Konu: Luminosity Masking için hazır panel satın alma önerisi...

1.

Bir panel satın almadan önce LM tekniklerini öğrenmeni tavsiye ederim. Çünkü panel; elle yapılarak 3-5 saniye (duruma göre bazen daha uzun) süren işi sadece biraz daha hızlı yapmanızı sağlıyor. Ama LM kullanmayı öğretmiyor. Sadece maskeleri daha hızlı oluşturmanı sağlıyor. Yani paneller hızlı maske oluşturma dışında size bir şey katmaz. LM tekniklerini öğrenmeden panel alırsan, paranı uzun bir süreliğine (belki de LM teknikleri zor gelir ve öğrenmeye çalışmaktan usanıp bırakırsan tamamen) boşa atmış olacaksın.
O yüzden tavsiyem; önce LM tekniklerini öğrenmeye çalışman. Ne zaman ki ''ya bu iş maske oluşturma işi x saniyemi alıyor, daha hızlanmalıyım'' diye hissedersen, o zaman bir panel satın alabilirsin. Tabii bu benim tavsiyem. Ama para kimin? Senin. Karar da senin tabii ki.

LM ile ilgili video konusu ise; evet böyle bir projem var ve notlar alarak ön hazırlık yapmaya başlamıştım. Ancak araya geçen sene evlilik, bu sene de yeni iş ve yeni şehir konuları devreye girdi. Ara verdiğim çalışmaya kısa sürede kaldığım yerden devam edip, notların bitiminde bunları videoya dökeceğim. Biraz daha süreye ihtiyacım var. Ama her ne kadar süreci erteleyen unsurlar devreye girse de, bu Türkçe LM Eğitimi projesi mutlaka bitecek.


2.

ProphotoRGB'de işlenen bir fotoğrafı 300 PPI sRGB olarak kaydetmek elbette mümkün. (DPI demişsin ama PPI olacak. DPI baskı ile ilgili bir kavram ve baskıcıları ilgilendiriyor. Özel bir ilgimiz yoksa, biz fotoğrafçıları hiç ilgilendirmiyor.) Fotoğrafı Lightroom'da export ederken, File Settings kısmındaki Color Space'i sRGB yapacaksın, Image Sizing kısmındaki Resolution değerini de 300 yapacaksın. Bu kadar.
....

(Bu arada, halen devam ediyorlar mı bilmiyorum ama, şu yarışmaları düzenleyen koca kurumların koca adamları (!) halen; hem uzun kenar değeri isteyip, hem de çözünürlük değeri istiyorlar. Bu çok saçma. Çünkü piksel bazında istenen ölçüler söz konusu olduğunda, çözünürlüğün (Resolution) kaç olduğunun hiç bir önemi kalmıyor. Bunu bir türlü öğrenemediler gitti. Fotoğrafçılık kulüplerinin ''Bilmem ne FOD'' gibi şatafatlı adlarına yazık.)