Öncelikle bir Canon 60D sahibi olarak ve makineyi esas olarak kısafilm için almış birisi olarak verdiğiniz emeğe saygı duyuyor ve tebrik ediyorum. Kısıtlı bir zamanda yapılmış bir iş olduğunu belirtmişsin yine de işi kotarmışsınınız. Amatör ruha saygımız sonsuz
Yazacaklarımın çoğu kişisel fikirler, tercihlerdir. Herkesin fikrine, tercihine saygı duyduğumu belirtmek isterim.
Gelelim filme.
Filmlerin kısa da olsa bir derdi olması lazım, bir üslubu, tarzı olmalı. Bilindiği gibi ele kamera alınıp üzerine müzik eklenen her şeye film denmiyor. Bir yerde "Bir film sesi, yazıyı kaldırdığında veya kapadığında derdini anlatabiliyorsa iyi bir film demektir." gibi güzel bir ifade okumuştum. 6 dakika civarındaki bu filmi kızın tuttuğu günlüğü görmeseydik acaba hangimiz anlayabilirdik? Ya da filmin adı "Mutluluğu Nerede" olmasaydı?
Burayı toparlamak üzerde bir virgül atıyorum.
Film kızın merdivenden inişi sekansı ile başlıyor. Kesmeler ile kızın merdivenden inişini görüyoruz. Deniz, biraz tasavvuf ile ilgilenenler olmuşsa eğer "yaradanı" simgeler ve tüm nehirler ona doğru akar. Nehirler de insanları sembolize eder diye bir görüş vardır. Kızın da deniz kenarına gelmesi ve filmin ilerleyen dakikalarında suya girmesi güzel bir vurgu olmuş böyle düşünülmüşse. Yalnız merdivenden inerken yapılan kesmeler 'bence' gereksiz olmuş. Kız ilk planda merdiveni neredeyse bitiyor, sonra bir kesme sondan üçüncü basamakta, sonra sondan ikide açı değişiyor sonra bir daha ve insan kendine soruyor neden kesti? Bunun bir cevabı olmalı. Bulunamıyorsa yapılmamalı bence???
Dipnot: Ben de soracaktım aynı soruyu hemen üstteki mesajda da sormuşlar. Bu müziğin telif hakkını kimse sormadı mı size?
Devam edelim. Filmde sahilde bir anne ile baba çocuklarını seviyor. Ben orada şunu görmeyi isterdim esasında. Sahilde tek başına oynayan bir çocuk kısa bir süre çekilmeli daha sonra onu babası kucaklayarak sevmeli ve annesinin yanında getirmeli. Böyle olsa daha da desteklerdi sanırım senaryoru.
Renk olayına gelelim. Sanırım rekler sizi tatmin etmedi veya patlamalar fazla geldi (ki sahil-güneş vs. zor iş) siyah beyaza sığındınız? Ya da en başından beri siyah/beyaz mı düşündünüz bilmiyorum. Ama renkli olmasını tercih ederdim.
Filmin sonunda kızın denize doğru yürüyüşündeki zoom hareketi, ki takılıyor gibi yapılmışi çok göze batmış. Bence kaldırılmalı veya baştan alınmalıydı.
Bir fikir daha: Filmin son sekansı şöyle olabilirdi. Kızın sahile indiğinde sahilde bir bebeğin ayak izi dalgalar tarafından kaybedilebilir, sonra da kızın ayak izi o denize doğru ilerlerken sahilde dalgalar tarafından kaybedilebilirdi. Bu sayede son yazıya "BEBEĞİM SANA GELİYORUM" a gerek kalmazdı sanki???
Neyse.
Kesik kesik acele ile bu kadar yazdım. Zamanım olsa filmi daha çok okuyup size daha fazla şey söylemek isterdim lakin şimdilik bu kadar.
Tekrar söylüyorum. Elinize emeğinize sağlık. Umarım bu işinizi aşan çalışmalar yaparsınız.
Tebrikler, başarılar...