bohemiantirad Nickli Üyeden Alıntı
Merhabalar.
Enstantane/diyafram/ISO koordinasyonunu anında yapabilecek göz-zihin ve el becerisine yüksek bir yüzde ile ulaşana dek lens değiştirmeyin.. Bol bol okuyun, fotoğraf seyredin ve fotoğraf çekin. Japon turist gibi ha bire denklanşöre basmak anlamında değil, ışığa- renklere hakimiyet için prova mahiyetinde ve genel olarak aklınızdakini kompoze etmeye yönelik çekin. Rastlantısal olarak doğru fotoğrafa ulaşmak için sürekli çekmek iş değil elbette..
Zamanla örneğin ters ya da kuvvetli ışıkta; makinenin otomatik pozometresinin sıklıkla yanıldığını, belli bir açıdaki ışıkla eksi pozlamanız gerektiğini vs. tanımsız şekilde, zihnen özümseyeceksiniz. Örneğin çok iyi bağlama çalan bir sanatçıyı düşünün.. Notayla, bilmem neyle uğraşmadan sazın sapında el ve parmaklar "kendiliğinden" gezinir, doğru notaları basar. Melodi akar gider.. Fotoğrafta da çok yaklaşık olarak doğru enstantane ve diyaframı makinede ayarlayıp anı kaçırmadan çekecek belirli bir seviyeye gelmek mühim "lensin kalitesinin" sorgulanmasından evvel..
(Fakat çalışmak istediğiniz temalara göre lensin odak mesafesinin; fazla dar yahut fazla geniş açıya sebep olabilmesi nedeniyle lensin uygunsuz gelmesi, böylelikle başkaca lense yönelmek ayrı bir tartışma konusu)
Yukarıda yazılanlar bir tarafa 18-135 tak -gez ve anı/tatil fotoğrafı çekilecek yolculuklar için birebir. Keskinlik, renk değerleri ve optik kalite olarak elbette 24-105'in yanına yaklaşamaz.
"24-105'i croplu makinede öldürmek" denen hadiseye inanamıyorum. Küçük sensörde de 24-105 çok efektif kullanılabilir. 18-135 ise karşılaştırmalarda xxxD serisinin kit lensi olan 18-55 IS'ten daha soft maalesef. Doğru ışıkta, doğru netleme, doğru enstantane-diyafram ile her lens iş yapar.
Ben şahsen asgari bir seviyeye gelince 18-55'in yanına 55-250 ve sonra açık diyafram için 50mm 1.8 aldım. Zaman geçince 24-105, gene zaman geçince ve ciddi anlamda tarihi mekan çekimleri için ihtiyaç hasıl olunca geniş açıya erişmek üzere 11-16 aldım. En son 90mm macro edindim..
Bunların hiç bir tanesini "şunun yerine aynı kareyi daha güzel çekeyim" diye almadım. Farklı kareleri (gerek açı gerek nominal büyütme olarak) daha doğru yakalayabilmek adına kendimi zora sokmamaya gayret ederek aldım.
"İyi fotoğraf çekiyorum" gibi bir tezim yok. Sadece pek tevazuya gerek duymadığım konu şu: "Asgari" (olması gerekenin en alt düzeyinde) kompozisyon bilgisine, estetik bilincine sahip olduğumu ve kendi çapımda görünenle zihnimde tasarladıklarımı sensöre belirli bir ölçüde aktarabildiğimi düşünüyorum..
Her şey gönlünüzce olsun. Selamlar..