mustafanazif Nickli Üyeden Alıntı
zeynep;
ben kendimi anlatmaya başlayacağım zaman: "çay getirip götürme ve yemek yapmak, ofis boyluk yaptığım zamanlara" kadar giderim...
esas temelim orası.... ve ofisboyluk yaptığğım zamanlar, hayatımın en önemli anlarıydı...
ve inan bana usta dediğin insanların backgrounduna baktığın zaman çok çok ince detaylar göreceksin...
bu ince detaylar o insanlara çok şey katmıştır...
emek dediğimiz şey bu aslında...
diğer bir nokta ki, aslında önemli bir noktaya temas ettin:
evinden çıkıp çektiğin herhangi bir yeri X isimli fotoğarfçı da çekebilir...
senin fotoğrafın kabul görmez, onunki kabul görür...
bunun sebebi de, yukarıda yazdığım maddeler içerisinde...
çok önemli bir noktaya daha parmak basacağım:
bugün edebiyat tarihine, sanat tarihine ve fotoğraf da artık bir sanat dalı olduğuna göre, fotoğrafa da baktığımız zaman
ciddi ustaların adının geçmiş ile daha çok anıldığını göreceksin...
sana şairleri say desem örneğin, "ikinci yeniye" takılıp kalacaksın ihtimal... ötesine geçemeyceksin...
yeni şairler de var elbette ama bunların adı bile o kadar sık anılmıyor...
fotoğraf şimdi kullanım yaygınlığı itibariyle, cep telefonlarına kadar indirgendiği için çok çeken var...
benim gençliğimde, mahallemizde bir tane "video kaset player" vardı...
haftada bir gün film kiralardık, mahallenin bütün gençleri toplanır izlerdik...
evimize çok çok geç fotoğraf makinası girdi...
televizyon da hakeza...
bu kadar postmodern kültürün içinde ezilen sanat dalları içerisinde,
yükselmek de bir o kadar zor...
çünkü yapan çok, çünkü bu iş için kullanılan malzemeye erişim çok daha kolay...
en basiti, internet var artık...