Konu: Bunları Biliyor musunuz?

Fotoğraftaki gelişmeyi neyle ölçüyoruz?

Misal çektiğimiz muazzam güzel bir manzaranın hiç bir maddi değerinin olmaması mı?

Hangimiz fotoğraf üzerine dergi alıyoruz? Web sitesinde kullanmak için bir fotoğraf hakkı satın alıyoruz? Türki insanı olarak hak hukuk içeren hangi yazılıma emeğe saygı duyduk ki?

Türkiye de fotoğrafçılıktan sadece insan çekerek para kazanırsın. Belli bir üne kavuşursun o zaman çektiğin gayet sıradan bir sümüklü böcek fotoğrafı bile çok değerli olacağından zaten 1 elin parmağını geçmeyen dergilere satıp para kazanabilirsin.
Sen ise çok daha iyisini de çeksen ancak 500px gibi sitelerde portfolyona eklersin.

İşte şimdi sosyal medya kullandı da biraz daha kolay meşhur oldu ünlü olmak.

Özetle, gelişemiyorsa, suç çevremizde değil, bizdedir. En başta okuma özürlüyüz ve kolaya kaçmaya meyilliyiz.

:// sustum

Ama azimli ve işbitiriciyiz. Adam hayatında eline fotoğraf makinesi almamış, "Düğün fotoğrafçılığına başlayacağım, ekipmandan anlamıyorum, makine-lens ne tavsiye edersiniz?" diye soruyor.

Kültürümüz o kadar sevecen ki böyle bir aptallığı bile ayıplamıyor. Cahil cesareti diyip hoş göstermeye çalışıyor.

Tam 15 sene önce paramızdan 6 sıfır atıldığını biliyor musunuz?
15 senedir hala bunun farkına varamamış o kadar çok insan var ki, hala bir liraya bir milyon diyorlar, hergün bir kez daha şok oluyorum.
Bunların içinde, üniversite mezunları, yüksek lisans doktora yapmışlar ve hatta eski bankacılar da var.
Sevgili admin, bırak fotoğrafı, bu kafayla hangi konuda gelişebiliriz ki?

Selamlar hepinize.

Yeni bir kişi tanıştığınızda, karşınızdaki kişi için yargınızın 1/3'ünün ilk 10 saniye içindeki gözleminize ve diğer 1/3'ünün ilk 1 dakika içindeki konuşmasıyla sahip olduğunuzu biliyor muydunuz?

Bir de insan sarrafı diye sadece esnafları gösterirler...

Bu da devamı olsun... karşınızdaki bir kişinin yaklaşık 1/3'ünü gözlemlediğinizde o kişiyi etiketlediğinizi biliyor muydunuz?

(Bkz. 'Labelling Theory')

ELDE ÇEKİM YAPARKEN...
Tercihiniz enstantane öncelikli olmalı. Çünkü, makinayı titretmeme konusunda ne kadar kendinize güvenirseniz güvenin, makinanız kalp atışlarınızın oluşturduğu titreşimden bile etkilenir.
Genel kural, en az "1/lensinizin odak uzunluğu" kadar bir enstantane değeri kullanmanızdır. Ancak, nabız sayısını dikkate almak da şart. Yani 20mm lens kullanırken 1/20 enstantane kullanamazsınız. Nabızla ilgili olarak en az 1/60 enstantane tavsiye edilir ama, 60 nabız sporcu nabzıdır ve normal insanların nabzı 60-100 arası değişir. O nedenle, elde çekim yaparken enstantanenizi buna göre seçin! Güvenli tarafta kalmak için en az 1/100 kullanın! Elde çekim makrolarda ise en az 1/250 enstantane kullanın! Çünkü alan derinliği çok az olduğundan, netliğin bozulmaması için sürenin mümkün olduğunca kısa olmasında yarar vardır.
Hem elde çekeyim hem de alan derinliğini kontrol edeyim, yani diyaframı da açayım derseniz, o zaman manuel ayarda çekim yapıp ISO değerini otomatiğe almanız gerekecek.
Yanınızda bir tripod taşımaya üşeniyorsanız; çok hafif, taşıması kolay monopodlar da oldukça işe yarıyor.

SWEET SPOT nedir?
Kaliteli bir lensle hangi diyafram açıklığını kullanırsanız kullanın, merkezde iyi bir keskinlik elde edersiniz. Ancak; merkezden kenarlara doğru olan keskinlik, diyafram açıklığına göre değişir. Merkezden kenarlara doğru en fazla netliğin elde edildiği diyafram açıklığına Sweet Spot diyoruz.
Sweet Spot değeri için test sonuçları bulmak mümkünse de, buna güvenmek yerine, kendi testinizi kendiniz yapmanız daha iyi olur.
Testi şöyle yapıyoruz:
1- Makinanızı tripod üzerine yerleştiriyorsunuz. Varsa, kablolu ya da kablosuz uzaktan kumandanızı hazır edin! Titremeyi önlemek için... Yoksa zaman gecikmeli çekim yapın!
2- Duvara bir dergi sayfası ya da gazete bantlayın! Gergin olsun!
3- Makinanızı yatay pozisyonda, dergi ya da gazete sayfasının tamamını kadraja alacak şekilde yaklaştırın!
4- ISO değerinizi 200 yapın!
5- DSLR (aynalı) makina kullanıyorsanız, netlemenizi liveview modunda yapın! (DSLR makinalarda, vizörden yapılan netlemede, lens makina uyumsuzluğu söz konusu)
6- Diyaframın en açık değerinden başlayarak, 1 stop artışlarla (stop değeri nedir bilin!) çekim yapın! Örneğin f1.8 lensi test ediyorsanız; f1.8, f2.8, f4.0, f5.6, f8.0, f11, f16, f22 değerlerinde çekim yapacaksınız.
7- Çekimlerinize bakın, en iyi sonucu aldığınız diyafram değeri lensinizin sweet spot değeridir. f1.8 lens için muhtemelen sweet spot değerini f8.0 bulacaksınız.

NATIVE ISO nedir?
Filimli makina kullandığımız zamanlarda, farklı ISO değerlerinde çekim yapmak gerektiğinde filmin kendisini değiştirirdik. Güneşli ya da ya da aydınlık ortamlarda 100-200 ISO filimler kullanırken, az ışıklı ortamlar için 400 ve üzeri ISO değerlerinde filimler kullanırdık.
Sayısal makina kullanırken, ISO değerimizi makina üzerinden ayarlayabiliyorsak da, makinamızın sensörünün üretildiği sabit bir ISO değeri vardır. Bu değer NATIVE/BASE (doğal) ISO değeridir ve bu değer, sensör / işleme hattınızın en iyi sinyal-gürültü oranını ürettiği ve sensörün tam dinamik aralığına ulaşabildiği tek ISO ayarıdır. Biz makina üzerinden ISO değerini değiştirdiğimizde, sensörün duyarlılığını sayısal olarak azaltır ya da çoğaltırız.

gezginmimar Nickli Üyeden Alıntı

ELDE ÇEKİM YAPARKEN...
Tercihiniz enstantane öncelikli olmalı. Çünkü, makinayı titretmeme konusunda ne kadar kendinize güvenirseniz güvenin, makinanız kalp atışlarınızın oluşturduğu titreşimden bile etkilenir.
Genel kural, en az "1/lensinizin odak uzunluğu" kadar bir enstantane değeri kullanmanızdır. Ancak, nabız sayısını dikkate almak da şart. Yani 20mm lens kullanırken 1/20 enstantane kullanamazsınız. Nabızla ilgili olarak en az 1/60 enstantane tavsiye edilir ama, 60 nabız sporcu nabzıdır ve normal insanların nabzı 60-100 arası değişir. O nedenle, elde çekim yaparken enstantanenizi buna göre seçin! Güvenli tarafta kalmak için en az 1/100 kullanın! Elde çekim makrolarda ise en az 1/250 enstantane kullanın! Çünkü alan derinliği çok az olduğundan, netliğin bozulmaması için sürenin mümkün olduğunca kısa olmasında yarar vardır.
Hem elde çekeyim hem de alan derinliğini kontrol edeyim, yani diyaframı da açayım derseniz, o zaman manuel ayarda çekim yapıp ISO değerini otomatiğe almanız gerekecek.
Yanınızda bir tripod taşımaya üşeniyorsanız; çok hafif, taşıması kolay monopodlar da oldukça işe yarıyor.

Güzel bilgiler. bende ekleme yapayım. diyelimki tripod yada monopod taşımak istemiyorsunuz. ama netliğin bozulmaması için tripod ile kullanım gibi titreşimsiz çekim yapmak istiyorsunuz. pratik ve yer kaplamayan bir çözüm = 1 yada 1.5 metrelik bir ip. ipin bi ucunu ayağınıza ucuna dolayarak bağlıyorsunuz. diğerinide makinaya . göğüs hizanıza yada ne hiza da olsun istiyorsanız artık. ipi yukarı doğru gerdikten sonra makina daha sabit oluyor. hiç yoktan iyidir. ipi de makinanın altındaki yere civara ile tutturabilirsiniz.