Yeteneklerimden ve bilgimden önde giden bir "Soner Bey"

olgusu var olmuş buralarda. Sonuçta ben de fotoğrafta olmasa da kuş fotoğrafında oldukça acemiyim sevgili arkadaşlar; 2-2,5 yıllık bir geçmişim var.
Başlıkta defalarca yazdım, her ne kadar fotografi kökenli olsam da, kuş fotoğrafında esas zevk aldığım yön "fotoğraf" kısmı değil "kuş" kısmı, doğa kısmı, çevreyi algılama biçimimin değişmesi kısmı; sizlere de bunu tavsiye ederim. Fotoğraf amacınız değil aracınız olmaya başladıktan ve hırslarınızdan sıyrıldıktan sonra başlıyor, bence, bu işin esas zevkli kısmı. Bırakın fotoğrafını çekerken "kuşun gözünü çıkarma"yıverin.
12 yıl İstanbul'da yaşadım. 2009'da askere gittim, Ankara'ya, ve ilk kuş fotoğraflarımı orada çekmeye başladım. Sonra Urfa macerası, orada büyük ustalardan birisi ile tanışmam ve kuşları gerçekten tanımaya başlamam... Hikayem budur. Şimdi İstanbul'a döndüm ve dünyayı bambaşka gözlerle görmeye başladığımı bir kez daha anladım. İstanbul'un martılarını hepimiz biliriz, ama artık İstanbul'da kaç tür martı olduğunu, hangilerinin hangileri olduğunu, yazın hangilerinin, kışın hangilerinin bulunduğunu anlamaya başlamak müthiş bir zevk. Yüzlerce kere Gülhane park'ına gütmişimdir, oradaki doğal yaşam yani kuş ve kelebek çeşitliliği ilk defa bu kadar dikkatimi çekiyor. Henüz daha hiçbirinin fotoğrafını çek(e)mesem de her akşam mesai çıkışında izlemek süper keyifli oluyor.
Kuş fotoğrafçıları genellikle yardım severdirler aslında. Mesele biraz da neyi nasıl soracağını bilmekte olabilir mi?
Evet çoğu kişi nadir kuşun yerini tanımadığı, bilmediği kişiye söylemez. Ben olsam ben de söylemem... Bunun nedeni ego falan değildir arkadaşlar (bir kısım haricinde). Unutmayın kuşlar bir obje değil, yaşayan varlıklardır. Kuşku kelimesinin kökü "kuş"tur, çünkü bunlar ürkek hayvanlardır, aslında yaşam alanlarına girerek yaptığımız şey onların huzurunu çok bozan bir harekettir. Bir de bunun nadir ve değerli bir kuş olduğunu düşününce hepimizde onu koruma iç güdüsü uyanır.
Valla bu konuda çok söylencek şey var da kafayı toparlayamadım bir türlü. Yeri geldikçe konuşuruz. Sevgili Ahmet Tahir arkadaşım, kuşlar konusunda, kuş fotoğrafı konusunda... Gerek özel, gerekse de forumdan her türlü yardıma açığımdır, elbette bilgim dahilinde. Hele bir İstanbul'un alanlarını öğreneyim, gelirsen buralarda beraber dolaşmaya da çıkarız.
Sözü fazla uzattık, bu sabahtan taze bir fotoğrafla noktalayalım. Sabahlarımın çalar saate ihtiyaç bırakmayan gürültücüleri. Ak karınlı ebabil... Yaklaşık 20-25 bireylik bir sürü tam evin çatısına yuvalanmışlar, her gün doğumu ve batımında felaket gürültü çıkarıyorlar.
