chemistcool Nickli Üyeden Alıntı
İş yoğunluğu nedeni ile uzun zamandır siteye giremediğim için sorunuzu yeni gördüm, özür dilerim..
Benim için sorun yaratan bir durum ya da konu yok..Lakin ben sizin için olmasın dedim..Şimdi gerçekler diyorsunuz, neymiş rahatsız olduğum gerçekler merak ettim doğrusu..
Yolcu beraberi getirebileceğiniz eşya listesini 2009/15481 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Ek 9 unda görebilirsiniz, isterseniz mail olarakta yollayabilirim, uzun olduğu için buraya koymyorum..Orada da görülebileceği üzere yurtdışından vergi ödemden yanınızda sadece bir adet fotoğraf makinesi getirebilirsiniz. Tabi elinizde bir basın kartı ya da mesleğinizin fotoğrafçılık olduğunu ispatlayabilirseniz elinizdekileri Mesleki Teçhizat kapsamına sokabilirseniz, yurtdışına çıkarırken onaylattığınız kadar teçhizatı çıkarıp geri sokabilirsiniz. bunun dışında başka tek çözüm yolu giriş yaptğınız yerde fazla olan makineleri beyan etmeniz ve vergileri ödemenizdir.
Şimdi arkadaşlar hemen Hayyamı, Doğubankı örnek göstererek, buralarda satılan makinelerin nasıl girdiğini, mutlaka gümrükçülerin (ki bu gümrükçü kelimesi bile halkımızın gümrüğe bakış açısının nasıl bütün olduğunu, muhafazayı, muayeneyi, kolcuyu, müşaviri ayırmadan hepsini aynı kefeye koyulduğunun en güzel örneğidir) bu işte parmağı olduğunu söyeyeceklerdir. Ki burada ben bir muhafaza memuru olarak şunu söylemek istiyorum ki her kurumun içinde çürük elmalar vardır. Lakin gerçekleştirilen yakalama istatistiklerine bir göz atarsanız aslında etkin bir çabanın olduğunu görürsünüz. Yalnız tüm ülkedeki havaalanları, limanlar, karakapıları, iç gümrükler gibi tüm sınır noktalarının sadece ve sadece 500 kişi ile yapılmaya çalışıldığını da göz önünde bulundurmak gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca sanıldığı gibi bir yasal tedarikçiler birde kaçakçılar diye bir ayrım kesin çizgilerle yok, ülkemizdeki kaç büyük distribütör hakkında kendi ürünlerini kaçak getirdikleri hakkında dosya olduğunu bilseniz eminim şaşarsınız. gümrüğe 10 beyan edip 20 getirirseniz aradaki 10 u spotçulara verseniz kar marjı iştah kabartır.
Konudan sapmadan şunu belirtmek isterim ki, ülkemiz tam bir kısır döngü içindedir. Satılan ürünlerden alınan vergi bütçede bir gelir oluşturduğu için devletimiz vergiyi düşüremiyor, vergi yükü toplumun gelir düzeyi ile orantılı olmadığı için kaçak ürünlerdeki kar marjı tüm kaçakçıların iştahını kabartıyor, kaçak ürün satışı arttığı için yasal ürünün satış rakamları düşüyor, sonuç yine başa dönüş oluyor ki devlet bütçeyi tutturmak için vergiyi artırıyor. Sigara, akaryakıt ve diğer tüm ticari eşyada durum bundan ibarettir. Siz hiç vergisi düşük olan bir ürünün yurda kaçak sokulmaya çalışıldığını gördünüz mü?
Sonuç olarak - bende fiyatlardan ne kadar muzdarip olsamda- herkesin mevzuyu yasal çerçevede göz önüne almasının tüm topluma faydalı olacağı kanaatindeyim.