Vefa Hocam,
Olaylar sırasında hangi tarafın ne kadar yalan haber ürettiği karşılıklı bir tablo halinde ele alınırsa kimin galip geleceğini kestirmek çok güç.
Olaylar sırasında canlı yayında bütün televizyon kanallarına çıkabilecek yetkideki insanların ilk günden itibaren yaptıkları açıklamalar bütün televizyon arşivlerinde kayıtlı.
Bu ülkedeki bütün vatandaşların vergileri ile fonlanan devlet yayın organlarının olaya bakış açısı haber yapış tarzı da ortada.
18-20 yaşında erasmus öğrencilerini, yabancı basın mensuplarını tek tek isim vererek fotoğraflarını yayınlayarak yabancı ülke ajanı olarak tanıtan yayın kuruluşları ve ajanslar ortada.
22 gündür ciddiye almaya değer bütün haber kuruluşlarını bütün köşe yazarlarını okumaya ve ne anlattıklarını analiz etmeye çaba gösterdim.
Ülkede bir nefret iklimi süregeliyorsa önce en yetkili ağızdan başlayarak eleştirmek gerektiğine inanıyorum. Zira en büyük sorumluluk bu insanlara aittir.
Halkın belli bir kısmını sürekli küçümseyici aşşalayıcı kibirli bir şekilde bir söylem tutturursanız bu size ve tabanınıza nefret olarak döner.
Adaletin belli bir kesimin çıkarları için dengesinin bozulduğu her ortamda ya anarşi yada faşizm vardır.
Şimdi diyeceksiniz ki yukarıdaki yazdıkların bu ülkede hep vardı belli kesimlere karşı hep geçerli oldu şimdi güç dengeleri taraflar değişti. O zaman bende size derim ki siz vesayet rejimin bitirmek şiarıyla gelip devralmaya kalkarsanız o dengeler yine değişir. Yeni yasalarla kendi derin devletinizi kurma sevdasına düşerseniz kendi canavarınızı yaratırsınız, gün gelir sizin başınızı yer. Dün 28 şubat döneminden mağdur duruma düşenler bugün gerekirse orduyu göreve çağırırız diyorsa ben bu ülkenin geleceğini pek aydınlık görmüyorum.
Konu gazetecilerin can güvenlikleri ve çalışma şartları ile ilgili. Fotomuhabirleri derneğinin her iki tarafın şiddetini eleştiren bir basın açıklamasını tarafsız yorumsuz olarak paylaştım. Şu yada bu şekilde basın kuruluşlarında emek veren hiçbir arkadaşımızın herhangi bir toplumsal olayda zarar görmesini istemiyorum. Genç gazeteciler basın sigortası yapılıncaya kadar aylarca yıllarca basın kartsız olarak çalışıyor. Bu süreçten sonra 1 yıl boyunca haber yapıp kendilerini kanıtlamaları gerekiyor. Bu noktada gözaltına alınan veya şiddet gören insanların basın kartının olup olmamasının önemini vicdanınıza bırakıyorum.