CanonTURK Foruma Hoş Geldiniz.
Toplam 6 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 6 arasi kadar sonuc gösteriliyor
Like Tree1Likes
  • 1 Post By Senzu

Konu: Makine Tipleri

  1. #1
    Senzu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    SYÇ
    Üyelik tarihi
    03.April.2010
    Nereden
    Denizli
    Yaş
    35
    Mesajlar
    67

    Exclamation Makine Tipleri

    1. Kompaktlar :



    Ülkemizde çok yaygın olan bu tip fotoğraf makinelerinin popüler olmalarının başlıca üç nedeni vardır. Birinci neden, küçük, hafif ve kolayca taşınır olmalarıdır. Tatil, hatıra ve aile fotoğrafları için ideal sayılırlar. Yanımızda taşıyabileceğimiz bu tür fotoğraf makineleri sayesinde ilginç olayları anında görüntüleyebiliriz. İkinci neden, kullanılmalarının son derece basit olmasıdır. Genel olarak kompakt makineler için teknik ayarlamalar gerekmiyor. Modellerinin büyük çoğunluğunda flaş bulunduğundan, iç mekanlarda da kullanılmaları mümkündür. Sonuç olarak, hem netlik ayarlı, hem de doğru ışık ölçümü ile fotoğraf çekilebilmesi için yapılacak tek şey vizörden bakarak deklanşöre basmaktır. Üçüncü neden ise, bu tür cihazların diğerlerine göre oldukça ucuz olmasıdır.

    2. Tek Objektifli refleks Makineler (SLR -Single Lens Reflex)

    Bu tip makinelerde değiştirilebilen objektifler kullanılabilmektedir. Bu sayede geniş mekanların görüntülenebilmesi, çok uzak mesafelerin yada makro çekimlerin yapılabilmesi mümkün olabilmektedir. Doğrudan müdahale ederek, yardımcı yapay ışık veya flaşlardan yararlanarak varılabilecek sonuçlar sınırsızdır. Objektiflere takılabilecek ek optiklerle, filtrelerle, fotoğrafçı sayısız arayış ve deney olanakları bulur.



    (SLR Fotoğraf Makinesi şeması)
    Refleks makinelerin tartışılmaz avantajlarının başında vizörde görülen konunun filme aynen yansıması gelir (TTL). Böylece hem kadrajlamada hem de net ayarında büyük bir avantaj sağlanmış olur.



    SLR Makinelerinin Çalışması :
    Deklanşöre basılmadan önce diyafram en açık konumdadır. Aynadan yansıyan ve buzlu cam üzerine düşen görüntü bir prizma aracılığı ile vizörden izlenebilir. Çekim yapmadan önce diyaframın en açık konumda bulunması, aydınlık bir görüş ile daha rahat kadraj ve netleme yapmamızı sağlar.
    Deklanşöre basıldığı anda diyafram, verilmiş olan değere kadar otomatik olarak kısılır, ayna kalkar, perde obtüratör açılır ve görüntü film düzlemine düşer, film pozlanır. Obtüratör tekrar kapanır, ayna iner ve diyafram tekrar en açık konumuna geri döner. Çoğunlukla 35 mm formatlı film kullanılır. Orta formatlı (6x7) olanları da vardır.
    Bu tip makinelerde değiştirilebilen objektifler kullanılabilmektedir. Bu sayede geniş mekanların görüntülenebilmesi, çok uzak mesafelerin ya da makro çekimlerin yapılabilmesi mümkün olabilmektedir. Doğrudan müdahale ederek, yardımcı yapay ışık veya flaşlardan yararlanarak varılabilecek sonuçlar sınırsızdır. Objektiflere takılabilecek ek optiklerle, filtrelerle, fotoğrafçı sayısız arayış ve deney olanakları bulur.
    Refleks makinelerin tartışılmaz avantajlarının başında vizör de görülen konunun filme aynen yansıması gelir. Böylece hem kadrajlamada hem de net ayarında büyük bir avantaj sağlanmış olur.


    DSLR (Digital Single Lens Reflex) :
    Dijital fotograf makinalarını filmli makinalardan ayıran, dijital makinaların film yerine ışığı algılayan elektronik ışık sensörleri kullanmalarıdır. Bu ışık sensörleri ışık enerjisini elektrik enerjisine dönüştürerek görüntülerin elektronik devrelerce algılanabilmelerini ve sayısallaştırılarak kaydedilmelerini sağlarlar. Işığı elektrik yüküne çeviren aygıtlara foto sensör adı verilir. Foto sensörler ışığa duyarlı küçük elektronik algılayıcılardır, dijital fotograf makinalarında oluşturulacak dijital görüntüdeki her piksel için bir ışık sensörü kullanılması gerekmektedir.
    Bu nedenle dijital fotograf makinalarının içinde fotografı oluşturacak milyonlarca ışık sensörü bulunmaktadır. Objektiften geçen ışık bu sensörlerin üzerine düşürülerek görüntünün sayısallaştırılması sağlanır. Dijital fotograf makinalarında CCD ve CMOS olmak üzere iki farklı çeşit ışık sensörü sistemi kullanılmaktadır. Eskiden sıkça kullanılan CCD yerine günümüzde çeşitli avantajları nedeniyle CMOS kullanımı da artmaktadır. CCD yada CMOS sensörleri tarafından algılanan veri analogtur. Bunlar ışık sensörleri tarafından oluşturulan elektrik yük ölçümleri serisidir. Bilgisayarların yada yazıcıların okuyabileceği biçimde saklamak için veriler ikili biçime dönüştürülmelidir. Elde edilen dijital görüntüler fotograf makinasında hafıza kartları üzerine kayıt edilirler.




    3. Vizörlüler (Telemetreliler)


    Bu tip makinelerde ayna ve prizma olmadığından, konu objektifle ilgisi olmayan vizörden seçilmektedir. Paralaks hataları vardır. Bazı modellerinde vizör mercekleri ile objektif arasında bulunan bir bağlantı ile telemetreli mesafe kontrolü yapılabilir. Küçük ve orta formatlı olanları bulunur. Normal vizörler, makinenin sol üst köşesinde yer alır ve önden bakıldığında arkası görülebilen bir mekanizmadır.
    Bu tip vizörlerin çok ciddi bir sorunu vardır. O da, fotoğrafı çekilen objenin görüş açısı ile, o fotoğrafın filme düşüş açısının farklılığıdır. Buna parallax hatası adı verilir. Parallax hatası, çok ciddi bir sorun olur bazen ve hiç istenmeyen sonuçlar yaratabilir. Aşağıda, parallax hatasının nasıl oluştuğuna ilişkin bir imaj görüyorsunuz.





    Görüldüğü gibi vizörden baktığımızda objenin belden yukarısı çerçeve içindeymiş gibi görülürken, aslında fotoğrafın çekileceği açıdan bakıldığında, obje çerçeve dışında kalır ve bu, çok kötü bir sonuçla karşılaşmamızı sağlar. Genelde kompakt (basçek) makinelerde bulunur.

    4. Çift Objektifli Refleks Makineler (TLR)

    Paralaks hatası bu makinede de vardır. Üstteki objektif bir ayna yardımı ile görüntüyü yukarıda, buzlu cam üzerinde oluşturarak netleme ve kadraj yapılmasını, alttaki objektif ise üsttekine bağımlı olarak aynı netleme ve kadrajın film düzlemi üzerine düşmesini sağlar. Orta formatlıdırlar.













  • #2
    mgokay - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Avrupa Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Mustafa Gokay
    Makina:
    EOS 400D EOS 1Ds Mark II
    Üyelik tarihi
    21.January.2010
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    180

    Standart

    rangefinder makineler var birde.. Onlar ne oluyor?











  • #3
    Senzu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    SYÇ
    Üyelik tarihi
    03.April.2010
    Nereden
    Denizli
    Yaş
    35
    Mesajlar
    67

    Standart

    Fotoğrafçılıkla ciddi bir şekilde uğraşıyor ve SLR kullanıyorsanız, kimi zaman kendi kendinize keşke şu ekipmanlarım daha ufak, daha hafif ve daha sessiz olsaydı diye hayıflanabilirsiniz. İşte rangefinderlar kaliteden ödün vermeden tam da bu ihtiyacınızı karşılayabilecek ekipmanlardır.

    1916 yılında ilk rangefinder fotoğraf makinesinin Kodak tarafından piyasaya sürülmesinden bu yana neredeyse bir asır geçti. Canon, Nikon gibi günümüzün büyük SLR üreticileri de dahil birçok firmanın, geçen bir asırda değişik modellerde rangefinder kameralar üretmesine rağmen, rangefinder konseptinin Leica ile özdeşleşmiş olduğunu söylersek pek de yanlış olmaz sanırım. Bunda, başta Henri Cartier-Bresson (HCB) olmak üzere 20. yüzyılın en önemli fotoğrafçılarının büyük bir kısmının Leica kullanmış olmasının katkısı büyüktür.

    Leica lenslerin optik kalitesinin zirvede olmasının yanısıra Leica imzalı kameraların yıllara meydan okuyan sağlamlığı ve güvenilirliği Leica'yı bu alanda zirveye çıkarmış ve ona "ustaların makinesi" olma özelliğini katmıştır. Çok sayıda büyük fotoğafçının Leica markasını kullanması bir yana özellikle rangefinder kullanmış olması kanaatimce büyük bir önem arz eder. Rangefinder kameralar kullanmasalar da olağanüstü fotoğraflar çekebilirlerdi ancak belki de rangefinder kullanıyor olmaları kendi fotoğraf çizgilerinde daha başarılı olmalarını ve zirveye çıkmalarını sağlamıştır.

    Rangefinder kullanan bir fotoğrafçı şehrin içinde görünmezlik pelerinini kuşanmış bir gözlemci olarak dolaşabilmiştir. SLR gibi büyük ve sesli bir makine karşısında doğallığını koruyamayan nice simalar, rangefinder karşısında gündelik hayatlarında yaşadıklarından farksız olarak film düzlemine ışıklarını yansıtmışlardır. İşte belki de bu özelliktir, yaşadıklarını ve gördüklerini tanıklık etmiş olduğu gibi başkalarına aktarmak isteyen birçok fotoğrafçının istediği.


    Leica M8, Leica M APO ASPH-Summicron 90mm f/2, Ankara Kalesi

    İşin teknik boyutuna bakacak olursak öncelikle SLR ile rangefinder sistemler arasındaki farkları saymak faydalı olacaktır sanırım. Daha hafif, daha sessiz ve daha ufak bir makineyi kullanmaya başlayınca acaba nelerden vazgeçmiş oluyoruz?

    Öncelikle belirtmek isterim ki, rangefinder kameraların birçoğu için lensler tıpkı SLR'lerde olduğu gibi değiştirilebilmektedir. Uzun süre SLR kullandıktan sonra elinize bir rangefinder aldığınız zaman gözünüze çarpacak olan en büyük farkların başında vizör gelmektedir. SLR makinelerde lens ve film (sensör) düzlemi arasında bulunan ayna mekanizması görüntüyü vizöre yansıtarak bize elde edeceğimiz fotoğrafın sınırlarını ve perspektifini vizörden görme imkanı sağlar. Ancak rangefinder kameralarda ayna düzeneği bulunmadığından dolayı, vizörde yer alan ve çekmekte olduğumuz fokal uzaklığa uygun gelen dikdörtgen içerisinde, çekeceğimiz fotoğrafın sınırları tahmini olarak görülebilmektedir. Vizör hep aynı perspektifte aynı genişlikteki bir alanı gösterdiğinden dolayı çekeceğimiz fotoğrafın sahip olduğu perspektifi ve alan derinliğini vizörden görmemiz mümkün değildir.

    Dolayısıyla çekeceğiniz fotoğrafın sınırları en ufak ayrıntısına kadar sizin için önemliyse rangefinder sistemler pek de size göre olmayabilir. Üstelik vizör yardımıyla, çekeceğiniz fotoğrafın perspektifini görmeniz mümkün olmadığından dolayı kullanmakta olduğunuz fokal uzaklığın nasıl bir perspektif sağladığını iyi bilmeniz, kısacası kullandığınız lensi iyi tanımanız çok önemli bir husustur. İşte fotoğraf makinesini insanın gözü gibi değerlendirmeye başlaması da belki bu tanışıklıkla birlikte vuku bulmaktadır.


    Leica M8, Carl-Zeiss Biogon T* 28mm f/2.8 ZM, Ankara Kalesi

    Öte yandan, SLR'nin vizöründen baktığınızda sadece çekeceğiniz alanı görürsünüz, buna karşın birçok fokal uzaklık için, rangefinder kameranın vizöründen baktığınızda çekeceğiniz alanın yanısıra bu alanın dışında kalan, çekmekte olmadığınız bölgeleri de görme fırsatınız olur. Bu sayede biraz sonra fotoğraf karesine neyin gireceğini görebilir ve hatta kadrajınızı gözünüzü vizörden ayırmadan fotoğrafa girmesini istediğiniz objeleri de kapsayacak biçimde değiştirebilirsiniz. Rangefinder bir fotoğraf makinesiyle çalışmanın önemli avantajlarından birisi de budur.

    SLR ile rangefinder kameralar arasındaki bir diğer önemli fark ise netleme mevzudur. Contax firması tarafından üretilen G1 ve G2 modelleri haricindeki tüm rangefinder kameralarda sadece manuel netleme yapılabilmektedir. Manuel netleme yapmanın da temel olarak iki yolu vardır. Netlemek istediğiniz uzaklığı yaklaşık olarak bilyorsanız buna uygun mesafe ve diyafram değerlerini lensin üzerindeki netleme ve diyafram halkalarını döndürerek belirleyebilirsiniz. Özellikle geniş açılı lenslerle çok işe yarayan bu alan netlemesi (zone focussing) metodu her zaman işinizi görmeyebilir. Bu durumda birçok rangefinder kameranın özellikleri arasında yer alan vizörden bakarak manuel netlemeyi kullanabilirsiniz. Kısaca anlatacak olursak, vizörden bakarak netleme yaparken lens üzerindeki netleme halkasını çevirerek vizörün ortasındaki ufak bir dörtgende yer alan iki ayrı görüntüyü üst üste getirmeye çalışıyoruz. Çok karanlık ortamlarda netleme yapmanın bu metotla, SLR'lere nazaran daha kolay olabileceğini söyleyebilirim. Ancak netleme yapacağınız obje sürekli hareket ediyorsa, hemen hemen her zaman SLR ile netleme yapmak çok daha hızlı ve doğru olacaktır. Bu farktan dolayı fotoğrafçılığın birçok alanında SLR kullanmak rangefinder kullanmaya göre çok daha avantajlıdır.

    Ayrıca gerek vizör üretmenin gerekse netleme yapmanın zorluklarından dolayı rangefinder için üretilen lensler en fazla 135 mm fokal uzaklığa sahip bulunmaktadır. Fokal uzaklığın artmasıyla beraber zorlukların da artıyor olması, rangefinder makineleri daha çok normal ve geniş açılı lensleri kullanan fotoğrafçılar için uygun kılmaktadır. Ayna mekanizmasının olmaması nedeniyle yapıları da farklı olan rangefinder'lara uygun objektifler, arka kısımları, film (sensör) düzlemine daha da yakınlaşacak şekilde üretilebilmektedir.


    Leica M8, Leica M Summarit 50mm f/2.5, Beypazarı

    Rangefinder kameraların ve bunlara ait lenslerin SLR'lere göre daha ufak, daha hafif olduğunu ve daha sessiz çalıştığını zaten saymıştık. Bu hususlar rangefinder'ları SLR'ye nazaran çok daha cazip kılmaktadır.

    Leica M7 ve MP, Zeiss Ikon ve Voigtlander R4M ve R4A gibi filmli rangefinder kameralar günümüzde de üretilmeye devam etmektedir. Bunun yanısıra dijital olarak üretilmiş iki tane rangefinder kamera bulunmaktadır. Bunlar Leica M8 (ve M8.2) ile Epson RD-1'dir. Bu yazının yazıldığı tarih itibariyle bildiğim kadarıyla sadece Leica M8 (ve M8.2) modeli üretilmeye devam etmektedir. Diğer firmaların da ilgi göstermesi durumunda dijital rangefinder piyasası ilerleyen yıllarda çeşitlenebilecektir. Ancak şu an için yüksek fiyatıyla Leica M8 pek de rekabet bulunmayan dijital rangefinder piyasasında yalnız başına bulunmaktadır.

    SLR'lerin fotoğraf dünyasını hegemonyası altına aldığı günümüzde, bir kenara itilmiş gibi duran rangefinder kameraların ne gibi avantajlarının olduğunu, SLR'ler ile aralarındaki farkları kısaca özetlemeye çalıştım. Yukarıda yer verdiğim özellikler rangefinder'ların sahip olduğu bütün ayrıntıları ortaya koymasa da umarım bu kameraları fazlaca tanımayan kimseler için iyi bir giriş kaynaknağı oluşturmuştur.

    Yer vermiş olduğum özelliklerden de anlaşılacağı gibi fotoğrafın kimi alanlarında SLR makineler daha avantajlıyken, görülmez ve duyulmaz olmanın önem arz ettiği sokak fotoğrafçılığı, belgesel fotoğrafçılığı gibi bazı alanlarda rangefinderlar kendine has avantajlara sahiptir. Öyle inanıyorum ki, ilerleyen yıllar, fotoğrafçılığın bu alanlarına olan ilginin artması ve yeni djital rangefinder alternatiflerinin piyasaya sürülmesiyle beraber, rangefinder ile fotoğrafçılığın yeniden yükselen bir değer olduğuna tanıklık edebilecektir.
    Saygılarımla...










    UfukI likes this.

  • #4
    mgokay - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    CT İstanbul Avrupa Yakası Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    Mustafa Gokay
    Makina:
    EOS 400D EOS 1Ds Mark II
    Üyelik tarihi
    21.January.2010
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    180

    Standart

    Rangefinder hakkındaki bilgiler için çok teşekkürler











  • #5
    Endless Solitude - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Çaylak Üye

    Status
    Offline
    İsim
    Gökhan Karaman
    Makina:
    Eos 350D, Eos 3V , Zenit EM, Zenit 122 ,Lomo Smena 8M
    Üyelik tarihi
    09.March.2010
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    15

    Standart

    Esasında Rangefinder (Leica) makinaların Rus kopyaları da (Zorki,Lomo,Fed 3-4 gibi) en az leica kadar güzel işler çıkartabiliyorlar.

    Kullanması en zor makineler Rangefinder gerçekten. Netleme manual ve tamamen tahmini bir netleme ve diyafram/enstantene ayarlama söz konusu (pozometre de yok tabiki )

    Leica ile kıyaslamak tabiki mantık dışı birşey ama şu an 40-50 tl ye temiz bir Fed 3-4 ya da Lomo smena 8M alarak insanların dikkatini çekmeden , çok fantastik kareler çekebilirsiniz

    Filmli makineler yüzünden dijitali unuttum resmen Erenozy (eren) şahidimdir










    Konu Endless Solitude tarafından (25.April.2010 Saat 00:58 ) değiştirilmiştir.
    Canon Eos 350D | Canon 50mm f/1.8 II | Canon 35-80mm USM F/4-5,6 | Canon Eos 33V | Zenit EM + Helios 44M|Yashica Electro AX + Yashinon 50mm f/1.7 | Lomo Smena 8m| Pentacon 50mm f/1.8 | Jupiter 37AM 135mm f/3.5 |

  • #6
    Senzu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Canonturk Üyesi

    Status
    Offline
    İsim
    SYÇ
    Üyelik tarihi
    03.April.2010
    Nereden
    Denizli
    Yaş
    35
    Mesajlar
    67

    Standart

    :eek::o











  • Bu Konu için Etiketler

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •