Aslında tüm bunların ana sebebi makine üreticilerinin amatörleri kafasını karıştırıp sürekli alıma teşvik etmekten başka bir şey değil.
Şöyle ki piyasada olan pek çok profesyönel fotografçıya bir bakın. Sanatsal ve ticari çekim yapanlara. Adamlar sürekli belli bir gövde ve belli bir lens ile devam ediyor.
Şu lens bu lens diye ortalıkta dolanmıyorlar. Çünkü yaptığı işte neye ihtiyacı olduğunu biliyor, ve onu kullanıyor. Sanılanın aksine makine üreticileri profesyönellere/ustalara makine satamıyorlar.
Adamlar oturmuş bir ekipman ile uzun süre çalışıyor. Oysa biz amatör kullanıcıları kandırmak çok kolay yeni çıkan bir makineyi "hayvan gibi ISO ile çekiyor." şeklinde lanse edildi mi herkes elindeki makineye bakıp "bu neden öyle çekemiyor yaa???" moduna giriyor. Yarın öbür gün bir üretici "Artık gece görüşü de var." diyerek bir makine çıkarsa, emin ol amatör kitlenin %60'ı makinesini satar ona geçmeye çalışır.
Her zaman dediğim bir şey vardır. Fotograf ışıktır, görmektir. Kareyi önce sizin gözünüz görür, sonrasında elinizdeki makine sadece bu anı kaydetmeye yarayan bir araçtır.
En basit hali ile şu an 2. gövdem olan 400D ile çektiklerimi 7D sahibi arkadaş kıskanıyor. Kötü fotografçı olduğu için değil (ben de onunkileri kıskanıyorum) o anda orada olup o kareyi alamadığı için.
Eskiler bilir. 400D ilk çıktığında "Vay beee, manyak bişi..." diyorduk. Devrin en iyi makinesi idi.
Şöyle düşünün.
Elinizin altındaki 1980 model bir Porche olsa idi kaç kişi size gelip "Abi 94 model Kartal var cillop gibi araba, bırak artık bu külüstürü." diyebilirdi?![]()