"Styling" den kastımın kesinlikle fotoşopla alakası yok. "Food styling" yada "food stylist" diye ararsanız daha açıklayıcı bilgiye ulaşabilirsiniz. Yemek fotoğrafçısının konusu sadece yemek değildir, yemeğin servis edildiği tabaktan, kaşığa, çatala, masa örtüsünün rengine, desenine kadar bir dünya faktör girer işin içine. Yada bunlarla ilgilenen bir stilist olur. Yurtdışında sadece bu işi yapan insanlar vardır. Yani siz ışığı-kamerayı,açıyı düşünürsünüz, stilist de geri kalan sunum unsurlarına odaklanır, hiçbirşey yapmasa makarnanın üstüne iki yeşil nane-fesleğen yaprağı atmayı akıl eder
Polarize filtre işinize yarayacaktır.
"ne kaa ekmek okaa köfte" diye bir laf vardı, 50 1.8- 1.4 vs. hepsi parası kadar iş yaparlar. belirli bir kullanım aralığında 50 1.8 ile 1.4 arasında çok da fark görmezsiniz ama ekstrem durumlarda 1.4 her zaman farkını ortaya koyar. Netleme tutarlılığı-kontrast vs. Sizin için yeterli olup olmayacağını görmek için en ucuzundan alarak işe başlayabilirsiniz. Genellikle lenslerden bahsedilirken hep keskinliğinden bahsedilir, kontrast ve renk tutarlılığı hep gözden kaçar. Aradaki fiyat farkları bunları sağlar.
Herşeyi satın alıp başlamak yerine, bir makina bir lensle başlayın eksiklerinizi yolda düzersiniz. Boş yere bir dünya filtre-reflektör vs yatırımı yapmayın, 30 liralık tripod bile başlamak için yeterlidir.
Bunlar hep "bence", başkası için durum farklı olabilir, ahkam kesmeyelim![]()