Yaşadığınız şehir sıcak bunaltıcı ise tatilleri daha ılıman daha insan dostu atmosferler de geçirmek gerçekten güzel oluyor ya da şehirlerin bunaltıcı havasından kendinizi yeşile teslim etmek istiyorsanız Karadeniz özellikle Doğu Karadeniz doğru adres.
Ben Adana’lıyım 40 dereceye varan sıcağı birde yüksek nemle buluştu mu bitiyorsunuz.Bakkala ya da markete ekmek almaya gidip geldiğinizde terden adama dönersiniz. Ben son 3 yıldır tatillerimi elimden geldiğince Karadeniz’de geçirmeyi tercih ediyorum.Ailem uzun süredir “Sen gidiyorsun da bizi götürmedin hala” söylemleri üzerine güzel bir program ayarladım. Trabzon-Uzungöl , Rize-Ayder , Artvin-Arhavi –Batum –Gürcistan.
Adana’dan kendi aracımızla yola çıktık,çok kısaca rota hakkında bilgi vermek istiyorum. Adana Niğde sonra Kayseri ve Sivas devamında Erzurum’a ama Erzurum ‘a girmeden Kelkit Gümüşhane istikametine doğru yol alıp kendinizi Zigana geçidini tırmanırken buluyorsunuz.Tam Zirve’de Zigana Tüneli var ki yaklaşık 1705 metre, eski olan bu tünelden girmeden önce hava günlük güneşlikken 1705 metrenin sonunda yoğun bir sis ve zorla seçilen yeşillik size merhaba diyor… Sonrasında Trabzon merkeze inip,Karadeniz Sahil yolundan varış noktanıza varıyorsunuz. Yollar muntazam güzel ve duble…Karadeniz sahil yolu ise otobandan farksız diyebilirim.
Çizdiğim yollar Antalya ve Adana'dan duble yol ve otoban güzergahlarını göstermektedir,daha kısa yollar mevcut ancak sıkıntılı.
İlk durağımız Trabzon- Uzungöl…
Daha önce görmemiştim hep fotoğraflardan bakmıştım Uzungöl’e ,onun güzel manzarasına… Bir de hep o dillerde olan,”Uzungöl bozuldu,duvarlar örüldü bitti” sözleri aklımdaydı hep.Hayal kırıklığı mı olacaktı gerçekten. Kısaca olmadı… Belki eski halini görmediğimden belki öyle görmek istemediğimden.
1
Uzungöle'e gidip gece çekimi yapmadan dönmek istemedim...Yağan yağmura aldırmadan bisiklet kiralayıp gidebildiğim yerlere gittim...
2
Uzungöl harika bir yer… Fotoğraf açısından Karadeniz’in her adımı değerlidir.Uzungöl’de ise çok rahat fotoğraflayacak yerlerle dolu… Bir kere asla Uzungöl merkezle kendinizi kısıtlamayın. Gölüm etrafını kareledikten sonra hem gündüz hem gece , bacaklarınızı iyi bir yürüyüşe hazırlayın.Kestel Tepesi idi galiba Uzungöl’ü yukardan da kareleyin.Ha bu arada bisiklet kiralamakta bir opsiyon.Ben çitiliyen yağmurla sürdüm dönüşte otelde tamamiyle çamurdu üstüm başım, ama dert mi asla…
3
4
5
Yukarıdaki ve aşşağıda ki fotoğraflar mekan olarak,Uzungöl'de Kestel tepesine çıkıyorsunuz,tepeye vardıktan sonra ki burada sizin maceraperestliğinize kalmış,ilk bulduğunuz yoldan girin,zaten yollar keçi yolu gibi...Ben birisinden girdim,bu iki manzara ile karşılaştım,yağmur yağmaya başladığı için şansımı daha fazla zorlamadım ama bunlar bile yetti diyebilirim...
6
3-4-5-6 numaralı fotoğrafları analog makina ile çektim,film olarakta tudorcolor kullandım,İlbey'e buradan yardımı için teşekkür ediyorum
Bisiklet ya da aracınızla Uzungöl’den çıkıyorsunuz,devam ediyorsunuz dağlara doğru,yolun sağ tarafında göletler,gölcükler göreceksiniz uzun pozlama için ideal,uzun odaklı bir lensle sabırla Karadeniz’e özgü kuşlar yine sizi bekliyor. Yolumuza devam edelim, dağlara doğru bu kısımda kesinlikle aracınız olması lazım hatta jip tarzı…Hedefimiz dağlarda ki “Aygır Gölü” ve “Balıklı Göl” yollar toprak,asfalt değil inişli çıkışlı. Biz kendi aracımızla yol üstünde ki “Demirkapı” köy/yaylasına kadar geldik çay içtik ve fotoğraf çektim. Yukarıdan gelenlere havayı sorduğumuz da sisin baskın olduğunu bir metre önlerini göremediklerini araçtan indiklerinde de göl için ikiyiz metre yürümeleri gerektiğini ancak yolu seçemedikleri için döndükleri söylediler. Demirkapı ve doğası ile yetindim hatta ailemi köyde bıraktım önden yürüyerek yola çıktım…Hem heyecanlı hem keyifliydi ama bir ayı falan çıksa ne yaparım diye düşünmeden edemedim.Cep telefonumdan müzik açıp fotoğraf çekmenin hazzını doyasıya yaşadım.
7 Analog + Tudor ikilisi...
Bu sahne Uzungöl'den çıkıp dağlara gitmeye başladığınız da sizinle...
Devam ediyoruz aynı yol üstünden bir kaç kare daha...
8
9
10
8 9 ve 10 da kendimce gidip uzun pozlama yapmaya çalıştım,9. fotoğrafta suların içinde ufak çizgiler de balık,ben de çekip Adana'ya gelince bilgisayara attığımda gördüm...
11
Yukarıda ki güzel manzaralı bir kenara bırakıp devam ediyoruz,dağlara doğru,maalesef asfalt bitti stablize yol bizi bekliyor...
12
11 - 12 yine analog çekimleri.
13
Ve işte yaklaşık yarım saat kırkbeş dakkanın sonunda yavaş yavaş vardığımız Demirkapı yaylası...Bu yayladan sonra yine bir bu kadar daha gittikten sonra Aygır gölü ve Balıklı göl bizleri bekliyor du ancak hava muhalefeti ve yolların kötü olması beni bu senelik engelledi...
2.Durak Rize - Kaçkar Dağları – Ayder Yaylası
Kaçkar Dağları aslında olağan üstü bir parkur,gerçek manada gezmek istediğiniz de 3-4 günlük bir serüven Kaçkar Dağları. Yaklaşık maliyeti kişi başına bin,binbeşyüz Türk lirası,tabi bu rakam sizin alacağınız ekipmanla alakalı.
Gelelim Ayder Yaylası’na benim için Uzungöl’den daha keyifliydi,yolları yeşilliği,insanı,esnafı vs..
14
Uzungöl’de konakladığımız yerden çok memnun kalmadık ama Ayder’de Ayder Natura Lodge ‘u gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. A’dan Z’ye her şey mükemmeldi… Bir kere odamız vadiye bakıyor,vadiden aşağıya su akıyor…Daha doğrusu şelale.(Gelin Tülü Şelealesi) Ayder Yaylasın’da gezilecek çok parkur var,günübirlik yürüyüşler ya da araçlarla çeşitli yaylalara geziler. Size tavsiyem kesinlikle gezileri ayarlayın öyle gidin hatta kalacağınız otele sorun konaklatmaya ekleterek biraz indirim kapmaya çalışın. Benim katılmayı düşündüğüm tur mesela yetmişbeş Türk lirası idi,yemek ekstra. O yüzden burada yine ailemi tek bırakmamak için kendi aracımızla gidebildiğimiz yere kadar gittik.
15
Bu bina hemen bizim kaldığımız otelin önündeydi,orada ki tek eski bina...
16
17
Zilkale - Rize Çamlıhemşin Fırtına vadisinde,Osmanlı döneminden kalan bu karakol konum olarak aşağıdan geçen dereden yüzmetre , denizden de yaklaşık yediyüzelli metre yüksekte. Tam yapım yılı bilinmiyor.
18
İkinci durağımız Zilkale yolundan devam ederek Çat Yaylası yolun ilk iki kilometresi toprak,(yine binek araba değil de jip ya da kamyonet tarzı bir araç sizi daha rahat ettirecektir,biz bir defa altını ufaktan çarptık ) yolun sonrası Çat yaylasına kadar parke yol. Çat’a geldiğinizde Çat Meydan’a arabayla gidebilirsiniz. Sonrası için binek otomobillere tavsiye edilmiyor. Çat yaylasını görmek istiyorsanız ayaklarınıza kuvvet tırmanmanız lazım. Çat’tan sonra asıl gitmek istediğim ve gidemediğim ve fotoğrafçıların aşık olduğu Pokut var ki ben göremedim giden olursa fotoğraflarını paylaşırsa ne mutlu.
Çat yaylasın'dan fotoğraf koyamadım çünkü yaylaya yayan çıkmak için dk bir patika var idi sadece köprünün olduğu yer de ki buraya meydan diyorlar oralarda biraz takıldık ve annemi arı sokunca ve arılarda çok misafirperver davranınca fazla kalmadık...
19
Ayder yaylasın dan anlatacaklarım bu kadar,dediğim gibi her yer fotoğraflık,hiç otele girmeyecek istemeyeceksiniz ve bir öneri, turla Karadeniz’e gelmeyin… Niye derseniz mesela bizim kaldığımız otele bir tur akşam 5 gibi giriş yaptı, yerleşti etti diyene kadar altı oluyor ertesi sabah 6 gibi de ayrıldılar yani ne anladım ben Ayder’den… Çok sıkışık ve yorucu göründü bana tur programı.