Konu: Ara GÜLER olmak böyle bişey heralde ?

ahmetgm Nickli Üyeden Alıntı

Ara Güler önemli bir insandır, geçmişin bir arşividir. İkili diyaloglardaki üslubuna şahit olup da onu yerin dibine sokmayı doğru bulmuyorum. Ben de dahil birçok insan ikili diyaloglarında neler neler konuşuyor. Evet ne güzel olur herkes-özellikle de sanatçılar her hareketleriyle topluma örnek olsunlar ama her zaman da bu olamayabiliyor. Böyle durumlarda da onların sanatlarını örnek alırız davranışları yerine, en azından örnek alınacak çok önemli bir yanı var bu adamın...

Hiçbirimizin ikili diyaloglarını kimse NTV, CNNTurk gibi kanallarda haber etmiyor.
Söylediklerinin Türkiye sınırları içinde ve dışında milyonlarca insana ulaşacağının bilincinde olarak bu diyaloglara giriyor, bu konuşmaları yapıyor. Haksız mıyım ?

Bence Ara Güler ne çekmiş ne etmiş ortada.Artık bundan sonra herkez kendi tarzını ortaya koymaya çalışmalı.Daha fazla Ara Güler , takıntı yapar , yapılanın tekrarı demek olur , kopya olur.Her kez kendine özgü bir şeyler yaparsa iyide olsa kötüde olsa renk olur.

G.emre Nickli Üyeden Alıntı

Hiçbirimizin ikili diyaloglarını kimse NTV, CNNTurk gibi kanallarda haber etmiyor.
Söylediklerinin Türkiye sınırları içinde ve dışında milyonlarca insana ulaşacağının bilincinde olarak bu diyaloglara giriyor, bu konuşmaları yapıyor. Haksız mıyım ?

Özür dilerim, ne demek istediğinizi tam anlayamadım...

Fotoğraf Türkiye'de emekleme çağındayken Ara Güler vardı. Allah aşkına muazzam fotoğrafçı diyebiliyor musunuz? Ben demem. Beğenmediğim sürüyle fotoğrafı vardır. Fotoğraf bilgim çok olmadığı halde bile. Sorun şurada aslında , şu an ki çağda bir Emel Sayın , Bülent Ersoy , Zeki Müren gibi sanatçılar var mı? Hemde fazlasıyla. Bu isimlerin tek şansı zamanlarında bu kadar çok sanatçı olmamasıydı. Ara Güler'de onlardan birisi. Yahudi ve Fransız lobisini iyi kullanarak bir yerlere geldi. Kötü fotoğrafçı demek kimsenin haddine değildir fakat günümüzde Ara Güler'i aratmayacak yüzlerce fotoğrafçı var bu ülkede.

Ara Güler adam gibi adamdır. Dobradır, lafı eveleyip gevelemez. Ben hem üslubunu hem fotoğraflarını seviyorum.

Fotoğraf Türkiye'de emekleme çağındayken Ara Güler vardı. Allah aşkına muazzam fotoğrafçı diyebiliyor musunuz? Ben demem. Beğenmediğim sürüyle fotoğrafı vardır. Fotoğraf bilgim çok olmadığı halde bile. Sorun şurada aslında , şu an ki çağda bir Emel Sayın , Bülent Ersoy , Zeki Müren gibi sanatçılar var mı? Hemde fazlasıyla. Bu isimlerin tek şansı zamanlarında bu kadar çok sanatçı olmamasıydı. Ara Güler'de onlardan birisi. Yahudi ve Fransız lobisini iyi kullanarak bir yerlere geldi. Kötü fotoğrafçı demek kimsenin haddine değildir fakat günümüzde Ara Güler'i aratmayacak yüzlerce fotoğrafçı var bu ülkede.

Ara Güler'e "muazzam fotoğrafçı" diyebilir miyiz?Kendisi de öyle olmadığını düşünüyordur herhalde!Lobi ile bir yerlere mi gelmiştir; bilemiyorum!O'na kötü fotoğrafçı demek hadsizlik midir; olsa da isteyen diyebilir engel yok!Ama bugün Ara Güler'i aratmayacak "yüzlerce" fotoğrafçı var mıdır derseniz cevabım şudur; "hiç sanmıyorum"!Bu ülkede geçmişte de pek çok usta fotoğrafçı vardı.Yani Ara Güler tek değildi.Ama o günlerde de bu fotoğrafçılar yüzlerce değildi bugün de değil!Ayrıca (diğer isimleri bir kenara bırakarak) Zeki Müren'in tek şansının zamanında bugünkü kadar çok sanatçı olmaması olarak görürsek sanırım bir yanlışa düşmüş oluruz.Sanılanın aksine sanatçı olarak nitelendirilebilecek kişiler günümüzde değil tam da Zeki Müren gibi ustaların yıldızlaştığı ve de daha önceki dönemlerde fazlaydı.Tabi ülke müziğinin dünü ve bugünü başka bir mevzu...

Ara Güler'in ödülleri;
'şu baştaki 2 ödülü al, istediğini konuş, istediğine küfret, istediğini yap, bu ödülleri almış adamı eleştirmek içinde 1 fırın ekmek ye!' derler adama

- Leica Firması tarafından dünyada sadece 38 kişiye verilmiş olan “MASTER OF LEICA” unvanı verildi, 1961 ALMANYA
- ingiltere’deki BRITISH JOURNAL OF PHOTOGRAPHY YEAR BOOK tarafından “Yedi Yıldız Fotoğrafçı” dan biri olarak seçildi, 1961 İNGİLTERE
- Gazeteciler Cemiyeti Fotoğraf Birincisi, 1979 İSTANBUL
- Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından “Basınımıza Değerli Hizmetlerinden” dolayı verilen plaket, 24 Temmuz 1981
- Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından “Türkiye’nin Yurtdışı Tanıtımına Katkılarından” dolayı, Uluslararası Basın Merkezi’nin açılışı nedeniyle Sepetçiler Kasrı’nda zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından verilen Şeref Ödülü, 7 Haziran 1991
- Başarılı İletişimciler Ödülü, 1995
- İFSAK tarafından verilen “Yılın Fotoğrafçısı Ödülü”, 1995
- İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından verilen “1995’in Başarılı İletişimciler Ödülü”, 1995
- Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından verilen “ Zirvedekiler Onur Ödülü”, 1999
- Aydın Doğan Vakfı tarafından verilen “Görsel Sanatlara Büyük Ödülü”, 1999
- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, meslekte 50 yılını dolduran gazetecilere verilen “BURHAN FELEK” basın hizmeti ödülü, 1999
- 70. yaş günü nedeniyle Ermeni Patrikhanesi tarafından verilen Liyakat Nişanı, 2000 İSTANBUL
- Türkiye’de “Yüzyılın Fotoğrafçısı” unvanı verildi, 2000 İSTANBUL
- Fransız Hükümeti tarafından İstanbul’daki Fransız Sarayı’nda “Légion d’Honneur; OFFİCİER DES ARTS ET DES LETTRES” unvanı verildi, 2000
- Yıldız Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verildi, Mayıs 2004
-Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü, 2005

Ara Güler hakkında bir tanesi Münih Üniversitesi’nde Almanca olmak üzere 6 adet doktora tezi yapılmıştır.

ek:
'buralara da 1 fotoğrafını koy bakalım' da derler adama

Ara Güler'in fotoğraflarının büyük bir bölümü Paris'te Ulusal Kitaplık'ta, ABD'de Nebraska Üniversitesi Sheldon Koleksiyonu'nda, ayrıca Boston, Chicago ve New York'ta özel koleksiyonlarda bulunmaktadır. Bundan başka Almanya'da, Köln'de Ludwig Museum'da ve Das imaginärische Photo-Museum'da fotoğrafları sergilenmektedir.

mehmet guzelipek Nickli Üyeden Alıntı

Ara Güler'in ödülleri;
'şu baştaki 2 ödülü al, istediğini konuş, istediğine küfret, istediğini yap, bu ödülleri almış adamı eleştirmek içinde 1 fırın ekmek ye!' derler adama

- Leica Firması tarafından dünyada sadece 38 kişiye verilmiş olan “MASTER OF LEICA” unvanı verildi, 1961 ALMANYA
- ingiltere’deki BRITISH JOURNAL OF PHOTOGRAPHY YEAR BOOK tarafından “Yedi Yıldız Fotoğrafçı” dan biri olarak seçildi, 1961 İNGİLTERE
- Gazeteciler Cemiyeti Fotoğraf Birincisi, 1979 İSTANBUL
- Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından “Basınımıza Değerli Hizmetlerinden” dolayı verilen plaket, 24 Temmuz 1981
- Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından “Türkiye’nin Yurtdışı Tanıtımına Katkılarından” dolayı, Uluslararası Basın Merkezi’nin açılışı nedeniyle Sepetçiler Kasrı’nda zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından verilen Şeref Ödülü, 7 Haziran 1991
- Başarılı İletişimciler Ödülü, 1995
- İFSAK tarafından verilen “Yılın Fotoğrafçısı Ödülü”, 1995
- İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından verilen “1995’in Başarılı İletişimciler Ödülü”, 1995
- Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından verilen “ Zirvedekiler Onur Ödülü”, 1999
- Aydın Doğan Vakfı tarafından verilen “Görsel Sanatlara Büyük Ödülü”, 1999
- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, meslekte 50 yılını dolduran gazetecilere verilen “BURHAN FELEK” basın hizmeti ödülü, 1999
- 70. yaş günü nedeniyle Ermeni Patrikhanesi tarafından verilen Liyakat Nişanı, 2000 İSTANBUL
- Türkiye’de “Yüzyılın Fotoğrafçısı” unvanı verildi, 2000 İSTANBUL
- Fransız Hükümeti tarafından İstanbul’daki Fransız Sarayı’nda “Légion d’Honneur; OFFİCİER DES ARTS ET DES LETTRES” unvanı verildi, 2000
- Yıldız Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verildi, Mayıs 2004
-Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü, 2005

Ara Güler hakkında bir tanesi Münih Üniversitesi’nde Almanca olmak üzere 6 adet doktora tezi yapılmıştır.

ek:
'buralara da 1 fotoğrafını koy bakalım' da derler adama

Ara Güler'in fotoğraflarının büyük bir bölümü Paris'te Ulusal Kitaplık'ta, ABD'de Nebraska Üniversitesi Sheldon Koleksiyonu'nda, ayrıca Boston, Chicago ve New York'ta özel koleksiyonlarda bulunmaktadır. Bundan başka Almanya'da, Köln'de Ludwig Museum'da ve Das imaginärische Photo-Museum'da fotoğrafları sergilenmektedir.

Kişisel hayata bakış acısıdır.
İsteyen istediği kişiyi kendi bakış açısına göre elestirebilir, sevmez eleştirir, kıskanir eleştirir.
Benim icin insanlar degil eserler onemlidir.

Istanbul uzerine yaptıgı calismaları cok begenirim.

Önceki telaffuzlardan "Emel SAYIN, Zeki MÜREN v.s. zamanında bu işi yapan çok kimse olmadığı için sanatçı diye anılmış"mıdır? Bu deyimi haklı bulmak için o zamanı bilmemek ve Fotoğrafta da müzikteki gibi yoz kalabalıklaşmanın varlığından haberdar olmamak gerekiyor. Günümüzde müzik ve fotoğraf her ikisi de mecazen yükse ISO civarlarında, gürültü had safhada, ki ISO gürültü diye anılabilirdi "zamanında".

Öncelikle bir sanatçıyı; bunun içinde meslek erbabı olması da dahil, eleştirirken ürettiğiyle ele almakta fayda var. Dini, dili, ırkı hali tavrı kişisel konularıdır kendisini bağlar.

Neyse söze müzik karıştığı için Hicaz Hümâyun Peşrev ile bağlayalım ki sanat videonun sonlarına doğru enstrüman konuşturulunca ayan beyan görünüyor.

Fotoğraf makinamı ilk elime aldığımdan bu yana duyarım Ara Güleri ve konuşulan bu konuyu... Sevmem açıkçası fotoğraflarını, saygı duymak mı evet tabiki duyuyorum.. Biz bugün İstiklal caddesinde birinin fotoğrafını çekmeye çekiniyoruz, bazen dayak yemek ile karşı karşıya kalıyoruz, Ara Güler bunu 50-60-70 li yıllarda yapmış.. O dönemde ki bilgi ekipman vs şartlar ile yapmış..

Sanatçımıdır büyük ustamıdır davranışları doğrumudur yanlışmıdır yine aylarca tartışsak bir sonuca varamayız diye düşünüyorum.. Sanatçılığı kabul ediyormu o işine gelindiği zaman yüklenen sorumluluklardan rahatsızmı.. ?

Ara Güler her dönem çok az çıkan amiyane tabirle normal olmayan diye sınıflandırabileceğim insanlardan biri.. Ona bakınca Neyzen Tevfik geliyor aklıma Sadri Alışığın Turist Ömer tiplemesi geliyor, Erkan Oğur geliyor.. Kendine has şahsına münasır biri..

Ara güler destek olsun güzel konuşsun diyoruz ve o bu halde değilken bizler bu hale gelebiliyoruz.. Yani kimseye ihtiyacımız yok aslında.. Herşey bizim içimizde.. Gönül isterki Fotoğraflarına bakarken güzel bir anısını sözlerini vs anlatalım yüzümüz de bir tebessüm oluşsun.. Ama olmuyor.. E napalım canımızımı sıkalım..

Nasıl mahalledeki köşe evde oturan deli amca ile kimisi dalga geçiyor kimisi acıyor kimisi tahmin yürütüyor kim bilir neler yaşadı garibim diyor.. kimisi araştırıp biliyomusun bu amca zamanında bunu yaşamış diyor...

Kısacası boşverin.. Ne sanat öyle 3-5 kelime ile anlatılır ne sanatçı.. O kadar derin ki inanın kişi de derinliği ile orantılı olarak içinde kaybolabilir..


http://www.fotograf.net/araguler/ima.../araporte0.jpg

http://galeri.uludagsozluk.com/60/ara-guler_125727.jpg

http://2.bp.blogspot.com/_yzyBDA1dND.../ara-guler.jpg

Derdini anlatmaktan aciz adam küfreder. Belli ki Ara Güler kendi alanında bilgisi fazla olan birisi fakat bunu anlatmakta güçlük çekiyor.

Türk'ün en iyi yaptığı şey, kendi değerlerine sahip çıkamamasıdır. Bu başlık altında buna bir kez daha şahit oldum.

Ara Güler'in günümüzde anlaşılmamak veya saygı gör(e)memekle ilgili bir sorunu/derdi olduğunu sanmıyorum, öyle olsa pek çoğunun yaptığı gibi piyasaya göre oynardı. Sanatçı değilim der, kendini her zaman fotoğrafçı olarak tanıtır. Fotoğrafçılığın mesleki değerini ucuzlattığı için dijitalden nefret eder, HDR'yle falan zaten hiç işi olmaz. Ancak deklanşöre bir bastı mı hakkını veren nadir insanlardandır.

Ara Güler, memleketimin en başarılı insanlarından, her şeyden önce.. Fanı yada seveni olduğumu söyleyemem çok fazla. Ama mesleğine, ustalığına bence laf diyecek adamın; veyahut değil bu forumdaki, ülkemizdeki biri ile kıyaslayabilmek için, önce adamın yaptığın işlerin "yarısını" yapması lazım değil mi sizce de???

Hele ki o günün şartlarında? Biraz saygı, insanımıza, komşumuza, trafikteki arabalara, karşıdan geçen yayalara.. Biraz saygı lütfen.

ermanatasoy Nickli Üyeden Alıntı

Fotoğraf makinamı ilk elime aldığımdan bu yana duyarım Ara Güleri ve konuşulan bu konuyu... Sevmem açıkçası fotoğraflarını, saygı duymak mı evet tabiki duyuyorum.. Biz bugün İstiklal caddesinde birinin fotoğrafını çekmeye çekiniyoruz, bazen dayak yemek ile karşı karşıya kalıyoruz, Ara Güler bunu 50-60-70 li yıllarda yapmış.. O dönemde ki bilgi ekipman vs şartlar ile yapmış..

Sanatçımıdır büyük ustamıdır davranışları doğrumudur yanlışmıdır yine aylarca tartışsak bir sonuca varamayız diye düşünüyorum.. Sanatçılığı kabul ediyormu o işine gelindiği zaman yüklenen sorumluluklardan rahatsızmı.. ?

Ara Güler her dönem çok az çıkan amiyane tabirle normal olmayan diye sınıflandırabileceğim insanlardan biri.. Ona bakınca Neyzen Tevfik geliyor aklıma Sadri Alışığın Turist Ömer tiplemesi geliyor, Erkan Oğur geliyor.. Kendine has şahsına münasır biri..

Ara güler destek olsun güzel konuşsun diyoruz ve o bu halde değilken bizler bu hale gelebiliyoruz.. Yani kimseye ihtiyacımız yok aslında.. Herşey bizim içimizde.. Gönül isterki Fotoğraflarına bakarken güzel bir anısını sözlerini vs anlatalım yüzümüz de bir tebessüm oluşsun.. Ama olmuyor.. E napalım canımızımı sıkalım..

Nasıl mahalledeki köşe evde oturan deli amca ile kimisi dalga geçiyor kimisi acıyor kimisi tahmin yürütüyor kim bilir neler yaşadı garibim diyor.. kimisi araştırıp biliyomusun bu amca zamanında bunu yaşamış diyor...

Kısacası boşverin.. Ne sanat öyle 3-5 kelime ile anlatılır ne sanatçı.. O kadar derin ki inanın kişi de derinliği ile orantılı olarak içinde kaybolabilir..


http://www.fotograf.net/araguler/ima.../araporte0.jpg

http://galeri.uludagsozluk.com/60/ara-guler_125727.jpg

http://2.bp.blogspot.com/_yzyBDA1dND.../ara-guler.jpg

Konuya nokta koyan bir yaz olmus Erman bey.

Zamanın Tanığı Ara Güler - Video - Alkışlarla Yaşıyorum

Zamanın Tanığı Ara Güler - Video - Alkışlarla Yaşıyorum

Geçen denk geldim. Paylaşmak istedim

EDİT: Bakmamışım konuya ) Bir üstümde eklenmiş zaten )

sanatçılar, özellikle gerçekten yaptığı sanatı en iyi yapanlar hep tuhaftırlar. mesela chopin. ruh hali böyle tuhaf böyle muğlak olmasa derin prelüdleri yazamazdı eminimki. birde en sevdiğim yazar,usta,üstat ne derseniz işte, richard bach ın en sevdiği yazarlardan biri olan saint exepury için dediği birşey var. diyorki bazen okurları birbirlerini çok iyi tanıyan insanlardan da çok tanırlar yazarlarını. ama belkide başının üzerinde dolaşan kocaman sigara dumanında bulutla saint exepury ile tanışmk,a kuru bir merhaba ve iyi günlerden öteye gitmezdi.

Ne konuşulmuş arkadaş ya. 6 sayfa

daha iyisini yapamayan arkasından konuşmasın.sadece kıskançlık algılıyorum cümlelerde.