Konu: Motorsiklet Fotoğrafçılığı

enesoz Nickli Üyeden Alıntı

Alamiyorsam Bir Harley Davidson Touring Ultra Classic, neyleyim iki tekeri.
gerçi motor beni açmaz, bir süre sonra.

Olmaz abisi. Neden dersen Selahattin Duman'a kulak ver:

Yazıya spotun peşine takılarak hiç peşrev yapmadan girip, servisimi sıcak sıcak yapıyorum: "Müjdeler olsun.. Vatandaşta motosiklet bilinci patladı.." Bu ne demek? Avrupa Birliği yolunda bir eksiğimizin daha tamam olması demek.. Şimdi münafıklar, istemezler ve niza meraklıları "Motosiklet bilinci patladı da biz niye duymadık.." diye itiraz edecektir.. Daha önce de turizm patlaması olduğunda böyle itiraz etmişlerdi.. O zamanki devlet büyüğümüz Evren Paşa bunları "Turizm dediğin ramazan topu gibi patlamaz.. Şimdi ense kökünüze bir tane ekleştirirsem nasıl patladığını anlarsınız.." diye terslemeseydi daha bir eyyam söyleneceklerdi.. Ben kendi işimden de biliyorum.. Bu tür patlamalarda ses çıkmıyor.. Benim çalıştığım gazeteler defalarca tiraj patlattı.. Ne duyan oldu sedasını ne de kimsenin burnu kanadı.. "Motosiklet bilinci patlaması" da böyle bir şey işte.. Önce insana "Acaba egzoz patlaması gibi mi?" dedirtiyor ama sonra derin derin düşündürüyor.. Peki öyleyse.. Bu "Motosiklet bilinci" sessiz sedasız patladı da biz nasıl duyduk? Duymadık efendim.. Müjdeyi bize "Harleyci Dergisi" editörü Sedat Üreten Bey verdi..

Hayırlı olsun..
Harleyci Dergisi yayın hayatımıza eylül ayında girdi.. Künyesinden iki ayda bir yayınlanacağı anlaşılıyor.. Amaç ahalide motosiklet bilincini artırmak, Avrupa Birliği'ne niyet eden vatandaşı "traktör bilincinden" kurtarmak.. Önce bu Harleycilik nedir, onu anlayalım.. Benim bildiğim Amerikan filmlerinden.. Altına bir Harley-Davidson çeken Amerikalı şahıs kendisi gibi adamları bulur, eyaletler arasında motor sırtında gezinir.. Bunlar sürü olarak gezen memelilerdir.. Ortak özellikleri iri yarı olmaları, saçı sakalı birbirine karıştırmalarıdır.. Motosiklet terkisinde mutlaka bir sevgilileri vardır.. Sevgilileri sakız çiğner bir de herifleri dövüşürken pis pis sırıtırlar.. Bunlar hem hane berduş takımıdır hem de düzenli bir gelirleri olmadığından parasızdırlar.. Bol bol bira içer, açık arazide buldukları köklerle beslenirler.. Parasızlık yüzünden gittikleri ucuz barlarda daima hesap yüzünden hır çıkarırlar.. Mekânı para ödemeden terk ederler.. İyi huylu Amerikan vatandaşları da "Lanet gelsin.. Bulaşmamak en iyisi.." deyip üzerlerine gitmezler.. Polis de çekinir bunlardan.. Bunların hakkından sadece Rambo gelir.. Ancak Rambo henüz Vietnam sendromundan kurtulmadığı için bunların üzerine tam randıman gidememektedir.. Meydanın bunlara kalmasının baş sebebi budur..

Yerli harleyciler..
Bizimkileri, Amerika'daki orijinallerinden ayıran başlıca nokta gelir farkıdır.. Bizim Harleyciler'in tamamı "tuzu kuru" takımından olup, para sıkıntısı çekmezler.. Çoğu iş adamı, rantiye veya patron çocuğudur.. Onlar da toplu halde gezerler ancak kavga çıkarmazlar.. Bir de çoğu evli olduğundan terkilerinde sevgili gezdiremezler.. Bizimkilerin yaptığı her toplu etkinlik gazetelerde, magazin dergilerinde haber olduğundan arkalarında sevgili gezdirme ihtimali yoktur.. O yüzden yalnız takılırlar.. Sağ elleri hep sabun kokar.. Bunun da iyi tarafı vardır.. Sağ ellerine bakıp bakıp "Seni seviyorum.." demek zorunda kalmazlar.. Bunlara "Harley-Davidson tutkusunun nereden bulaştığı.." bilim adamlarınca hâlâ araştırılmaktadır.. Psikiyatrlara göre Harley-Davidson tutkusu "Bastırmaya çalıştığı maceracı duygular yüzünden kafasının balans ayarı bozulan erkeklerde atmış yaşına yaklaşırken baş veren.." bir hastalıktır.. Tedavisi de Müslüm Baba yanlıları ile kavga edip iyi bir dayak yemektir..

"Bir Harley-Davidson tutkununu ne tetikler?" sorusuna cevap arayan bilim adamı eninde sonunda "Evinde yolunu bekleyen botox yüklenmiş bir kadın.." cevabıyla karşılaşır.. Bu da sorunun psikolojik derinliğini göstermektedir.. Psikiyatristlerin kafasına en çok takılan şey de Türk Harley-Davidson tutkunlarının yaş ortalamasıdır.. Atmış yaş ortalaması şaşırtıcıdır.. Dünyada benzeri yoktur.. Yaşıtları hacca giderken bizimkilerin bir Harley- Davidson tepesine tüneyip neden oradan buraya seyirttiği merak konusudur.. (Bu konuda çalışacağım.. Araştırmacı-gazetecilik ve futbolcu-köşe yazarlık çalışmalarımın sonucunu önümüzdeki pazar yazısında okurlarıma takdim edeceğim..)

Şekil meselesi..
Sorumuz şudur: Motosiklet bilincine kavuştuktan sonra Harley-Davidson'cı olmayı amaçlayan maceracı bir şahıs kendisine nasıl şekil yapar?

El Cevap: Önce üzerinde Harley-Davidson resmi olan siyah bir tişört tedarik eder.. Altına bir kot pantolon giyer.. Boynuna tercihan kırmızı fular bağlar.. Başına siyah ve HD harfleri taşıyan bir beyzbol şapkası geçirir.. Ayakkabı olarak Churchill tipi askeri postaldan bota kadar her şey kullanılabilir.. (Tokyo olmaz..)

Fiziki şekil de önemlidir.. İyi bir Harley tutkunu sıradan motosiklet tutkunlarından fiziği ile ayırt edilir.. İyice şişirilmiş bir bira göbeği ile Toros Canavarı'nın geninden geldiğini düşündüren saçın sakalın birbirine karıştığı bir surat şarttır.. Harleyci dergisinde de görüyorum, Televole gibi magazin programlarında da.. Bizim Harleycilerin çoğu sinekkaydı tıraş oluyor.. Suratları cillop gibi.. Okuldan kaçıp, kiralık motosikletle gezinen mektepli çocuklara benziyorlar.. Bu olmaz! Bunu Harley-Davidson kültürünü özümsemiş insanlar da yemez.. Avrupa Birliği de.. Bu işi yapacaksak adam gibi yapalım.. Yapamayacaksak mobiletle gezelim..