Konu: Aynalı Manuel 1000mm Lensler ile Çekilen Fotoğraflar

Bu Rubinar 1000mm, Rus sitelerinde makro lens diye geçen model mi acaba? Kendi başına gayet tatminkar (hatta gayet iyi bence) ama teleconverter işin içine girince vapurların isimleri okunamaz olmuş. Merak ettim de acaba vapurlar hareket ettiklerinden ötürü netlemede mi sorun oldu? Tripod üzerinde ve zamanlayıcıyla mı çekildi? 2x 3x teleconverter ile daha net kareler çekmek mümkün olabilir mi acaba?

HakanGil Nickli Üyeden Alıntı

Bu Rubinar 1000mm, Rus sitelerinde makro lens diye geçen model mi acaba? Kendi başına gayet tatminkar (hatta gayet iyi bence) ama teleconverter işin içine girince vapurların isimleri okunamaz olmuş. Merak ettim de acaba vapurlar hareket ettiklerinden ötürü netlemede mi sorun oldu? Tripod üzerinde ve zamanlayıcıyla mı çekildi? 2x 3x teleconverter ile daha net kareler çekmek mümkün olabilir mi acaba?

Hakan Hocam,
Selamlar.

Konuya bölüm bölüm gireyim... anlatacak çok konu var çünkü

[1] LENS HAKKINDA:
Evet MC Rubinar 1000/10 Macro.
Neden makro diyorlar, çünkü MTO-1000 ve MTO-11 lenslerin minimum odaklama mesafesi 10,5-11 m'de iken, Rubinar 1000/10 minimum 4,5 m'ye kadar odaklayabiliyor.
Ama 1:1 (x1) makro değil elbette. Hatırladığım kadarıyla büyütme oranı 1:2,5-3 (x0,35-0,40) mertebelerinde.

[2] KESKİNLİK:
"Pixel-peeping" yapınca lens o kadar başarılı değil. Günümüzdeki kit lenslerdeki keskinlik yok tabi.
Ama kadrajlamaya gelince, fotoğraf çekme anlamında gayet işe yarıyor.
Bazıları "fotoğraflar çamur gibi" dese de, benim için fotoğrafın geneli / kadrajı asıl önemli olan unsur.

[3] KONTRAST ve OPTİK:
Öte yandan "Çamur gibi" fotoğraf konusuna tekrar değinirsek, yüklediğim fotoğraflarda LR'de epey bir müdahale var.
- Curve ayarından: Strong Contrast
- üzerine Contrast: +5-15 arası (fotoğrafın durumuna göre)
- Clarity: +15-20 arası
- Dehaze: +5-15 (fotoğrafın durumuna göre)
- Highlights: -40-60 arası
- Shadows: +30-80 arası (fotoğrafın durumuna göre)
- White: +10-40 arası (fotoğrafın durumuna göre)
- Blacks: -10-50 arası (fotoğrafın durumuna göre)
- Color / Tint: +10 (magentaya doğru; genelde)
- Lens Aberration Correction / Vignet / Manual: Vignet +30, Center 0 (yanlış hatırlamıyorsam)
- Bir de Camera Style'de fotoğrafın renklerine göre Camera Standart yerine Abode Standart, ya da Adobe Vivid seçebiliyorum.
- Yukarıdaki ayarlardan sonra Saturation ya da Vibrance'ten bazen (+) arttırıp, bazen de (-) azalttığım olabiliyor. Fotoğraflarda yarı yarıya diyebilirim bu oran.
- Hatta bazen HSL (Color)'dan renklerin ayrı ayrı Luminosity'lerini ayarlama ihtiyacında olduğum zamanlar da olabiliyor ara ara.

Lensin optikleri günümüzdeki modern lensler gibi olmadığı için kontrast ve renk performansı süper düper değil.
Bu nedenle bu ayarlamalar olmadan "çamur gibi" denilecek sonuçlar çıkabiliyor.

[4] ODAKLAMA:
Bu lens 1000mm ve f10. Şimdi bu ikisini söyleyince, "mis gibi alan derinliği" diye düşünülebilir.
Ama durum kesinlikle tersine. f10 olmasına rağmen, 1000mm olduğu için alan derinliği oldukça dar.
Fakat öyle 200mm f2.8'deki ya da 135mm f2 lensteki gibi değil.
Bulanıklaşma hemen öyle Bokeh halinde olmuyor. Netliği olmamış şekilde çıkıyor ortaya.
Onun için el ile netlemede dikkat edilmesi gerekenler şöyle:
1. LiveView'den x10'da netleme yapmak gerekiyor. (Sony'de EV'den zoomlayarak netleme de kullanılabilir.)
2. x10'da el ile netleme yaparken lens çok ama çok sallanıyor.
3. Çok sağlam bir tripod üzerine takılması lazım. (Benim kullandığım Benro A3580F. 18 kg taşıyabilen bir tripod. Min bacak kalınlığı 22mm)
4. Hareket eden objeleri çekeceğiniz zaman, hareket ettiği yöne göre odaklamayı öngörerek yapmak gerekiyor.
Yani eğer obje yaklaşıyorsa, azıcık front-focus yaparak odaklamayı ayarlamak gerekiyor ki, odağı yapıp, kadrajı ayarlayıp, deklanşöre basana kadar geçen o 2-5 saniye arasındaki zamanda obje biraz daha yaklaşınca, sonuç net olsun diye.
Ya da uzaklaşıyorsa tam tersi...
Biraz odaklamadaki netlik kaybı bundan da kaynaklanıyor, yaklaşan ya da uzaklaşan vapurlar için.

[5] ENSTANTANE AYARI:
Lens f10 olduğu için gün ışığında min. 400 ISO'dan başlayarak çekim yapılabiliyor.
Lensin 1000mm olduğunu da dikkate alırsak, FF gövdede enstantaneyi 1/1000s'nin altında tutmamak lazım, prensip olarak.
Ama bu durum gün ışığında ISO'nun 1600'lara, 3200'lere hatta 6400 ve üzerine çıkmasına neden olabiliyor.
Bunun için 1/500s, 1/400s, hatta 1/200s enstantaneleri zorluyorum "elim titremez" diyerek.
Fakat böyle "nisbeten uzun" enstantanelerde 3-4-5 kare çekiyorum ard arda seri çekimde ve arasından en az titremiş olanı seçiyorum.
Bu odaklamanın sonucunu olumsuz etkiliyor elbette.
Sorduğunuz gibi, bazı karelerdeki bulanıklığı etkiliyor, ama tek etken bu değil elbette.

[6] DEKLANŞÖR KULLANIMI:
Herhalde en iyisi kablolu bir uzaktan kumanda kullanmak.
Ama ben 2 saniye gecikmeli deklanşör kontrolü kullanıyorum.
El ile deklanşöre basayım derken, lens / kadraj öyle bir titriyor ki, inanamazsınız.
Bu konu da odaklamanın sonucunu olumsuz etkiliyor ve titreme kaynaklı netlik kaybı meydana getiriyor.
Yine yukarıda sorduğunuz gibi, netlik için bir etken ama tek etken bu da değil tabii.

[7] MIRROR LOCKUP (AYNA KİTLEME):
Bunu tavsiye ederim.
Ancak lensten elektronik bilgi almak için çipli bir M42-EOS adaptörü kullanıyorum.
Kullandığım adaptörden dolayı mirror lockup'ı kullanamıyorum.
Bu nedenle 2 saniye gecikmeli deklanşör kontrolü kullanıyorum.
Eğer tripod çok stabil değil ise, perde çalışırken, LiveView'dan lensi nasıl titrettiğini görmeniz lazım.

[8] TELECONVERTER / EXTENDER KULLANIMI:
Öncelikle çipli ya da çipsiz M42-EOS adaptörü kullanırken, modern x1.4 - x2 Canon / Sigma Extender kullanmak istediğinizde gövde hata veriyor: "extender'a lensi takın" diye.
Bu nedenle modern extender kullanamıyorsunuz.
Bu nedenle M42 teleconverter'ları kullanmak durumunda kalıyor kullanıcı.
Ama bu M42 teleconverter'ların çeşitli markaları var: Solingor, Auto, Vivitar, Kenko, Access, Zenit, vs. vs.
Birbirinden çok farklı değiller, ama hafif performans farkları var. Ancak şu ana kadar net bir tespitte bulunamadım.

Bir de M42'de x1.4 teleconverter'a rastlamadım pek.
Genelde x2 teleconverter bulunuyor. Böyle olunca Rubinar 1000mm + x2 TC, 2000mm f/20 haline geliyor.
Böylece ışık azaldığı için,
1. Enstantaneyi ya da ISO'yu arttırmak gerekiyor, net kare elde edebilmek için.
2. Titreme - sarsıntı konuları daha problemli hale geliyor; biraz daha uğraştırıyor.
3. Ama sonuçları daha heyecen verici.

Bulunabilirse, çok nadir olarak x1.7 ve x3 teleconverter'lar da var.
x2 TC, odak uzaklığını x2 arttırırken, ışığı 2-stop kesiyor.
x3 TC, ise odak uzaklığını x2 arttırırken, ışığı 3-stop kesiyor (yani 3000mm f/29 haline geliyor lens).

TC kullanırken, lensin tüm netlik, kontrast ve renk kayması (chromatic aberration) sorunları kat kat artıyor.
x2 ve x3 ile çekilen karelerde renk kayması düzeltmesi yapıyorum LR'de.
Hele x3 TC'de renk kaymaları gökkuşağı gibi oluyor. Tabi bu önüne takılan lensin kalitesine bağlı.


Vallahi edindiğim bilgileri ve tecrübelerimi paylaştım.
Yine konu ile ilgili soru olursa, paylaşmaya çalışırım.

Ama edinilebilecek bir lens.
Kullanması zor mu: çok zor.
Ama çok keyifli!

Selamlar ve iyi çekimler dilerim.