Son 4-5 ay içerisinde Türkiye'de gelişen olayları göz önünde tutarsak;

buralarda çekilen fotoğrafların illa bir mesaj taşıdığı şeklinde genel yorumlar görüyorum. Fotoğraf başlı başına birden fazla mesaj taşır. Zaten mesaj verende değil genelde alandadır. Yani ben baktığım zaman görevlileri destekleyen fotoğraf da bulabilirim direnişçileri destekleyen de. Hatta abzürt mesajlarda görebilirim.

Fotoğrafçının yaşayış tarzı, hayatı, gördüğü, tecrübe ettiği, edindiği, vs gibi durumlar onun belki bambaşka bir mesajla o fotoğrafları yayımlama amacını ortaya koyabilir. Ama bilir ki o fotoğraflar da kişiye göre farklı anlamlar kazanacaktır.
Örnek misal Reyhanlı olaylarında yakınları yaralanan ölen bir teyzemiz vardı. Ellerini göğe açmış ve belki isyan eden belki de sebebini aradığı olayları yaşamıştı. Ben ona bakınca bir direnişçi de görebilirim. Ama ben orada kendi annemi gördüm. Bir başkası eşini gördü bir başkası bacısını. Bir diğeri yağmur duasına mı çıkmış diyebilir bu fotoğrafı görüp. Yani Anlatılan tek olsa da anlanan birden çok olur genelde.

Ayrıca bu tarz başlıkların kapatılmasından yani hiç açılmaması durumundan bahsedilmiş. Yani bahsetmişsin Vefa abi.
Demirden korksaydık trene binmezdik.

Ahmet abinin kişisel görüşleri görüldüğü üzere kendinde saklı. Yani hiç tanımayan bir insan ya da muhabbet etmemiş biri diyebilir ki "din ile ilgili ya da siyaset ile ilgili çok mesaj yazıldı bu da zaten forum ortamında kurallarda gayet açık. O yüzden yeniden kapanmasın başlık" demesi muhtemel. Ama olaya zaten taraflı bakan ve önyargılarından arınmamış birinin bakması ise tam tersi. Bu adam kendi yazdıklarından tarafını belli etmiş zaten der.

Yöneticilerin davranışları kurallarda gayet açık. Sorgulanması konusunda da gayet açık. Tartışmaya açmak konusunda da.
madem her defasında kurallara takılan başlıklar mesajlar var o zaman CT hakkındaki önerileriniz başlığında yöneticilere açık şekilde bir mesaj iletebilirsiniz. Hem herkes görür.
Örnek misal ben chatbox ta geçen gün tavsiyeler kısmı ile ilgili düzenleme yapılmasını daha çok fotoğraf görmek istediğimi yazdım. Mert ve diğer yönetici abilerim kardeşlerim doğru bulmuş olacaklar ki yan tarafa Tavsiyeler sütunu eklendi.

Yani yöneticiler bir kavanozda ya da başka bir şeyin içinde yaşamıyor. Onlar da etten kemikten insanlar ve özgür iradeleri, düşünme yetileri var.

Kesinlikle ve kesinlikle kurallar dahilinde yanlış uygulama söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Yani hiçbir yönetici kafasına esipte adam banlamıyor ya da ceza kesmiyor.
Yöneticilerden de kafasına esen trafik polisleri gibi her köşe başında bekleyecekler diye bir kural kaide de yok. Her birinin işi var ve tek tek sayabilrim kim ne iş yapıyor. Yani 08:00 - 18:00 aralığında CT'de at koşturanlar belirli bir saat dilimi aşıldıktan sonra dingin, sakin bir havaya bürünse ler de tüm mesajlar görülüyor.

25 tane kuralı okumak hiç zor değil. Yönetici zamanlarımda ben o şeyleri her defasında okuyordum. kimseden de mantıklı bir ters cevap almıyordum zira mantık kurallarda açık.

Dün bir arkadaşımda kaldım ve gece nete girebildim. Bir başlığa bir şeyler yazmıştım sonrasında neler olduğunu bilmiyorum ama yine de bir şeyler dönmüş belli ki. Zira alıntı yapılan mesajım var bir yerlerde.

Komik ve ironik buluyorum. Hadi ben dedim yaşım daha küçük büyümedim. Susmak büyüklüktür demiştim. karşımdaki insanların da çok tecrübe sahibi insanlar olmadığının farkına varıyorum. Ben kendimi kendi yaşımda görüyorum ama onlar sanki çocukluk yapıyor gibi artık.

Hele bir de bazı sorunlar var. Hitap sorunu.
Beni tanıyan taner der, kardeşim der, abicim der, abi der,
beni yüzyüze tanımayan çoğunluk ise
taner bey der, taner ünlü der,
Beni eskiden tanıyıp sonradan fikir değiştirenler bir türlü hitap edemiyorlar.
bi taner, bi kareşim, bi tanerunlu, bi taner bey, TAm bir komedi.
Bir de mesaj değiştirme muhabbeti. Bir bakıyorum tam cevap yazacam 2 dk sonra mesaj değişmiş.
Sözlerinin arkasında duramayan düşünüpte yazacak iken önyargılı ve taraflı yazan vatandaşların yaşadıkları iç buhranlarını buraya yansıtmamaları taraftarıyım. Düzgün konuşmak için Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olmak ya da diksiyon dersleri özel konuşma dersleri almalarına gerek yok. Zira bana şivelerini düzeltip iki cümleyi düzgün kullanabilen adam değil; şivesi bozuk olsa da düzgün konuşmayı bilen adam önemli geliyor.