Dali'nin Philippe Halsman tarafından çekilen fotoğrafını mutlaka görmüşsünüzdür. 1948'de çekilen 'Dali Atomicus'ta İspanyol ressam Salvador Dalí, kapalı bir odada, çeşitli eşyalar ve üç canlı kediyle birlikte havada asılıymış gibi yer alır. Gerçeküstü bir içeriğe sahip fotoğrafın daha Photoshop gibi programların henüz var olmadığı bir dönemde çekilmesinin oldukça ilginç bir öyküsü var.
Halsman, Paris'te Vogue, VU, ve Voilà, New York'ta Life gibi dergiler için ünlü kişilerin portre fotoğraflarını çekiyordu. Dalí ise, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki dönemde yaptığı sürreal tablolarda atom kavramını ve protonlar ile nötronların itme gücü sayesinde her şeyin bir "asılı kalma" durumunda oluşunu işliyordu. 1940'ların başında tanışan iki sanatçı Harold Edgerton'ın 1930'larda çektiği 'Coronet' isimli fotoğraftan esinlendi. Yeni düşmüş bir süt damlasının sütün yüzeyinde oluşturduğu taç benzeri yapıyı ve havadaki küçük bir damla sütü gösteren bu fotoğraftaki "asılı kalma" özelliği, Dalí ve Halsman'ı çok etkiledi.
Dalí ve Halsman fotoğrafta önceleri tavukları kullanmayı ve havaya süt fırlatmayı düşünmüştü. Ancak hayvanları korumaya dair yasaları çiğnememek için, kedileri zarar görmeyecekleri biçimde kullanmaya karar verdiler. Halsman çekimi New York'taki stüdyosunda, bir sene önce kendi hazıladığı 4 x 5 formatındaki çift lensli fotoğraf makinesini kullanarak yaptı.
Resimde kullanılan şövale ile tablo iplerle tavana tutturulmuştu. Sol taraftaki sandalyeyi, fotoğrafçının eşi Yvonne tutuyordu. Asistanlar ise suyu ve kedileri havaya fırlatıyordu. Fotoğrafçı saymaya başlıyor, üçe geldiğinde kediler ile su fırlatılıyor, dörtte ise Dalí zıplıyor ve Halsman fotoğrafı çekiyordu. O gün stüdyoda, Halsman'ı tatmin edecek poz yakalanana kadar altı saatlik bir çalışma sonrasında 28 farklı fotoğraf çekildi.Fotoğrafçı, daha sonra yayımlanan bir kitabında o günü şöyle anlattı: “Ben ve asistanlarım ıslanmış, kirlenmiş ve neredeyse tamamen tükenmiştik - sadece kediler hâlâ yeni gibi görünüyordu"
Halsman daha sonra, çektiği bu fotoğraf üzerinde çeşitli değişiklikler yaptı. Cisimleri tutan ipleri yok etti ve sol kenarı kırparak sandayeyi tutan Yvonne'un elini ve suyu fırlatan asistanı dışarıda bıraktı. Ancak yaptığı en büyük değişiklik, çekim sırasında boş olan şövale üzerine, Dalí'nin ikinci bir tablosunu yerleştirmekti. Ancak Halsman, boş şövaleyi tablo ile doldurmasına rağmen, cismin yerdeki gölgesini değiştirmedi.
Halsman fotoğrafta, daha sonra "Jumpology (zıplama bilimi)" olarak adlandıracağı tekniği kullandı. Halsman'a göre, fotoğrafçıya poz vermek yerine zıplayan kişiler, fotoğrafın çekildiği anda duygusal açıdan dengesiz yakalanıyorlardı ve bu fotoğraflar sayesinde kişiliklerinin çeşitli özellikleri belirlenebilirdi.
Fotoğraf, çekildikten hemen sonra Life dergisinde iki sayfaya basıldı. İlgi çeken bu sıradışı fotoğrafın kısa sürede dünya çapında birçok kopyası yayımlandı, ancak fotoğrafçı bunlar için telif ücreti almadı.Fotoğraf daha sonraları, Edward Steichen'ın hazırladığı Photography in Retrospect isimli seçkiye dahil edildi.
Kaynak : Ntvmsnbc