Bu tür sergilerde yaş sınırı ve içeriği ile ilgili bilgi konulduğu sürece bence hiçbir problem olmamalı...
Kişi hangi dine yada mezhebe sahip olursa olsun, özel hayatının mahremiyeti sadece yasalar ile değil İslam dini tarafından da korunmuştur...
Yeter ki sosyal yaşamı olumsuz etkileyecek öğeler taşımasın...
Bir Güzel Sanatlar Fakültesinin sergi salonunda her tür sanat çalışması sergilenmeyecek de ne sergilenecek....
Ancak unutmayın olay hükümetlerde değil bürokratlardadır...
Kraldan çok kralcı olan, "ya duyarlarda yanlış anlarlarsa...." diyen zihniyetin kendi kafasından dayatmasındadır...
Geçenlerde Kapalı Çarşı girişinde beni kamera ile gören bir güvenlik daha "iyi günler" bile demeden "içeride profesyonel çekim yapmayacaksınız değil mi.. yoksa sizi dışarı çıkartmak zorunda kalırız..." dedi...
Ben de "siz kimsiniz...?" diye cevap vermek zorunda kaldım...
"Buranın güvenliği bizden sorulur.." deyince..
Ben de arkadaşa şarlamak zorunda kaldım...
Malum geçen sene itibariyle İstanbul Valiliği ile Kapalı Çarşı Yönetim Derneği arasındaki güvenlik sözleşmesi sona erdi...
Daha önce güvenlik resmi bir özellik sahibi iken şuan tüm izin hakları Anıtlar Kurulunda olan fakat güvenliği Dernekte olan bir durum söz konusu oldu...
Arkadaş bütün bunları şarlayarak söyleyip, bir sıkıntı anında muhatabın kendisi değil polis olduğunu ifade edince, yumuşayıverdi...
Zaten fotoğraf çekmeyecektim....
Ama hak sahibi olduğunu zannedenler, bilmeden okumadan, bunu başkaları üzerine dayatmaya kalktıklarında çok kızıyorum....
Muhtemelen o sergideki durumda böyledir...
İş güzar bir arkadaş, "müdürüm, cıbıl cıbıl avrat resimleri sergilemek bize yaraşır mı... yakışır mı..." demiş, amiri de bir üstüne "sayın büyüğüm, böyle bir şey yanlış anlaşılırsa nasıl altından kalkarız..." diye sormuş, en üstteki de fena gaza gelip "doğru lan, vurun kellesini... daş üstünde daş duvar üstünde avrat kalmaya..." ferman eylemiştir...
O sebeple, hükümetler nasıl değişirse değişsin, sabit kalan bürokratlardır...
Sistemin kilitlenmesine de sebep her zaman bu bürokratlar ve onların kraldan çok kralcı olan bürokrasileridir...
Memlekette de demokrasi konusunda bir derin yada giderilemeyecek bir problem yoktur...
Kimse korkmasın....
TV'lerde bu kadar rahat aile yaşamlarının olduğu dizeler ve el altında internet olduğu sürece, kimse ne şeriat ne de kominist düzen getirebilir...
Dünya artık bu tür keskin yönetim tarzlarına izin vermeyecek kadar küreselleşti....
Bu arada demokrasi derken milli değerlerin ayaklar altına alınmasına yada unutturulmaya çalışılmasına da aynı şiddet ile tepki verilmesi taraftarıyım...