2″ pozlama yapacak şekilde 3’lü Bracket’e alınır ve 3 kare çekim peşpeşe gerçekleştirilir.
* Bracketsiz çekimde enstantane el ile ayarlanır. İlk kare 0 (sıfır) pozlamada, diğer iki kare -2 ve +2 poz değerinde çekilir.
* Eğer -2 stop aşağıda gerçekleştirdiğimiz pozlama karanlık noktaları hala aydınlatmadıysa birer stop daha düşürerek en karanlık noktanında rahat görülebilir olması sağlanır.Bu kural +2 stop pozlamada en aydınlık nokta içinde geçerli olup birer stop daha artırılarak çekim yapılır. HDR sadece 3 kareden müteşekkil olmayıp 5 veya daha fazla kare çekimlede gerçekleştirilebilir.
* Çekimler en iyi sonucu alabilmek için RAW formatında olması tercih sebebidir. Eğer DFM’nizde RAW formatı yoksa JPEG çekimde uygulanabilir.
Hdr İşleme
3 veya daha fazla kare çekim gerçekleştirildikten sonra sıra geldi bu fotoğrafları dijital ortamda birleştirmeye. Bunun için piyasada en fazla tercih edilen ve kolay kullanımıyla göz dolduran Photmatix Pro’yu anlatmak istiyorum.
Photomatix Pro ile tek kareden 3, 5 veya 9 kare gibi çekimlere kadar HDR yapmak mümkün. Tek kare HDR sadece RAW formatını desteklemekte olup aşırı noise oluşturduğu için tercih edilmemektedir. İşlem sırasına göre işleme şöyle gerçekleşmekte ;
*Photomatix Pro (internetten bu programı rahatlıkla indirebilrsiniz.) programını açın.
*JPEG formatındaki fotoğraflar için FILE > Open seçeneklerinden, RAW formatı için ise HDR > Generate seçeneklerinden yükleme yapabilirsiniz.
*Her iki açma metodunda karşımıza Browse ( gözat) seçeneği çıkacak ve buradan HDR yapmak istediğimiz fotoğrafları seçerek OK tuşuyla onaylarız .
*Photomatix seçilen kareleri bir kaç dakika içersinde birleştirmeye başlayacak.Birleştirme bittiğinde HDR formatında bir kare karşımıza çıkacaktır.
Ham olan bu HDR kare sizi şaşırtmasın. Asıl şimdi başlıyor Tone Mapping ile ince işleme.
Üst menüden HDR > Tone Mapping seçildiğinde karşımıza Tone Mapping bölümü gelecektir Bu bölümdeki ayarlar çok dikkatli yapılmalı ki sonucunuz iyi çıksın. En ideal ayar metodu Detail Enhancer seçeneğidir.Bu seçenekdeki ayarlar ile ilgili düğmeleri sırasıyla açıklayalım ;
*Strenght : HDR’nin gücünü ve ana kontrastını ayarlamak için kullanılır.
*Color Stauration: RGB Renk doygunluğunu ayarlama
*Light Smoothing : Işık sapmalarını yumuşatma. ( keskinliğede etki edecektir unutmayalım)
*Luminosity : Ana ışık şiddetini ayarlama, gölge kısımları dengeleme
*Micro-contrast : Detayları vurgulamak için kontrastı ayarlama
*Micro Smoothing : HDR esnasında oluşan noise’ları düzenleme ve detayları dengeleme
*White Clip : Beyaz kırpma , beyaz dengesini düzenleme
*Black Clip : Siyah kırpma, siyah dengesini düzenleme
Ayarlar dengeli bir şekilde ve aşırıya kaçmadan yapılarak OK butonuna basılır ve FILE > Save as ile istenilen bir yere fotoğrafımız JPEG formatında kaydedilir.
Photomatix programında yapılan HDR lerde kahverengi veya mavi ton ağırlıklı bir sonuç elde edilmektedir.Zamanla HDR programları bu hataları düzeltecektir elbette ama biz bu küçük hataları Photoshop’da renk filtreleri veya Selective Color seçeneği ile düzeltebiliriz. Bu düzeltme en iyi sonucu elde etmek için gereklidir. Bir hatırlatma daha, renk doygunluğu Photmatixde maksimum verilmemeli, düşük seviyede tutulup sonradan PS’de Saturation ile oynamak daha iyi netice verecektir. (aşırıya kaçmamak şartıyla)
Tone Mapping de yapılan bariz hatalar ise Light Smoothing, Micro Contrast ve Strenghtin aşırı uçlarda kullanılması sonucu oluşan renk sapmaları ve hatlarda oluşan kontür izleridir. Bunlardan mümkün olduğunca kaçınmalı ve dengeli bir ayar kullanmalıyız.Örneğin bir bina ve gök yüzü düşünün. Gökyüzünde bulutlar kararmış ama binaya yakın kısımlarında beyaz bir şerit hakim.İşte size bariz bir hata. Gökyüzü tonlamada yapılan ayarlama ile yumuşak bir geçişe sahip olmalıdır. Ve Black Clip’e aşırı yüklenmeyip gereksiz kararmalardan kaçınılmalıdır.
Aşırı tonlamadan herzaman kaçınmalıyız. Bu tür etkiler fotoğrafın değerini öldürmektedir.Profesyonel kişilerin yerli veya yabancı sitelerde çok güzel örnek HDR fotoğraflarını bulabilir ve bunları inceleyerek kendinize bir yol çizebilirsiniz.
Alıntıdır..