Analogda dolaylı yoldan etkilidir gövde etkisi.
Aslında pek de ayrı düşünmemek gerekir dijital ve filme çeken gövde olayını.
Örn: en üst seviye filmli makneleri pentax nikon ve canon'un
Dijital SLR lerden tek farkları içlerinde sensör yerine filme ayrılan boş bir alanın olması ve arka kısımlarında LCD ekran yerine en fazla bir bilgi ekranının olması.
Tabi orta format ve üstünü saymıyorum.
Orası biraz karışık.
Full manuel bir slr düşünülüyorsa çelik perdeli olanlar önerilir ki nedeni genelde yırtılmamasından dolayıdır. Hiç yırtılan bir a1 perdesi görmedim ama var demek ki.
Bu konuda ilk sırada Nikon sonra pentax gelebilir. Ya da tam tersi, farketmez yani.
İşin içine AF sistem girerse o zaman işin rengi yani tercih edilecek body sayısı azalıyor. En azından az seçeneğe indirebiliyorsunuz.
Analog makine kullananların artmasında hem etrafımızda olan bitenden hem de bizim ilgi alakamızın artmasından fazla görünüyor. Yoksa kullanım oranları olarak değişme pek yok. Öğrenme konusunda çok etkili, her şeyi değil her şeyin içinden seçiciliği öğretmesi açısından çok avantajlı, her anlamda gören bir göz istemesi güzel(netleme bakımından da olanak bakımından da). Ayrıca normal olarak dijitalin artması, fiyatlardaki ve ekonomik durumlardaki dengesizlik daha ucuz ve kaliteli olana itmeye başladı. İnsanlar artık af veya is istemiyor kaliteli cam ve keskinlik istiyorlar ve bunu ucuz yolla yapabilecekleri şekilde olması gerek. O sebeple kullanımı artmış durumda ama öyle dikkat çekici seviyede değil.