Arın Bey,
Aramızda bir müzisyen bir piyanist görmek ne kadar hoş...
İnanın çok mutlu oldum...
Bizim insanımızın kafasında işler hep arka sokaklardan işler o sebeple sistemle hep problemimiz var...
Ancak mülki idare ve işleyişi farklı çalışıyor...
Bürokrasi ve konunlar...
Sanat da kişiyi ilgilendirdiği zaman problemsiz bir kavram ancak kamuya mal olacağı zaman bir üst paragraftaki yapının bir parçasıdır, öyle değil mi..
Örneğin bir konser vermeyi planlıyorsunuz, üstelik Amerika'da...
Bu nedir sanatsal bir faaliyet mi?
Hayır bu çok boyutlu bir projedir....
Konser/Sanat ise sadece amacı ve çıktısıdır...
Sokakları boyamak da öyle...
Grafitiyi çok severim...
Ama izinsiz olan nedir? Kanun dışıdır...
Daha basit ifade ile, bir sanatçı gelip sokağıma bakıyor ve çok hoşuna gidiyor..
Bunu çiçek desenleri ile bezesem ne güzel olur diyor, kendi içinden...
Sizce bir sanatçı olarak neler yapması gerekir?
Bakkala gidip "Hemşerim şuraya iki çiçek çizsem kimse karışır mı?" demesi yeterli midir?
Pek tabii ki, hayır..
Önce o sokağı yaşanır kılan insanlar ile görüşmelidir, öyle değil mi?
Belki, bazı beklentileri (renler ve motifler hk) yada çekinceleri olacaktır...
Belki önce eğitilmeleri gerekecektir.. Daha sonra da o esere sahip çıkmaları için...
Sonra yerel idareden izin gerekir...
Yurt dışında da böyle değil mi..?
Estetik ve yaşam ayrılmaz kavramlar...
En hoşuma giden binalar doğal malzemeden yapılmış yada etrafı sarmaşık ile kaplı olanlar...
Ama bu maalesef otırduğum binanın dışına, bahçe katında oturuyor olmama rağmen, sarmaşık ekme hakkını bana vermiyor...
Bina halkına ve site yönetimine, üstelik bir de bahçıvana sormam gerekiyor...
Binadakilerin hoşuna gider mi?
Site için problem yaratır mı?
Bahçıvan bakımını yapabilir mi? Yada böcek problemi yaratır mı gibi...
Eğer hepsi OK der ise, 20 kaplı bir binanın sarmaşık ile kaplandığını hayal etsenize... Betonlaşmaya karşı ne güzel bir eser olurdu....
Ancak maalesef tek zevk benimki değil...
İşte o sebeple, kanun ve kurallar var...
O sebeple güzel de olsa yasaklanmış olabiliyor..
Önemli olan herşeye daha ciddi, daha uzun vadeli, daha gerçekçi yaklaşıp; onları projelendirmek ve bizlerden sonra da sahiplerini ve sorumlularını tayin edebilmek..
Eğer böyle olabilir ise her yer sanat eseri olsun...
Bizim için çok geç ama, iki kuşak sonrasına yerleşik bir kültür kazandırmış oluruz...
Çünkü Freud öyle diyor: Bir insanı eğitmeye anneannesinden başlamak gerekir....