asım,
bence o aslında ülkemizde portrenin yanlış yorumlanmasından kaynaklanıyor. bizde portre deyince açık diyafram tele açı ve büst veya bel üstü çekim anlaşıldığı için daha geniş olan portre fotoğrafçılığını darlaştırıyor.
oysa eski dönemlerde portre kişinin hayatını anlatmak için bulunduğu ortam ile beraber anlatma hali olarak kullanılıyordu genelde. dolayısı ile de portrede aslında çok açık diyafram değil tam aksine nispeten kısık diyaframlar ve 35mm / 50mm gibi açılar tercih ediliyordu. özellikle kültürel projelerde.