CanonTURK Foruma Hoş Geldiniz.

Konuya Cevap Yaz

Konuya bir cevap gönder: (Ankara)Taksim Gezi Parkı Destek fotoğrafları

Mesaj Yazma Alanınız

Zorunlu Alan: Türkiyenin Başkenti Neresidir? & Where is the capital of Turkey?

 

Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces)

Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz

Diğer Seçenekler

  • www.örnek-adres.com girildiğine [URL]http://www.örnek-adres.com[/URL] Şeklinde Dönüştürülecektir.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)

  • 28.July.2013, 21:33
    apocinyo
































  • 20.June.2013, 23:33
    kutaykosem
    Bu akşam yerel chapulling'deydim
    Dikmen'de yürüyen binlere katıldım.

  • 17.June.2013, 18:37
    kutaykosem
    Fotoğraflara gelirsek
    fm2
    50 1.4
    ilford hp5
    Banyo: ben (tarama dışarıda)









  • 16.June.2013, 22:21
    HaDeS
    ************************************************
  • 16.June.2013, 21:54
    kutaykosem
    Ethem Sarısülük'ü anmak için gittik bugün Kızılay'a
    Güvenpark Milli Müdafa metro çıkışını merkez alarak toplandık, gayet düzgün bir etkinlikti.
    İlerleyen dakikalarda etrafta bolca bulunun polislerden bir uyarı geldi. "Sınavı olan gençlerimiz için trafiği zor durumda bırakmayalım" diye. "eyvallah" dedik daha sıkışık bir düzende Kızılay avm'nin olduğu köşede yoğunlaştık.
    Ama polisin amacı trafiği açmak değilmiş. Amaçları saldırmak için daha uygun bir bölgeye geçebilmekmiş, biz yer değiştirip biraz dağınıklık olduğu anda suyu ve gazı yağdırmaya başladılar.Oraya çocuklarıyla gelmiş olanlar, yaşlılar, o an ne kadar zor anlar yaşamıştır tahmin edemiyorum, çünkü yine hedef gözetmeksizin bir saldırı mevcuttu.
    Polisin bu atakları gün boyu devam etti, zaman zaman yoğun gaz bombası saldırıları, zaman zaman tomalarla su ve o kırmızı, insanları yakan sıvı, kimi zamanda ellerinde copları ile taaruza geçen çevik kuvvetler ile.
    Bir kaç kez çeviklerin farklı yönleri kapatması ile sıkışsak da, dibimize düşen yada koşarken hemen yanımızdaki otobüs duraklarının camlarını patlatan gaz kapsülleri olsa da, tomalar üstümüze su ve gaz sıksa da her seferinde kaçabildik.
    Çünkü sokaklar zaten bizim. Biliyoruz.
    Hepsinden önemli olan şey Orada hayatını yitirmiş bir insanı anmak istiyorduk ve böyle çirkin şeyler yaşattı polis, bu Ethem'e ve ailesine büyük saygısızlıktır. Katil oldukları yetmedi, daha da zorluk çıkarıyor saygısızlık yapıyor "vicdan" kelimesinin anlamını bile bilmeyenler.
    Eklemek istediğim diğer iki ayrıntı da tomaları "trolleyen" kahramanlar Bir arkadaş koşarak gelip tomanın üstüne yapıştırılmış bayrağı kapıp kaçtı ve bayrak olamsı gerektiği gibi rüzgarda dalgalandı. Bir başka arkadaş da Toma'nın önündeki buldozer gibi parçanın tepesine çıkmış, Toma oraya bir şey yapamadığı için ileri geri yaparak arkadaşı atmaya çalıştıysa da başaramamış. Sonra onuda önüne katarak Maltepeye doğru gitmiş, umarım o arkadaş atlayıp kaçabilmiştir.
    Birde Sıhhıye tarafında canı pahasına Tomanın önüne tek başına dikilen abimiz vardı. Toma kendisine defalarca su sıktı, yere düşürdü, uyarı yaptı, tekrar su sıktı. Oradan en sonunda çektiler o vatandaşı ve o anda bile söylediği şey "benim canım önemli değil, ne kadar geciktirirsek bu itleri kardır" Helal olsun o adama.
    Ha bir de bugün aramıza yeni katılan boyunlarında tüfekler asılı özel harekat birliği, özel harekat helikopteri ve Tarihin tozlu sayfalarından gelmiş panzere hoşgeldiniz demek istiyorum.
    Direnişe devam.

    Not: Bugün çektiğim fotoğrafların banyosunu yapacağım birazdan, kuruması taraması falan ancak yarın ekleyebileceğim.
  • 14.June.2013, 23:18
    uranyum
    eline sağlık
  • 14.June.2013, 18:08
    kutaykosem
    Dün ilk kez kendi başıma evde film banyosu yaptım ve taradım.
    nikon fm2
    50mm 1.4
    ilford hp5 400asa











  • 05.June.2013, 21:35
    uranyum














  • 05.June.2013, 21:31
    uranyum










  • 05.June.2013, 00:12
    kutaykosem
    Fotoğraf paylaşmıyorum çünkü makine almıyorum direnişe giderken. Malum ne olacağı belli olmuyor, zaten oraya gidiş amacım da foto çekmekten daha değerli olduğunu düşündüğüm, direnmek, bir kişi daha fazla olmak.
    Çektiğim fotoları da zaten cep telefonumla çekip o anda durumu kısaca açıklayarak paylaşıyorum orada olamayanlara bilgi aktarmak için o kadar. Amacım canlı olarak oradan az da olsa bilgi paylaşabilmek. İsteyen takip edebilir herhangi bir yerden. şimdi yine izninizle bugün gördüklerimi paylaşayım.

    Bugün uluslararası medya(hatta belki yerel medya da görmeye karar vermiştir bilmiyorum) Kızılay'da olduğu için polis kimseye zarar vermeye çalışmadı. Biz halk da zaten zarar amacı gütmediğimizden sorunsuz şekilde kuğuludan Kızılay'a kadar yürüdük, bazı ana yollara alınmadıysak da Kızılay'a ulaştık, tam meydanda değildik ama Ziya Gökalp boyunca dolduk, sloganlar attık.
    Polis de halinden memnun görünüyordu, belki onlara gelen saldırmama emri, onların da istediği bir şeydir.
    Çünkü önceki günlerde (özellikle Pazar akşamı) gerçekleştirdikleri organize olunmuş cinayet teşebbüsünü isteyerek yaptıklarını düşünmek iğrenç, rezalet ve insanlık dışı.
    Umarım ilerleyen günlerde de medya orada olur ve bu karşılıklı anlayış sürer de kimsenin canı yanmadan, canından olmadan direnişimizi sürdürebiliriz.
    Ayrıca aklımda kalan bir kaç nokta:
    İnsanlar hangi mekanın kendilerine destek olduğunu hangisinin olmadığını çok iyi hatırlıyor, ne niyetle olursa olsun kapılarını açanlara saygı sevgi, kapatanlara da çok yoğun bir tepki vardı yürüyüşümüz boyunca.
    Yerel protestolar da fazla ön plana çıkmasa da bugün dönüşte Dikmen'de gördüklerim de bir hayli etkileyici idi. O Saatte inanın yaşlı-genç yüzlerce hatta çok muhtemelen binlerce kişi sokaktaydı.
    Ve direnişten biber gazı değilde, yağmur kokusu ile eve dönmek değişik oldu.

    Ek: bugün biz gittikten sonra orada olan arkadaşımdan aldığım bilgilerden de bahsetmek istiyorum. bir grup provakatör olay çıkarmak istemiş polise taş atmışlar. Ama o noktada halk, polis ile provakatörlerin arasına girmiş. Ve polis de halk da bunun farkında. Yani özetle bana göre bu olay artık polis-halk kavgası değil hükümet ve özgürlük, insan muamelesi görmek isteyenler arasındaki kavgasıdır.

    Bu yazdıklarım da siyasi yorum olarak görülüp silinirse eyvallah çünkü biliyorum siyaset yapmak yasak. Ama madem burada yıllardır üyeyiz hem bilgi paylaşıyor hem bilgi ediniyoruz, dürüst olmak istedim, sadece bir kural yüzünden susacak, düşüncemi paylaşmayacak değilim, gerekirse cezam neyse çekerim
  • 03.June.2013, 12:03
    CeCeKa
    Maksat mesaj vermek olsun...Hata aramayın fotoğraflarda
  • 03.June.2013, 11:00
    zewoulezs
    Alıntı uranyum Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    araç polis karakolunun orda bulunmuş sonra bu provoke etmek içinde yapılmış olabilir ama hiçbir yere geçiş izini vermeyen polis o arabanın oraya gitmesine nasıl izin vermiş madem sivil değiller olayı ilgi çekici kılan bu ezdiği insanları saymıyorum bile..
    Kızılay'a tüm girişler kapalı ve polis kontrolünde iken 61 plakalı camları filmli bir aracın oraya girmesi çok düşündürücü. Ayrıca söz konusu araç bakanlık tarafından giriş yapıyor insanları eziyor sonra yine aynı noktadan çıkış yapıyor. Girişe izin verdin niye çıkışına izin veriyorsun durdursana adamın aklına provokasyon amaçlı sivil polis olma ihtimali geliyor
  • 03.June.2013, 10:23
    uranyum
    Alıntı kutaykosem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yok bu panzer olayı dünden, benim dediğim bu değil siyah camlı zırhlı bir laguna kalabalığa dalıp ileri geri yaparak insanarı ezmiş
    Olay da doğruymuş https://twitter.com/ulusoyberk/statu...158848/photo/1
    araç polis karakolunun orda bulunmuş sonra bu provoke etmek içinde yapılmış olabilir ama hiçbir yere geçiş izini vermeyen polis o arabanın oraya gitmesine nasıl izin vermiş madem sivil değiller olayı ilgi çekici kılan bu ezdiği insanları saymıyorum bile..
  • 03.June.2013, 10:20
    uranyum
  • 03.June.2013, 10:08
    kutaykosem
    Yok bu panzer olayı dünden, benim dediğim bu değil siyah camlı zırhlı bir laguna kalabalığa dalıp ileri geri yaparak insanarı ezmiş
    Olay da doğruymuş https://twitter.com/ulusoyberk/statu...158848/photo/1
  • 03.June.2013, 08:16
    bigadmin
    Alıntı kutaykosem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bugünden gördüklerimi feysbukta yazmıştım, buradan da paylaşayım izninizle.

    Öğlen 2'de bir arkadaşımla buluşup abem (ankara barosu eğitim merkezi)'ne gittik başka arkadaşlarımızla buluşmak üzere.
    Ki orada şiddet görenler ve zor durumdakiler için de hukuki ve insani acil destek birimleri kurulmuş. Bu bilgi yayılsa iyi olur.
    Oradan bir kaç kişi daha toplaşıp kızılay meydanına gittik. Akşam saatlerine kadar her şey önceki günler gibiydi. Polis biber gazı attı, biz durduk zaman zaman geri çekildik ama hep meydanda kaldık.
    Akşam üstüne doğru ses bombaları atılmaya başlandı. O da baya bir paniğe sebep olsa da kimseyi yıldırmadı.
    Ayrıca bunu kesinlikle belirtmek isterim muhteşem bir yardımlaşma ortamı vardı. Herkes birbirine ikramlarda bulunuyor, etrafı temizliyor yada zarar veren bir kaç çapulcuyu uyarıyor, engelliyordu. Herkes birbirine limon ve solüsyon ikram ediyor kimse bir başkasının acısına seyirci kalmıyordu.
    Ama ne olduysa akşam 9 civarında oldu. Biz akşam 8 buçuk gibi tekrar abem'e döndük. Orada da bir aracın kalabalığa dalarak insanları ezdiği haberi dönüyordu(işin aslı ve sonucu nedir bilemiyorum bilenler varsa paylaşsın lütfen) Saat 9 a doğru Türkiye Barolar Birliği başkanı Metin Feyzioğlu da oradan ayrılarak meydana gitmekteydi, ondan az sonra biz de meydana geri döndük
    Kalabalık biraz azalmıştı. Biz de dolayısıyla polislerin olduğu yere daha yakın bir noktaya kadar gittik. Ve bir anda biber gazı atımları başladı, ama bu kez polis ile halk arasındaki boşluğa değil, direkt olarak bizim üstümüze. hem de art arda ve bir çok noktadan.
    Ne yapacağımızı bilemez şekilde kaçmaya başladık, Sakarya'ya kadar koştuk. çünkü üzerimize gaz atıldıktan sonra polisler de saldırmaya başlamıştı. O süreçte bir arkadaşımızdan da ayrı düştük ama onuda sonra sağlıklı bir şekilde bulabildik neyse ki. Sakarya'da duramayıp devam etmek zorunda kaldık çünkü polisler kovalıyordu. Tekrardan abem'e dönüp oraya sığınmayı düşünüyorduk ama orası görüş alanımıza girdiğinde bir grup polisin oranın önünde durduğunu gördük. Adeta oranın da önüne de barikat kurmuşlardı.
    Bizde devam ederek kurtuluşa kadar yürüdük ve oradan yine bir arkadaşımızın babası sağolsun kendi aracıyla bizim evlerimize ulaşmamızı sağladı.
    Biz oradan canımızı kurtardık ama umarım bu konuda daha şanssız olanlar yoktur.
    Açıkça ve tekrardan gördük ki bu polisin amacı bizi yok etmekti.
    Bugün orada olan ya da bu lanet hükümet ve polisin insafsızlığına seyirci kalmayan herkese selam olsun, direnmeye devam.
    Sonuçu:
  • 03.June.2013, 08:14
    bigadmin
    Direk olarak insanların üzerine atış yapmayınız!!!



    Sonuç :
  • 03.June.2013, 00:49
    tarikolmez




  • 03.June.2013, 00:16
    kutaykosem
    Bugünden gördüklerimi feysbukta yazmıştım, buradan da paylaşayım izninizle.

    Öğlen 2'de bir arkadaşımla buluşup abem (ankara barosu eğitim merkezi)'ne gittik başka arkadaşlarımızla buluşmak üzere.
    Ki orada şiddet görenler ve zor durumdakiler için de hukuki ve insani acil destek birimleri kurulmuş. Bu bilgi yayılsa iyi olur.
    Oradan bir kaç kişi daha toplaşıp kızılay meydanına gittik. Akşam saatlerine kadar her şey önceki günler gibiydi. Polis biber gazı attı, biz durduk zaman zaman geri çekildik ama hep meydanda kaldık.
    Akşam üstüne doğru ses bombaları atılmaya başlandı. O da baya bir paniğe sebep olsa da kimseyi yıldırmadı.
    Ayrıca bunu kesinlikle belirtmek isterim muhteşem bir yardımlaşma ortamı vardı. Herkes birbirine ikramlarda bulunuyor, etrafı temizliyor yada zarar veren bir kaç çapulcuyu uyarıyor, engelliyordu. Herkes birbirine limon ve solüsyon ikram ediyor kimse bir başkasının acısına seyirci kalmıyordu.
    Ama ne olduysa akşam 9 civarında oldu. Biz akşam 8 buçuk gibi tekrar abem'e döndük. Orada da bir aracın kalabalığa dalarak insanları ezdiği haberi dönüyordu(işin aslı ve sonucu nedir bilemiyorum bilenler varsa paylaşsın lütfen) Saat 9 a doğru Türkiye Barolar Birliği başkanı Metin Feyzioğlu da oradan ayrılarak meydana gitmekteydi, ondan az sonra biz de meydana geri döndük
    Kalabalık biraz azalmıştı. Biz de dolayısıyla polislerin olduğu yere daha yakın bir noktaya kadar gittik. Ve bir anda biber gazı atımları başladı, ama bu kez polis ile halk arasındaki boşluğa değil, direkt olarak bizim üstümüze. hem de art arda ve bir çok noktadan.
    Ne yapacağımızı bilemez şekilde kaçmaya başladık, Sakarya'ya kadar koştuk. çünkü üzerimize gaz atıldıktan sonra polisler de saldırmaya başlamıştı. O süreçte bir arkadaşımızdan da ayrı düştük ama onuda sonra sağlıklı bir şekilde bulabildik neyse ki. Sakarya'da duramayıp devam etmek zorunda kaldık çünkü polisler kovalıyordu. Tekrardan abem'e dönüp oraya sığınmayı düşünüyorduk ama orası görüş alanımıza girdiğinde bir grup polisin oranın önünde durduğunu gördük. Adeta oranın da önüne de barikat kurmuşlardı.
    Bizde devam ederek kurtuluşa kadar yürüdük ve oradan yine bir arkadaşımızın babası sağolsun kendi aracıyla bizim evlerimize ulaşmamızı sağladı.
    Biz oradan canımızı kurtardık ama umarım bu konuda daha şanssız olanlar yoktur.
    Açıkça ve tekrardan gördük ki bu polisin amacı bizi yok etmekti.
    Bugün orada olan ya da bu lanet hükümet ve polisin insafsızlığına seyirci kalmayan herkese selam olsun, direnmeye devam.
  • 02.June.2013, 18:13
    uranyum


Bu Konuda 20 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Var
  • Mesaj Yazma Yetkiniz Var
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
  •